AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-26-2007, 19:31   #1
Kullanıcı Adı
Yavuz_ErTürk
Standart BEDİÜZZAMAN VE GENÇLİK
Toplumdaki yaygın kanaat insanların ancak yaşlandıkları zaman dünya hayatından ellerini eteklerini çekerek, ahiret için hazırlık yapmaları gerektiği yönündedir. Oysa bu şeytanın bir kandırmacasıdır. Allah'ın istekleri doğrultusunda davranışlarla geçirilecek bir gençlik elbette ki son derece kıymetdar olacaktır. En fazla 5-6 tane 10 seneden ibaret olan dünya hayatında insanın ahireti için hazırlık yapabileceği en değerli yıllar, gençlik yıllarıdır. Gençlik, insanın en güçlü, en sağlıklı, en dinamik olduğu dönemdir. Ancak burada hemen bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Gerçekte iman eden ve Allah yolunda hizmet etmek isteyen bir kimse için içinde bulunduğu yaşın bir önemi yoktur. Hizmet şevki, ihlas, samimiyet, salih amellerde bulunma isteği gibi mümin özelliklerinin kişinin içinde bulunduğu yaşla bir ilgisi yoktur. Ancak gençlik Allah yolunda hizmet etmek için bedenen kolay hareket imkanı sağlayacaktır.

Bütün bunlar gözönünde bulundurulduğunda gençlik döneminde ibadet etmenin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Nitekim Bediüzzaman Said-i Nursi Allah'tan korkan iman ehli insanların gençlik gibi bir nimete sahip olduklarında bu nimeti nasıl hayır olarak kullandıklarını şu şekilde anlatmıştır:


Gençlik eğer ehl-i kalp, ehl-i huzur ve aklı başında ve kalbi yerinde bulunan müminlerde olsa, ibadete ve hayrata ve ticaret-i uhreviyeye sarf edilse, en kuvvetli bir vesile-i ticaret ve güzel ve şirin bir vasıta-ı hayrattır. Ve o gençlik, vazife-i diniyesini bilip su-i istimal etmeyenlere kıymettar, zevkli bir nimet-i İlahiyedir.
Bediüzzaman'ın da belirttiği gibi gençlik, şükrünü ve kıymetini bilerek, suistimal etmeden geçirenler için çok büyük bir nimettir. Ancak cahiliye toplumlarında birçok insan kendisine verilen bu nimetin farkına varmadan en kıymetli yıllarını heba eder. Pek çoğu kendilerini dindar olarak nitelendiren bu insanlar, Allah'ın razı olacağı bir hayatı yaşamak için yaşlanmayı beklerler. Yapacakları ibadetleri erteler, gençken kendilerince dünyanın tadını çıkarıp, yaşlandıkları zaman ise dini yaşamak gerektiğini savunurlar.

Oysa bu mantık Kuran ahlakı ile her yönden çelişen, son derece yanlış bir mantıktır. Şeytanın insanları Allah yolundan engellemek için kullandığı bir taktiktir. Herşeyden önce hiç kimsenin bu dünyada yaşlanacak kadar uzun zaman kalacağına dair bir güvencesi yoktur. İbadetlerini yaşlılığa erteleyen ancak genç yaşındayken ölüm ile karşılaşan ve dolayısıyla dünya hayatında kendisine verilen kısa süreyi gereği gibi değerlendiremeyen nice insan vardır.

Bu, bir an bile akıldan çıkarılmaması gereken bir gerçektir. Her insanın Allah katında o daha doğmadan belirlenmiş olan bir eceli vardır. O an geldiğinde hiç kimse ölümü kendisinden geri çeviremez, uzaklaştıramaz veya erteleyemez. Bu her insanın kendisine de olabileceğini unutmaması gereken kesin bir gerçektir. Zira ölüm geldiğinde herşeyi kesip bitirecek, kişi Allah'ın karşısında yalnızca o güne kadar yaptıklarından sorguya çekilecek, bu sorgunun sonucunda ahirette ebedi olarak kalacağı mekan (cennet veya cehennem) belli olacaktır.

Bu gerçeğin farkında olan vicdanlı bir insan için dinin hükümlerine hemen tabi olmamak, Allah'ın bizler için seçip beğendiği ahlakı hemen uygulamaya geçirmek için yaşlanmayı beklemek söz konusu bile değildir.

Ayrıca müminin dünyadaki tek amacı Allah'ı razı etmek ve bu şekilde O'nun inanan kulları için hazırladığı cenneti kazanmaktır. Allah-u Teala Kuran-ı Kerim'de müminler için "…kim salih bir amelde bulunursa, artık onlar kendi lehlerine olarak (cennetteki yerlerini) döşeyip hazırlamaktadırlar." (Rum Suresi, 44) buyurmuştur. Ayette de bildirildiği gibi mümin yapılan her iyiliğin ahirette kat kat karşılığı olduğunu bilir. Bu sebeple devamlı hayır işler, değil ertelemek her an Allah'ı en çok razı edeceği fiili arar ve onu uygular.

Böyle bir insan için elbette, kişinin gücünün ve sağlığının en iyi olduğu gençlik yılları çok kıymetli yıllardır. Çünkü mümin bilir ki bu yıllarda bütün çabasıyla toplayacağı ecirler onun sonsuz hayatı kazanmasına vesile olacaktır. Nitekim Bediüzzaman Said-i Nursi gençlik yılları için;
"gençlikte kazandığın ibadetler, o fani gençliğin baki meyveleridir" diyerek bu yıllarda yapılan ibadetlerin önemine değinmiştir. İnsan ne kadar erken yaşında Allah'ın rızasını kazanmaya başlarsa -Allah'ın izniyle- o kadar çok ecir kazanma imkanı elde etmiş demektir ve bunların da ahirette karşısına hayır olarak çıkacağını umabilir.

Ayrıca insanın her türlü nimete sahipken Allah'a yönelmesi, Hak yolda yaşaması makbul olan tavırdır. Aksine yaşlanıp, bedenle ilgili her türlü nimet elinden gittikten sonra Allah'a yönelmeyi planlamak dürüst bir tavır olmayabilir. Bu konuda bizim için en güzel kıstas Kuran-ı Kerim'de örnek verilen salih müminlerin hayatlarıdır. Hz. İsa, Hz. İbrahim, onun oğulları ve daha pek çok peygambere genç yaşındayken elçilik görevi verilmiş ve bu mübarek insanlar hayatları boyunca Allah'ın kendilerine verdiği sorumluluğu hiçbir şekilde taviz vermeden yerine getirmişlerdir. Genç yaşında kavmin putlarını kırarak inkarcıları karşısına alan Hz. İbrahim peygamber ile, içinde yaşadıkları dinsiz kavimden ayrılarak mağaraya sığınan az sayıda gençten oluşan Ashab-ı Kehf, gerçek müminlerin taşımaları gereken kararlılığı göstermesi açısından önemli örneklerdir.


SERAP AKINCIOĞLU

 

Yavuz_ErTürk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi