![]() |
#1 |
![]() Gerçekten yoklar mı? "Baktım yoklar" deyip geçiştirebilir miyiz? Peki o zaman senin bakınca göremediğini, nasıl oluyor da ben bakınca görebiliyorum?
"Meydanlarda neden türbanlılar yok" sorusu, başka "tehlikeli" ve "bölücü" soruları da kışkırtmaz mı? Mesela, "Madem her tür sorunun sorulması meşrudur" mantığından hareket eden biri, "Neden askerin şehidi hep fakirden çıkar abi?" diye sorsa... Ya da "Neden şehit analığı hep başı örtülü yoksul kadınlara düşer usta?" diye sorsa... Hazırladığınız bir yanıt var mı? Belki de en iyisi "Türbanlı da meydanda / Başı açık da meydanda" demek. Ya da "Türbanlının da oğlu şehit oluyor / Başı açığın da" demek. Bir de şu var: "Türbanlılar" diye homojen bir grup mu var? Bunlar düğmeye basılınca hareket eden, düğmeye basılınca duran birer "otomatik portakal" mıdır? "Başı açıklar" diye bir kategoriden söz edilebilir mi? Bir "başı açık" ile başka bir "başı açık" arasında fark olabileceğini düşünüyoruz da, neden bir "türbanlı" ile başka bir "türbanlı" arasında fark olacağını düşünmüyoruz? Eğer "Arada bir fark yok... Bunların hepsi aynı" diyorsanız... O zaman bu tür bir genellemenin sizin için de geçerli olabileceğine onay vermiş olursunuz. Ayrıca... "Bunların alayı aynı" önermesi de doğru değil. Mesela, okulunu bırakıp evine kapanan "türbanlı" da var, Çankaya’da konuk ağırlayan "türbanlı" da var. Okey oynayıp erkek arkadaşlarıyla nargileye takılan "türbanlı" da var, "Günaha girerim" diyerek sokağa adımını atmayan "türbanlı" da var. Kendisine Amerika’da okuma imkánı bulan "türbanlı" da var, henüz bir pasaporta sahip olmayan "türbanlı" da. AKP’li "türbanlı" da var, MHP’li "türbanlı" da. Meydanlara koşan "türbanlı" da var, "Aman AKP’yi zor durumda bırakmayalım" deyip meydanlardan uzak duran "türbanlı" da. Ahmet Hakan
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ya ahmet hakan iyi yazmissin da ne isin var senin o kartel medyanin ocaginda diye sorasim geldi sana da ?
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() para para para
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() neden gormeyelim kardesim
hatta merak ettim ben rica etsem o yaziyi da yayinlayabilir misin=? sen de bayagi bir cevher var anlasilan hemen kaybetmeyeyim ben bulmusken ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() TELEVİZYONCULUĞA TGRT `de başlamıştım, bir yeniyetme olarak.
Yıllar önceydi ve henüz ülkemiz `Açılıp, saçılmak` anlamında kullanılan `TGRT `leşmek` tabiriyle tanışmamıştı. Açılıp saçılmak da ne demek! O dönemde acayip `tutucu` bir yayın çizgisi izleniyordu bu ekranda. Biraz `milliyetçi`, biraz `mukaddesatçı `, çokça `devletçi` bir yayın çizgisi. Milliyetçilikleri `Ceddin deden, ceddin baban / Hep kahraman Türk Milleti ` vurgusuyla belirginleşirdi. Yani yoksul gecekondularda hayat mücadelesi verenleri, `Bilmem kaç kıtada at koşturan atalar` ile avuturlardı. Devletçilikleri `Mehmetçik ` programları ve fazla vurgulu şehit edebiyatının yer aldığı haberlerle öne çıkardı. Mukaddesatçılıkları ise evliya menkıbelerine endekslenmişti. Keramet sahibi ulu kişilerin sırlarla dolu `zararsız` öyküleriyle mukaddesatçı kimliklerini ortaya koyduklarını sanırlardı. Ayrıca... Dini konularda fazlasıyla arkaik takılıyorlardı. Onlara göre `İçtihat kapısı sımsıkı kapalıydı`. Bütün fetvalar, asırlar önce yeryüzüne gelen yüce şahsiyetler tarafından verilmişti ve bize de o fetvaları tekrar etmek düşüyordu. Mesela `Dini müzikte enstrüman kullanılamaz` diyorlardı. Bu nedenle meşhur `Huzura Doğru ` programlarında söylenen ilahilerde tef dışında hiçbir enstrümana yer verilmiyordu... Bir de iflah olmaz bir şekilde `Öztürkçe ` düşmanıydılar. 9 kişiden oluşan `Denetimci abiler` kadrosu, program kasetlerini izler , bırakın programcıyı, konuklardan biri diyelim ki `olanak` ya da `olasılık` türünden bir sözcüğü telaffuz etti, o sözcüğün montajla sansürlenmesini emrederlerdi. İşte böyle bir televizyondu `Mümin TGRT `. *** Ama olmadı, olamadı. Çünkü `Durakta beklerken gelen ilk otobüse binmesiyle meşhur` Enver Abi , yaklaşan tehlikeyi sezmişti. Madem ki `yeşil sermaye` falan denilerek bir silindir gibi üzerinden geçilmesi mukadderdi. O halde duraktan geçen 28 Şubat otobüsüne atlamanın ve gevşemenin vaktiydi. Gevşedi de... Seda Sayan `a cip hediye etmeler, Sibel Can `a elleriyle pasta yedirmeler, `Ben sizin bildiğiniz dincilerden değilim` mesajının altını çizmeler falan... Dönem `din-iman ` dönemi değil, malı kurtarma dönemiydi. Malı kurtarmanın yolu da alemin ünlü kadınlarının yoluna gül dökmekten geçiyordu. O da öyle yaptı. O gül döktükçe de dönemin irtica konusunda fazlasıyla duyarlı çevreleri, `Yahu bu adamın bildiğimiz dincilerle ilgisi yok. Baksanıza adam Sibel Can `a elleriyle pasta yediriyor. Daha ne yapsın` dediler. Yani kurtarmıştı Enver Abi . *** Dincilikten kurtardı ama bankacılıktan kurtaramadı. İhlas Finans `a el konmasıyla başlayan sürecin sonunda işte bakın TGRT , ABD `nin `neo -con ` sermayesine satılıyormuş! Ne diyelim, hayırlı olsun. Ama şu noktayı belirginleştirmeden de geçmeyelim: Bir süre önce `Gazeteciliğin dinamikleriyle dindarlığın dinamikleri arasında maalesef iflah olmaz çelişkiler vardır, bu yüzden `dindar gazete` çok zor` demiştik ya. Aynı saptamayı, biraz daha kuvvetlendirerek televizyonculuk için de yapabiliriz: `Dindar televizyon` olmadı, olamıyor, olamaz. Çünkü televizyon, eninde sonunda `öldüren eğlence`dir ve aletin yapısal durumu dindarlığa pek izin vermemektedir. Nasıl versin ki, `dindarlık` neyi emrediyorsa, `televizyonculuk` aksini emrediyor. Üstüne üstlük sen daha `İslam `da neşe` meselesine doğru dürüst bir yanıt geliştirememişsin, nasıl televizyonculuk yapacaksın? Bütün bunlara `reklam düzeni`nden, `reyting sistemi`ne başka dinamikleri de eklediğimizde durumun umutsuzluğu daha da belirginleşir. Yani Enver Abi üzülmesin. Malı kurtarma zorunluluğu olmasaydı da o yayın çizgisini sürdüremezdi. AHMET HAKAN /HÜRRİYET |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() ERZURUM - CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMALARI
![]() BOLU - TERÖRÜ PROTESTO MİTİNGİ ![]() KARAMAN - ŞEHİT AİLELERİ ![]() MUĞLA - ŞEHİT ANNESİ ![]() TRABZON - "HEPİMİZ METMETCİĞİZ" MİTİNGİ ![]() HATAY - ŞEHİT AİLELERİ ![]() NİĞDE - ŞEHİT AİLELERİ ![]() İZMİR - ŞEHİT AİLELERİ ![]() ÇANAKKALE - ŞEHİT ANNESİ ![]() ADAPAZARI - ŞEHİT ANNESİ ![]() KASTAMONU - ŞEHİT ANNESİ ![]() bu resimleri burda paylaşmayı tercih ettim bekir coşkunun gözüne girmesi temennisi ile... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|