![]() |
#1 |
![]() Akbank Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada hükümetin başarılı olduğunu söyledi. Bazı reformlar konusunda geç kalındığına dikkat çeken Dinçer, AB reformlarına ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
AKBANK Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, Wall Street Journal’a verdiği röportajda, Türk bankaları ve Türk finansal sisteminin genelde subprime riskler taşıyan yatırımların etkilerine maruz kalmadığını söyledi. Ancak bu durumun ekonominin zarar görmeyeceği anlamına gelmediğinin altını çizen Suzan Sabancı Dinçer ‘Hükümet bugüne kadar başarılıydı. Ancak bazı reformlar, özellikle Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne uyumunu sağlayacak olanlar çok daha hızlı ve önce yapılmalıydı’ diye konuştu. YENİ YATIRIM ÇEKMEK ZOR KÜRESEL bir çalkantı yaşanırsa, Türkiye’nin de bundan etkileneceğini ifade eden Dinçer, doğrudan yabancı yatırımların azalabileceğini ve Türkiye ekonomisinin 2001 krizinden beri her yıl ortalama yüzde 7.5 oranında büyüdüğünü hatırlattı. Küresel perspektifte, Türkiye’nin stratejik önemini sürdürdüğünü, bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon ve lojistik gibi bazı sektörler için cazip olmaya devam edeceğini belirten Dinçer ‘Avrupa ve ABD tedbirli olmak gereğini hissedebilirler; ancak Türkiye ile yakından ilgilenen Körfez ülkelerinde ve Asya’da çok miktarda likidite var. Esas zorluk, daha çok istihdam yaratacak sıfırdan yeni yatırımları çekmekte’ dedi. Dinçer, Akbank’ın uluslararası gelişmelerle ilgili olarak da bilançolarının, çok likit olduklarını gösterdiğini, dış kaynaklı borçların yükümlülüklerinin yalnızca yüzde 20’sini oluşturduğunu belirtti. Aktiflerinin takriben yüzde 60’ının mevduatlarıyla, yüzde 15’inin ise sermayeleriyle karşılandığını belirten Dinçer ‘Önümüzdeki 4-5 ay içinde vadesi dolacak olan devlet tahvillerinden elimize 2 milyar dolar geçecek. Bu durum bize büyük bir destek ve rekabet üstünlüğü sağlıyor. Yani işin püf noktası yüksek likidite’ dedi. KONSOLİDASYON OLABİLİR TÜRK bankacılık ortamında yaşanan rekabetin giderek artacağını, bu yıl olmasa bile, önümüzdeki 5 yıl içinde bir konsolidasyon dönemi yaşanacağını dile getiren Dinçer, 2001 yılında Türkiye’de 81 banka bulunduğunu, şimdi ise 46 banka olduğunu, bunlardan sekizinin tüm mevcut varlıkların yüzde 80’ini kontrol ettiğini belirtti. Dinçer ‘Akbank her zaman organik olarak büyümeyi yeğlemiş olmakla birlikte, önümüze uygun bir fırsat çıkarsa satın alma yoluyla kitlesel perakende portföyümüzü ve tüketici portföyümüzü genişletmeyi de neden düşünmeyelim’ dedi. Citigroup kredi portföyü büyüyor SUZAN Sabancı Dinçer, Citigoup’a ilişkin de şunları söyledi: ‘Citi namına konuşamam. Ancak görülen odur ki, perakende pazarda küçük bir pazar payıyla var olmaktansa, ürüne ve bölgeye bağlı olarak yüzde 15’e kadar yükselen bir pazar payına sahip bir bankanın hissedarı olmayı yeğlediler. Citigroup’un Üst Yöneticisi (CEO) Vikram Pandit geçen ay buraya gelmişti. Akbank’ı bankasının ana stratejik işi olarak tanımladı. Kredi portföyleri Türkiye’de hızlı büyümekte. Ama büyümenin yeni riskler getirmemesi çok önemli. BİZE FAYDALI OLDU CITI’NİN kredi işlem sistemindeki deneyimi bizim için çok faydalı oldu. Bu arada, birbirimizin ürünlerini Türkiye’de ve yurtdışında pazarlayabiliyor, Türk fonlarından ve Türkiye’deki gayrimenkullerden, uluslararası pazarda giderek daha çok ilgi çeken yeni ürünler geliştiriyoruz.’ ---STAR---
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Bu hükümet ülkemiz için en güzeli..
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|