![]() |
#1 |
![]() Beni tanımıyorsun, karanlığın içinde kaybolmuş dünyanın kayıp insanı, asi hayatın başkaldırışı…
Satırların mürekkebindeki o kara renk, sensiz beyaz sayfalar nasıl renklenirdi ve sensiz, renge ilham katan benlik nasıl elde edilirdi? Biliyor musun kayıp insan, yorulduğumu fark ediyorum, zaten kayıptım ben, bir kaybın içinde yok olmaktan korkuyorum. Sonra, acaba hiç var oldum mu diyorum... Anlaşılabilmek ne kadar zor. İnsanın içi, en yabancı dili konuşuyor, bazen kelimeler yetmiyor, bazen boğazdan dışarı çıkmıyor. Bir ömür, tek bir nefeste tükeniyor, insanlıksa sıradanlığa yenilmiş. Hayat bu olmamalı! Böyle yaşanmamalı. Geçen günler ve kalıntılar, üstüne kara bulut çökmüş "geçmişe" ekleniyor. Saniyeler, saatler, sana bakmadan acımasızca ilerleyip gidiyor. Sevda üzerine diyeceğim yok, o zaten hiç yaşanmıyor.. Arkama bakmak istemiyorum, o koca dağı görmek istemiyorum. Paylaşacak olsam, sözler düğümleniyor, o geniş kelime hazineleri bir anda tükeniyor. Sesim titrek, gözlerim ürkek, işte o anlarda, düşlerimde, bir dağın ardında hep bir yavru ceylan öldürülüyor. Ben hiç ağlayamam kayıp insan… Gözyaşlarımı bir sandığa kilitledim, kalan bir kaç damlayı da geri gönderiyorum. Bu dünyaya ağlanmaz, bunu artık iyi biliyorum. Bazen şeytan diyor ki; bırak her şeyi, çek git! Nereye bilmiyorum, insan içinden kaçabilir mi, ya da bu hastalığın ilacı her hangi bir yerde bulunabilir mi, onu da bilmiyorum. Sonra yalnızlık, bir gölge misali takip eden, vazgeçmek bilmeyen tek şey, yalın yalnızlık. Ondan da kaçılmaz, bunu bugünlerde biraz daha benimsiyorum. Etrafımdaki uzak-yakın herkesin bir çıkar peşinde olması, menfaat başında aralıksız nöbet tutması, beni çileden çıkarıyor. Ben kapılarımı kapatıyorum, vermemek için, onlar tekrar çalıyor. Yoruluyorum. Duraksıyorum. Üzülüyorum. Hayatımda hiç bir anlam bulamıyorum. Sonra böyle zamanlarda bir yıldız doğuyor, kayıp şehrin kayıp kralı olduğunu iddia eden... İçimdeki boş olan tahtı düşünüyorum, çoktan hazırlanmış altın döşemeli o koca tahtı, olur mu ki diyorum? Nasıl olur, ne kadar olur? Monotonluğa kurban gitmemek için, canla başla savaşıyorum. Yenilikler tükeniyor, ben yeniden yaratıyorum. Mutluluk küçücük kayacıkların altında saklı, kollarımı sıvayıp, ellerimle yerin altını kazıyarak, bulmaya çalışıyorum. Kimi zaman buluyorum, kimi zaman yanılıyorum. Küçük bir gülücük için, hep bir sebep doğuruyorum. En sancılı doğumlardan biri gibi geliyor bana bu. Sonra asık suratlara da alerjim var, sevmiyorum. Birey olarak, bu alışageldik düzeni bir dirhem bile değiştiremeyeceğimin bilincindeyim. Ama her şeyi, olduğu gibi kabul da etmiyorum! O halde benim dünyam, sokaklarında sensizliği avladığım, bilmediğim, tanımadığım bir seni „sen“ yaptığım, gece lâmbasını kendime güneş diye tanıttığım,, yalnızlığın cirit attığı, sevda türküsünün kulağa fısıldadığı, dar ama uzun, yağmurlu ama güneşli, başka bir dünya. Yalnız mısın diyeceksin, hayır! Saydıklarım ve daha nice saymadıklarım var dünyamda. Nereye kadar gider bu yol, nerede son bulur? Neden ben farklıyım? Neden sen farklısın? Erken mi, geç mi, yoksa tam zamanında mı rastladım sana? Düşüncelerin nedir, beklentilerin, emellerin? Ya ben? Ben sende kimim? fatma bak
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() ..Kimi zaman buluyorum, kimi zaman yanılıyorum. Küçük bir gülücük için, hep bir sebep doğuruyorum. En sancılı doğumlardan biri gibi geliyor bana bu....
..Sonra asık suratlara da alerjim var, sevmiyorum. Birey olarak, bu alışageldik düzeni bir dirhem bile değiştiremeyeceğimin bilincindeyim.. Tek kelimeyle "Harika"....Teşekkürler : ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() "Ben hiç ağlayamam kayıp insan… Gözyaşlarımı bir sandığa kilitledim, kalan bir kaç damlayı da geri gönderiyorum. Bu dünyaya ağlanmaz, bunu artık iyi biliyorum. Bazen şeytan diyor ki; bırak her şeyi, çek git! Nereye
bilmiyorum, insan içinden kaçabilir mi, ya da bu hastalığın ilacı her hangi bir yerde bulunabilir mi, onu da bilmiyorum. Sonra yalnızlık, bir gölge misali takip eden, vazgeçmek bilmeyen tek şey, yalın yalnızlık. Ondan da kaçılmaz, bunu bugünlerde biraz daha benimsiyorum." :'( ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() ben de bunu cok sevdim ya gercekten cok guzel
tesekkurler arkadaslar ;) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Beni tanımıyorsun, karanlığın içinde kaybolmuş dünyanın kayıp insanı, asi hayatın başkaldırışı…
çok beğendim çok güzel..... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() selahattin gerçekten çok güzelll..teşekkürler..+1
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|