AK Gençliğin Buluşma Noktası
Tartışıyorum AK Partililerin, AK Parti Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-23-2007, 21:53   #11
Kullanıcı Adı
KaySNeT
Standart İSLAMİYETTE MİLLİYETÇİLİĞİN YERİ VAR MIDIR ?
Alıntı:
Milliyetçilik ve sevgi

İslam'da milliyetçilik anlayışı, kavramı tamamen reddedilmiş midir. Yoksa meşru olan ve olmayan diye iki sınıfa ayırabilir miyiz. Mesela kişinin kendi kavmini müslüman olan başka bir kavimden daha fazla sevmesinde ya da hemşehrilik açısından ise hemşehrisini diğer yöre insanlarından ayrıcalıklı göstermesinde dinen bir mahzur var mıdır.


Cevap:

İslâmın mensuplarını dâvet ettiği câmia (ümmet) gerçekleştiği takdirde hiçbir müslüman fert ve gurup bu câmianın dışında kalmayacak, ona dahil olacaktır. Milliyet ve milliyetçilik bu câmianın dışında kalmaya ittiği ve sebep olduğu zaman -İslâm yönünden- meşruiyyetini kaybeder. Böyle bir câmia fiilen gerçekleşmemiş veya bozulmuş olursa müslümanların guruplar (bu arada kavimler, bu mânâda uluslar) halinde birlikler, toplum yapıları oluşturmaları birlik ve değerlerini korumak için gerekli tedbirleri almaları tabiî ve zaruridir. Bu zaruretle karşı karşıya bulunan gurup (topluluk, toplum) bugün anlaşılan mânada bir ulus/millet ise milliyetin temel unsuru (kimliğin belirleyici öğesi) İslâm olacaktır. Toplum, mevcut yapısını tarihi bir zaruret ve ârıza olarak görecek, imkânların elverdiği ölçüde ümmet yapısına geçmeyi, bu yapıda birleşmeyi amaç edinecektir. Bu kayıt ve şartlar içinde ve bu mânada bir milliyet ve milliyetçilik meşrûdur ve günümüzde zaruridir.
Bugün dünyada elliden fazla İslâm ülkesi vardır ve müslümanların kimlikleri üç unsurdan oluşmaktadır: Dini, kavmiyeti ve ülkesi. Günümüzde bir müslüman "T. C. vatandaşı, müslüman, Türk", "İran İ. C. vatandaşı, müslüman, Farısî", "A.B.D. vatandaşı, müslüman, zenci" ...şeklinde tanımlanmaktadır. Müslüman hangi ülkenin vatandaşı ve hangi kavmin, etnik gurubun mensubu olursa olsun her şeyden önce müslümandır, sonra bir ülkenin vatandaşıdır, sonra da bir etnik gurubun mensûbudur. Bu sıra bozulmadığı, her bir unsurun hakkı verildiği, amaç bölünme değil, bütünleşme olduğu müddetçe müslümanlar arasında kimlik farkı kısmen tabiî ve kısmen zaruri olarak meşrûdur, zararsızdır, faydalıdır, Kur'an'da yer alan "tanışmanız, tanımlanabilmeniz için sizi guruplara ayırdık" buyruğuna uygundur.
Gerçeğe (vakıaya), bilime ve dine göre insanların tamamı tek bir ırka, etnik ve kültürel kökene dayanmıyorlar; inancımıza göre bir ana ve babadan türemiş olmalarına rağmen, çeşitli sebeplerle sosyal, kültürel ve etnik guruplar oluşmuş, ortaya -halk deyişiyle- yetmiş iki buçuk "millet" çıkmıştır. Kur'an dilinde bu guruplara "kavm, şu'ûb ve kabâil" deniyor. Allah, yarattığı insanları kavim, şuûb ve kabâil olarak farklı kılmasını "te'âruf" hikmetine bağlıyor. Teâruf kelimesi "irfan ve marifet" kelimeleriyle aynı kökte birleşiyor. Buna göre bir kabile, kavim, ümmet...değil, birden fazlası vardır ve bu farklılığın hikmeti, sebebi fert ve topluluk olarak insanların tanınmasını, gerektiğinde birbirinden ayırılmasını, bütün insanlığa ait kültür ve medeniyetlerin farklı renklerinin ve şekillerinin oluşmasını, Allah'ın en büyük eseri olan insanlığın bütün marifetini ortaya koymak üzere yarışmasını...sağlamaktır. Kur'an'da "millet", bir dine bağlı insan topluluğu, bir insan topluluğunu çerçevesine alması bakımından din manasında kullanılıyor. Etnik ve kültürel farklılıklar ise daha ziyade kavm kelimesiyle ifade ediliyor. Ümmet kelimesi de "bir din üzerinde birleşen, aralarında ortak inanç ve değerlerin bulunduğu, birlik ve beraberlik içinde yaşayan bireylerden oluşan topluluk" manasında kullanılıyor (Kur'an'da bu kelimenin başka manalarda da kullanıldığı olmuştur).
İnsanların farklı etnik ve kültürel aidiyetlerinin bulunduğu tabîî (yaratılış gereği) bir gerçek olduğuna göre dinin bunu reddetmesi düşünülemez. Dinin reddettiği ırkçılık (kavmiyet), kendi kavmini, bu manada milletini, dine ve evrensel değerlere göre değil de sübjektif ve hissî değerlendirmeye göre üstün bilmek, başkalarını hor görmek ve egoizme saparak "ötekilere" zulmetmek, hak ve hukuku çiğnemektir. Eğer buna birileri milliyetçilik diyorsa, bu manada bir milliyetçilik de İslam'a aykırı düşer.
Bir fert veya topluluk kendini mesela "kürdüm, müslümanım, filan yerliyim, filan ülkenin vatandaşıyım..." diye tanımlayabilir. Kendini böyle tanımlayan bir fert ve gurup, "bizi biz yapan kürtlüğümüz ve müslümanlığımızdır" da diyebilir; evet o gurubu diğerlerinden ayıran iki önemli özellik bunlardır. Buraya kadar dine aykırı hiçbir nokta yoktur. Ama ben "Kürt, Türk, Arap, Farsî, İngiliz..." olduğum için başkalarından üstünüm, ben imtiyazlıyım..." derse İslam'a aykırı bir değerlendirme yapmış olur.
Müslüman kavimlerden biri de Türkler'dir. Bu kavim (bu manada millet) bin yıldan fazla bir zamandan beri müslümandır. Kendini tanımlarken de yalnızca "Muhammed ümmetindenim, müslümanım" dememiş, bunlara ek olarak "Karahanlı, Selçuklu, Osmanlı..." da demiştir; evet mesela Osmanlıyı başkalarından ayıran iki önemli özellik "müslümanlığı ve Osmanlı Türkü" oluşudur. Türklük "gövde", müslümanlık "inanç, ruh ve düşünce" gibidir; böyle bir tanımlama gerçeğe de dine de uygundur. Türk'ü, Kürd'ü, Arab'ı ve diğerlerini birleştiren unsur dindir, müslümanlıktır; farklı olan özellik dine aykırı bir değerlendirmeye ve uygulamaya tabi tutulmadıkça ortada bir problem de yoktur, olmamalıdır. Bugün Türkiye'de yaşayan insanların kahir çoğunluğu Türk olduğu için (az çoğa tabidir kuralına göre) milletin adına Türk, ülkenin adına da Türkiye demek sakıncalı değildir ve tefrika konusu yapılmamalıdır; ama bu, milletin bütün fertlerine Türk deme sonucunu da doğurmaz.
İnsanın iyi bir müslüman olabilmesi için etnik aidiyetinden uzaklaşması, sıyrılması gerekmez, bu aidiyet içinde iyi bir müslüman olabilmek için başkalarıyla yarışması gerekir; bu şuur ve yarış, adı ne olursa olsun İslam'a aykırı değildir.
Kod:
http://www.hayrettinkaraman.net/yazi/hayat2/0284.htm
yorumsuz..
KaySNeT isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-23-2007, 21:55   #12
Kullanıcı Adı
Necip Fazil
Standart İSLAMİYETTE MİLLİYETÇİLİĞİN YERİ VAR MIDIR ?
H.z. Aişe ile H.z. Ali'nin savaşlarıda var önümüzde ... Her kardeş herşeyi, her zaman doğru yapar diye bir durum yoktur. Bize Irak'tan örnek vereceğinize, ceplerimize el atan Türk gençlerinden örnek verseniz, daha anlaşılır olmaz mı?

