![]() |
#1 |
![]() MERKEZ BANKASI REZERVi 105 MiLYAR DOLAR Merkez Bankası rezervleri, 2007 yılındaki 26 milyar dolar seviyesinden, 104,8 milyar dolar seviyesine çıktı. ![]()
![]() |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Babacan: Merkez Bankası saat gibi işliyor
![]() Devlet Bakanı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanlığına atama sürecinde herhangi bir boşluk bulunmadığını savunarak, "Merkez Bankası adeta saat gibi işlemektedir. İçerde ya da dışarda kimsenin dert etmemesi lazım. Kimsenin endişesi olmasın, kurum tam bir koordinasyon ve uyum içinde çalışmaktadır" dedi. Devlet Bakanı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atama sürecinde herhangi bir boşluk bulunmadığını savunarak, "Merkez Bankası adeta saat gibi işlemektedir. İçerde ya da dışarda kimsenin dert etmemesi lazım. Kimsenin endişesi olmasın, kurum tam bir koordinasyon ve uyum içinde çalışmaktadır" diye konuştu. Babacan, "makro ekonomik gelişmeler ve borç yükü" konusunda bilgi vermek üzere düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Babacan, Cumhurbaşkanlığında bulunan Merkez Bankası Başkanlığı atama kararnamesiyle ilgili olarak "Şu anda elimize ulaşan herhangi bir karar yok" dedi. Babacan, alınan bütün kararlarda ve yapılan bütün atamalarda en önemli kriterin başarı ve Türkiye'nin çok farklı bir ortamı yakalamasını sağlamak olduğunu anlattı. Babacan, "Bunu yaparken de tabiki biz tüm politikalarımızda hem de kuracağımız ekiplerde bizi başarıya götüreceğine inandığımız kararları almak durumundayız" diye konuştu. "AYNI FELSEFEDEKİLERLE ÇALIŞABİLİRİZ" Yeterlilik konusunda endişe duymadıkları kişilerle çalışmak zorunda olduklarını anlatan Babacan, "Bizim felsefemize, politikalarımıza gönülden inanmış ve bu doğrultuda çalışacak arkadaşlarla çalışmak durumundayız. Farklı bir ekonomik felsefeye sahip olan kişileri bizim işbaşına getirmemiz mümkün değildir. Kurumlarımız arasında gözgöze omuz omuza çalışma hedef birliği, amaç birliği ve tam bir koordinasyon sağlamak durumundayız" şeklinde konuştu. "BÜTÜN AKTÖRLER AYNI YÖNDE HAREKET ETMELİ" Bağımsızlığın "izole olmak programın dışında hareket etmek" anlamına gelmediğini ifade eden Babacan, "Bağımsız dahi olsa bizim ekonomik programımızın çerçevesinde hareket etmek durumundadır" diye konuştu. Temel politikalarda asla bir yenilik ya da değişime girmeyeceklerini ifade eden Babacan, "Bu konuda niyeti, beyanı, farklı düşünceleri olan kişilerle de çalışmamız mümkün değil. Fizikte nasıl vektörler aynı yönde hareket eder. Burda da bütün vektörlerin, bütün aktörlerin ortak yönde, ortak şekilde hareket etmesi büyük önem taşıyor" diye konuştu. 17 NİSAN 2006 Yenişafak |
|
![]() |
#3 |
![]() Merkez Bankası rezervleri tarihi rekor kırdı
![]() Merkez Bankası'nın döviz rezervleri, 4 Mayıs tarihi itibarıyla 823 milyon dolar azalarak 66 milyar 178 milyon dolardan 66 milyar 96 milyon dolara indi. Bankalar ve katılım bankalarının toplam döviz rezervleri ise 20 Nisan itibarıyla, 41 milyar 434 milyon dolardan 42 milyar 352 milyon dolara çıktı. DÖVİZ MEVDUAT HESAPLARI TOPLAMI 104,8 MİLYAR DOLAR Bankalardaki toplam döviz mevduat hesapları, 27 Nisan itibarıyla 949 milyon dolar artış ile 104 milyar 835 milyon dolara yükseldi. Döviz mevduat toplamı 20 Nisan itibarıyla 103 milyar 886 milyon dolar idi. 27 Nisan itibarıyla yurt içi döviz tevdiat hesapları toplamı 88 milyar 811 milyon dolara, yurt dışı döviz tevdiat hesapları toplamı da 3 milyar 240 milyon dolara çıktı. DIŞ BORÇ ÖDEMESİ Türkiye, 1-9 Mayıs tarihleri arasında toplam 1 milyar 602,87 milyon dolar dış borç ödemesi gerçekleştirdi. Söz konusu ödemelerin 1 milyar 294,28 milyon doları Hazine, 19,98 milyon doları Merkez Bankası ve 72,59 milyon doları genel ve katma bütçeli idarelerin dokümantasyon, kitap bedeli, katılma payı, üyelik aidatı gibi ödemeler ile MSB ve savunma sanayi ödemeleri gibi kalemlerden oluştu. Ayrıca bu dönemde IMF'ye 216,02 milyon dolar ödeme yapıldı. 10.05.2007 Yenişafak |
|
![]() |
#4 |
![]() Güçlü deviz rezervi Türkiye'yi ekonomik şoklara karşı korur
Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, küresel bir likidite krizinin Türkiye'yi de etkileyeceğini belirtirken, güçlü ekonomik temeller ve güçlü döviz rezervinin, Türkiye'yi ekonomik şoklara karşı koruyacağı tespitinde bulundu. Morgan Stanley tarafından hazırlanan analizde, küresel piyasalarda, likidite hareketlerine bağlı çalkantıların, Türkiye gibi yükselen piyasaları olumsuz etkilediği belirtilirken, bu sermaye hareketlerinin, Türkiye'nin para politikasını da etkileyeceği kaydedildi. Türkiye'nin, küresel entegrasyon sürecinde, son yıllardaki sermaye hareketlerinin nimetlerinden faydalandığı belirtilirken, bu süreçte, Merkez Bankasının, küresel piyasalardan bağımsız bir hareket imkanının sınırlandığı vurgulandı. Analizde, Merkez Bankasının da, bir yandan sermaye hareketleri, bir yandan da enflasyonla mücadele çerçevesindeki para politikası ve faiz politikasını şekillendirmek zorunda kalacağı kaydedildi. Analizde, Türkiye'deki yabancı varlığının ağırlığına dikkat çekilirken, menkul kıymetler piyasasındaki yabancı varlığının yüzde 70 düzeyinde olduğu, 45 milyar YTL'lik iç borçlanma enstrümanının da yabancı yatırımcıların elinde olduğu ifade edildi. -TÜRKİYE'DEKİ GÜÇLÜ DÖVİZ MEVDUATI...- Morgan Stanley'in analizinde, düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırmak anlamına gelen ''Carry Trade''in olumsuz etkisine rağmen, geçen yıl 60 milyar dolar düzeyindeyken, bu yıl 90 milyar dolar düzeyine çıkan Türkiye'de yerleşiklerin ABD Doları cinsinden mevduatının, Türkiye'yi ekonomik şoklara karşı çok önemli ''yastık'' vazifesi gördüğü vurgulandı. 16 Ağustos 2007 Zaman ![]() |
|
![]() |
#5 |
![]() IMF ve Dünya Bankası: 'Merkez'cilerin birincisi Yılmaz
![]() Faizleri hızlı şekilde düşürmediği için ihracatçıların ve AKP hükümetinin bazı bakanlarının yaylım ateşine tuttuğu Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, IMF ve Dünya Bankası'nın, 'Yükselen Piyasalar' adlı dergisi tarafından başarılı politikaları nedeniyle Avrupa bölgesinde 'Yılın Merkez Bankası Başkanı' seçti. Yükselen Piyasalar dergisi, Washington'da Willard otelinde düzenlediği bir resepsiyonla, bölgelere göre yılın en başarılı maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarını ödüllendirdi. Yılmaz'ın, enflasyonu kontrol altında tutmak amacıyla isabetli bir faiz politikası yürüttüğünü vurguladı. Yılmaz'ın uyguladığı faiz politikası YTL'nin aşırı değerlenmesine neden olduğu gereçesiyle bazı çevreler tarafından eleştiriliyor. Aldığı ödül ile ilgili soruları yanıtlayan Yılmaz, "Ödülü asıl halktan alırız. Bizim için en büyük ödül ise enflasyonu düşürdüğümüz zaman gelecek" dedi. Yılmaz, bu tarihin ise 2008 yılının ikinci çeyreğinde geleceğini umduğunu belirtti. Hedef yüzde 4 Söz konusu tarihte enflasyon yüzde 4 olarak öngörülüyor. Dergide 2006 yılında başkanlık görevine başlayan Yılmaz'ın, 2007 yılında, genel seçimler ve ABD kaynaklı küresel konut kredisi krizine rağmen, başarılı para politikası nedeniyle Türkiye'nin, daha dayanıklı ve kredibıl (güvenilir) bir ülke haline geldiği vurgulandı. Yılmaz'ın, göreve geldikten sonra, bankanın, Para Yönetimi Araştırma Merkezi'ni güçlendirdiği ifade edildi. Araştırma merkezinden aldığı doğru verilerle, daha isabetli piyasa beklenti anketlerinin elde edildiği belirtilirken, Yılmaz'ın, enflasyonu da kontrol altında tutmak için faiz politikasını isabetli yürüttüğü ifade edildi. Yılmaz, merkez bankacılığının; verileri toplayarak analiz etmek gibi 'teknik' fonksiyonu yanında, bu verilerin nasıl ifade edilmesi ve verilerin piyasalara nasıl satılması gibi, bir 'sanatsal' yönü olduğunu vurguladı. Yılmaz, bütçe hedeflerine ulaşılmasının da önemine dikkat çekti. Durmuş Yılmaz'ın yanı sıra Yükselen Piyasaların en başarılı diğer merkez bankası başkanlarıysa Mısır, Pakistan, Zambia ve Kolombiya Merkez Bankası Başkanları olarak sıralandı. RADİKAL 21/10/2007 |
|
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|