![]() |
#1 |
![]() Dahası dönemin Hürriyet gazetesi’nin kadın portresini de ortaya koymuş… İşte Peyami Safa’nın tanımı;
“Geçen gün bir davette salondan içeriye, moda mecmualarından birinin renkli kapağından fırlamış, genç, güzel ve süslü bir kadın girdi. Tavuskuşu kadar süslü ve kibirliydi. Fikir bahislerine karışmıyor, karışmak zorunda kalırsa yavan şeyler söylüyordu. Fakat sinema, Hollywood, moda, Amerika ve sevişme bahisleri açılınca, şirin bir mahalle kadını gibi bülbül kesiliyordu. Çiklet çiğnediği için Türkçeyi ağzında yuvarlayarak Amerikan şivesiyle konuşuyordu. Onun süslerini, bütün vücudunu kaplayan cici bici donanmasını, fikir seviyesinin düşkünlüğünü ve amiyane sevimliliğini görünce hatırıma Hürriyet gazetesi geldi. Bu kadın onun canlı sembolü gibiydi.” Ve devam ediyor Peyami Safa; “Kadın mantoyu giysin, pırlanta isteyecek, pırlanta gelsin, Büyükada’da köşk özleyecek, köşke yerleşsin, otomobil arayacak ve nihayet kocasından, Tarzan yapılı, bıyıkları henüz terlemiş bir delikanlı ile köşkte kendisini yalnız bırakmasını isteyecek!” Kaynak: internethaber.com
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Hürriyet gazetesi önceden de şimdiki gibiymiş :-*
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|