VesseLam
Necip Fazil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-24-2007, 09:18   #13
Kullanıcı Adı
selahattin_ay
Standart İSLAMİYETTE MİLLİYETÇİLİĞİN YERİ VAR MIDIR ?
Müslüman hangi ülkenin vatandaşı ve hangi kavmin, etnik gurubun mensubu olursa olsun her şeyden önce müslümandır, sonra bir ülkenin vatandaşıdır, sonra da bir etnik gurubun mensûbudur.

bu cumle cok cok guzel
allah razi olsun kaysnet kardesim
bu sirayi unutmamiz gerekiyor
selahattin_ay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-25-2007, 20:47   #14
Kullanıcı Adı
fatih_hacıismailoğlu
Standart İSLAMİYETTE MİLLİYETÇİLİĞİN YERİ VAR MIDIR ?
islamiyet vatan millet din sevgisini ister. milliyetçilik şsrttır ama ırkılığa uzanmaması lazım.milli değerlere önem vermeyen kişi konsey,parti. hangi kurum olursa olsun bi ehemmiyrti yoktur.kişi hangi konumda olursa olsun milli benliği ve milli değerleri olması gerekir.ak parti milli değerleri benimsemesiyle ırkçılığa açmamasıyla bu konuma ulaşmıştır. milli politkalr izlemiş türkiyeyi dünyada konuşulur kale getirmişitir işte bu milliyetçliktir amam türk kürt ayrımı yapmadan her yere hizmet götürerek ırkçılık yapmamıştır.MİLLİ DEĞERLER EN ÜSTTEKİ DEĞERLERİMİZDİR ONLARIN EKSİKLİĞİ BİZLRİ ÇURUMA SÜRÜKLER ...
fatih_hacıismailoğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi