![]() |
#1 |
![]() Sınırlar değişecek
Mahut tezkere reddi oylamamızı öğrenir öğrenmez Barzani işte şimdi Kürt devleti kuruldu dedi. Erbil’in bu açıklamasını Süleymaniye’de Talebani aynen tekrarladı. Zira Irak’a kolordu sokacak bir Türkiye’nin böyle bir oluşuma izin vermemek yetkisi münakaşa edilemezdi. Yüce Meclis’teki epey sayıda milletvekilimiz, Kuzey Irak’ta bir Kürdistan kurulmasını arzu ediyorlardı. Bu devlet, Irak’taki Baasçı Arap devletinden çok fazla Türkiye’ye bağlı, hattâ muhtaç kalacağı için bize zararı yoktu! Bu zihniyetle, dış politikayı kavramalarına zaman kalmamış 2002 seçimleri ile henüz meclise gelmiş üyeler, yanlış oy kullandılar. Amerikan düşmanlığı ile zihinleri bulanık oylar da eklenip bir de oylar yanlış sayılıp olumlu iken olumsuza çevrilince, sonsuz zararlara duçar olduk. İlk tezkere kabûl edildikten sonra alay edercesine ikincisinin reddini Washington, Türkiye’nin hem siyasî, hem politik, hem askerî kanadının, hattâ medyasının, stratejik ittifak kavramına yan çizdiği şeklinde algıladı. NATO’nun kendisinden sonra ikinci gücü olduktan başka, diğer bir faktörle eşitlenemez emsalsizlikteki jeopolitik coğrafyada oturan Türkiye’yi defterden silmesi mümkün değildi. Mahut eski oyunlarını da tekrarlamadı. Daha uzun vadeli bir planla -öç almaya diyemiyorum- bizi uyarmaya girişti. Bu suretle Amerika, sınmış ve sinmiş PKK’ya yeniden can verdi. Süper silâhlar edinmesine, beşer onar Türkiye’ye girmesine göz yumdu, belki teşvik etti. Ama bu coğrafyada, hattâ bütün Batı ve Orta Asya’da Türkiye’nin yerini doldurmak tecrübeden geçmiş bir müttefik bulmak mümkün değildi. Kürt’le, Ermeni ile iş yürütmek derekelerine alçalmaya mecbur kaldı. En az Amerika kadar Türkiye’ye de zarar veren tezkere kazasından sonraki Amerikan tepkilerini sona erdirmek zamanı hulûl edince Washington, PKK’ya karşı Türkiye ile işbirliğine girdi. Sınırların muhafazası muhtemelen namuslu ve hukuka yakışır bir tutumdur. Ama bütün tarih boyunca ve modern diplomaside işler, hakka hukuka (hukuk, hakkın yasalaşmış şeklidir) göre yürümemiştir. Menfaatler birleştirilerek kâra geçilir. Kuvvetli ve akıllı taraf kazanır. Kaybedene acınmaz, yüzüne karşı gülünür. Amerika, sınır ve yol değiştirmeye karar vermişse değiştirir. Önleyecek güç mevcut değildir. Bizim müttefikimiz Amerika’dır. Dış politikamızı bu gerçeğe oturtabildiğimiz nisbette müreffeh Büyük Türkiye oluşur, gerisi -kimse kusura bakmasın- ideolojik palavradır. Durum Yılmaz Öztuna
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|