11-07-2007, 00:45 | #1 |
Nihai çözüm nerede?
Nihai çözüm nerede?
Washington’da hangi karara varılmış olursa olsun, ister, hey’etimiz tatmin edici bir sonuç almış olarak dönsün, isterse hayal kırıklığına uğramak yüzünden silahlar ateşlensin, bunların hiç biri nihai çözüm olmayacaktır. Nihai çözüm kendimizle yüzleşmekte. Ve kendimize dönmekte. Ve ufukları tarayarak yepyeni bir muhasebe yapmakta. Her ağızda aynı cümle. -Kürt’le Türk etle tırnak gibidir. Bu iki unsur, hangi sebeple etle tırnak gibi oldular, hangi sebeple bu vahim tablo ortaya çıktı? Vaziyete bakınız. Kanlı saldırıların başladığı tarihte 4 yaşında olanlar bugün 30’una yaklaşmaktalar. Artık bazıları için kemikleşmiş bir Kürt ırkçılığı doğmuştur. Örgüt, çeşitli kademelerde Avrupa’ya sızdığı, bir çok yerde kendini kabul ettirdiği gibi İran, Irak ve Türkiye’de faaliyet halinde. Türkiye’de dolaylı yoldan partileşiyor, Irak’ta partileşmiş, İran ve Suriye’de de ilk fırsatta partileşebilir. Aynı zamanda buralarda silahla, kan dökerek idealini yürütmekte. Türkiye, İran, Irak, Suriye dörtgeninde Kürt milliyetçiliğini tahrik etmekte. Kürt aidiyet duygusunu geliştirmekte. Zamanında “Kürt yoktur” diyenler bugün hata ettiklerini dile getirmekteler. Acaba onlar, devrin her kademedeki yetkilileri ülkeyi bu günlere sürüklemenin suçluları değil mi? Kürt yoktur diye kanun çıkartanlar bugün günahsız mı? “Pardon” deme lüksleri var mı? Örgüt, şüphesiz ki bu koca dörtlü alanda ekonomiden siyasete, yayından silahlı teröre kadar varan onlarca iş, hareket, eylem ve kanunsuzluğu tek başına yapmıyor. Eğitilmekteler, yetiştirilmekteler, destekçileri çok. Dost dediklerimiz bugün bizi oyalayacak. Günü gelince de o örgütü tek tek tanıyacaklar. Asıl niyetleri bu. Onun için. Büyük Kürdistan doğmadan erken davranmalı. Nerede, ne zaman, hangi hatayı işledik? Bunları tesbit etmeli. İş işten geçmeden çareler üretmeliyiz. Türkiye Kürdü akıllı davranmış, son seçimlerde devletinden yana tavır koymuş, cumhurbaşkanını bağrına basmıştır. Türkiye Kürdünün bu aklı selimi bütün bölgeyi etkileyecek değerdedir. Bu son fırsat olmasın. Onun için bugün ister sınır ötesine geçilsin, isterse Washington bir havuç daha uzatsın bunlar nihai çözüm değil. Bize pansuman değil tedavi gerekli. Bu yüzden... Tarihe bakmak zorundayız. Kürt, tıpkı Arnavut gibi, Çerkez gibi, Arap gibi neden Türk’le birlikte Yemen’de, Kanal’da, Filistin’de, Irak’ta, Sarıkamış’ta, Balkan’da, Çanakkale’de, İstiklal Harbinde omuz omuza savaştı ve şehit düştü. Çünkü ideal aynıydı. O idealin ne olduğunu araştırmalı. Tarih kökümüz Osmanlı, din kökümüz İslamiyet’tir. Bizde devlet adamları şunu demedikten sonra çözüm olmaz: -Biz aynı tarihin devamı, aynı dinin mensubuyuz. Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir. Tarihte olduğu gibi vatanımız ve bayrağımız da bir. Bu gerçek bugüne dek bir kez olsun dile getirilmedi. Güneydoğunun kopmasına razı olundu laikçi zihniyet bir başka terörle bunların telaffuzunu engelledi. Şu gün dahi söylenmesi gürültü koparabilir. Plan müthiş işletildi. Önce birkaç çeyrek asır evvel Türkler dinsizleştirilmek istendi bir çeyrek asır evvel de Kürtler. İslamiyet’ten soyutlananlar, müşterek tarafı bırakılmayanlar birbirine düşürülmek gibi bir hedef güdüldü. Bugün tarihe ve İslamiyet’e atıfta bulunmak PKK için bir anlam ifade etmeyecektir. Zira dinsiz bir örgüt.. Bu sözlerin muhatabı gerek Türkiye ve gerekse Türkiye hudutları dışındaki masum Kürt halkıdır. Son şansı iyi kullanmalı. Bir taraftan teröristlerle silahlı, diplomatik ve her yolla mücadele ederken öte yandan kendi kayıplarımız, değerlerimiz yeniden keşfedilmeli. Türk’le Kürt aynı tarihin devamı. Aynı devletin vatandaşı. Aynı ümmetin mensubudur. Güney doğuluyu, doğuluyu kaybetmek değil, Kuzey Irak’lıyı, Bağdatlıyı kazanmanın çarelerine bakmalı. Büyük devlet olmak zorundayız. Ne 84 yıla sığarız, ne küçücük Anadolu coğrafyasına. Her şeyin bir bedeli var. Siz yanlış sloganları mekteplerde söyletir, dağlara yazar, kabuğunuza çekilirseniz üstünüze işte böyle oyunlar oynanır. O yüzden çekinmeden kendimizle yüzleşmeli. Tarihin dönemeç noktasındayız. Er veya geç bu coğrafya yeniden tanzim edilecek. Figüran değil aktör olalım. Rahim Er
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|