AK Gençliğin Buluşma Noktası
Şiir Şairler, şiirler ve öz geçmişleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-02-2007, 17:32   #1
Kullanıcı Adı
erenon
Standart HANGİ ULUSTANIM? ÇOCUKLARIN ULUSUNDAN
Biliyor musunuz ? Bir Kürt kiliminin nakışlarında doğ­muşum ben..
Simsiyah bir zeminde, altın sarısı ve yaprak yeşilleri arasında.
Beyaz yıldızlarla örülüymüş beşiğim.
Duyamıyorum ninnisini anamın.
Sesi sanki çok uzaklarda bir laj-vade gizli...
Bir bilge öğretti bana : Sesimizi çalmışlar bizim.
Kürtçe düşünüyor. Türkçe konuşuyordu anam..

Peki ya Ermeniler ?
Neden seviyorum böyle deliler gibi?..
Yarısı yırtık yüreğimin. Belliki onu arıyorum.
Yirmi yıl hep kötü sözler işittim hakkınızda.
Ben de küfürler ettim -laf aramızda-.
Tek bir Ermeni bile tanımadan otuz yıl.
Kırk yıldır bir Ermeni melodisi arar kulağım.
Duysam vallahi tanıyacağım hemen.
Biliyorum.
Hiç görmediğimiz ölmüş kardeşler gibi..
Evimizde, sokağımızda , ağaç dallarında,
çeşme başlarında oturuyorsunuz hep.
Görmeyen gözümüz, işitmeyen kulağımız gibi,
cüzzamlı deri gibi duyarsız.
Biliyorum, buradasınız ama dokunamıyorum size,
duyamıyorum sıcaklığınızı...
Biliyorum siz de sevmişsiniz bu karbeyazını,
lacivert gökyuzünü...
şu yapıda Artin usta'nın el emeği var,
kapılarımız Agop Dayının eseri..
Ani kovasını hep bu çeşmeden doldurmuş.
Uzansam dokunacağım sanki...
Siz buralardasınız yaşıyorsunuz.
Ahh Ermeniler,
koparmışlar sizi kökünüzden acıyla, kanlı
yüreğiniz bende kalmış...


Şu "Kahpe Yunar"a ne demeli peki ?
doğma büyüme Yunanlı değil miyim oysa?
Garip mi acaba?
Antik kentlerinden, bilgelerinden, ozanların­dan değilim.
Güzelim mermer heykellerine de tutkunum -ama ben-
Teselyalı ak saçlı bir ninenin oğlu,
babası yaman bir balıkçı -deli dolu...
işte o Yunanlıyım, yaşayan...
Bütün Yunan melodilerini ben besteledim desem inanmazsınız.
Otuz kilometre aramız. Aynı bulutun gölgesi
vuruyor üzerimize. Ama neden duyamıyorum sesinizi?
Binbir kapı, binbir kilit böyle?
"Benden selam olsun Dido Teyze'ye!..."
Beraber olsaydık diyorum, ballı üzüm cağlarının küllerinde
bir Aydın cezaevi olmazdı belki de.
"Belki" değil, eminim buna...

Hepsi tamam, iyi de, şu Çigan havalarına ne demeli?
kalbimi çalıyorlar sanki, gerilmişim keman tellerine.
itiraf ediyorum işte: Belki bir Çingeneyim ben.
Bütün parlak renklere aşığım.
Yere-göğe, aya-güneşe özgürlüğe...
Durun, "vatanınız yok !" demeyin hemen.
Yukarıda mavi gökyüzü
-sonsuz-,
aşağıda yeşil çayırlar
-sınırsız-
ne güne durur dünya?
Ya "dil" dediniz değil mi?
Şu gitarı, kemanı dinleyin hele.
Nabzınız değil mi vuran?
inanırım buna, bizi herkes anlar çünkü,
herkesin gönlünde bir Çingene yatar.


Kızmazlarsa Filistinli Araplar
-hepsi de canımın bir parçası-
Yahudiliğimden söz edeceğim biraz da...
Ben israil oğullarındanım.
Yakılmışım Roma'nın ateşiyle,
savrulmuşum rüzgarıyla dört bir yana.
Ellerim ellerimizi bulamazdı bin yıldır.
Öyle uzaktı birbirine.
Bir kulağım duymazdı öbürünü, öyle uçurumlardaydı.
Tohumlarım biçildi, daha toprağa varmadan filizleri...
her yerden süpürdüler beni, kanlı bir süpürgeyle.
Çar'lar sağ yanımı yaktı benim, Engizisyon ellerimi, ayaklarımı..
Hitler, bedenimi cehennem ateşine attı,
kül­lerimi savurdu Avrupa'ya
Yeniden yarattım kendimi.
Ellerim ellerimi, ellerim ellerinizi tutsun diye..
Kalbim Filistin'de onu almaya geldim.

Benden sorun sömürgeciliği,
kara derimle yazılı bir tarih anlatayım size.
Gözyaşıyla dokulu ingiliz kumaşını anlatayım
ya da kanımla sulanmış Krupp çeliğini.
Paslı prangalarla gelip Afrika'dan,
Maya kızıyla aşkımı anlatayım Amazonlar'da.


Olimpiyat meşalesi taşıyorum şimdi gele­ceğe.,
en hızlı koşan benim, en yükseğe.,
en güçlü.,
en dayanıklı..
ve en köle..
Etopya'da aç bir çocuk, Harlem'de serseri...

Ne olur kızmayın  hemen, Türklüğüm de var benim.
Sevilerimi, sevinçlerimi hep Türkçe anlatıyorum
-tıpkı bu şiir gibi-sizleri çok seviyorum.
Yarın akrabaları ziyaret günü.
Halam semaver kaynatırmış Tiflis'te çay bahçesinde.
Pazara Çerkeş düğünü var Kafkaslarda.
Zarif ve yiğitçe bir bar tutacağız orada.
Baku'nun nefti gökyüzüne bakıp,
Peru dağlarında savaşçılar üzerine konuşacağız.
Öbürgün Hiroşimadayız.
Kırkıncı yılı zehirli mantarın, kökü Halepçe'de fışkıran


Hangi dili konuşuyorum?
"-Aklın diliyle..." Hangi ulustanım?
-Çocukların ulusundan.."
Bütün dillerden soruyorum.
Ve tek bir dilden cevap arıyorum.
-Tüfekler çiçek açar mı?" diye..


recep maraşlı/1989 /aydıncezaevi

 

erenon isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi