10-10-2007, 23:50 | #101 |
İNSAN SURESİ
1.
İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti. 2. Şüphesiz biz insanı, karışım halindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık. 3. Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kateder. 4. Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık. 5. İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler. 6. Bir pınar ki Allah'ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar. 7. O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar. 8. Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. 9. (Yedirdikleri kimselere şöyle derler "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz." 10. "Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız." 11. Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir. 12. Sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ile mükafatlandırır. 13. Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk. 14. Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır. 15. Etraflarında gümüş kaplar, şeffaf kadehler dolaştırılır. 16. Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp düzenlemişlerdir. 17. Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâseden içirilir. 18. Orada bir pınar ki ona "selsebil" adı verilir. 19. Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır. 20. Orada, görünce (sonsuz)nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün. 21. Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecektir. 22. Onlara şöyle denecektir: "Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür." 23. Şüphe yok ki, Kur'an'ı sana elbette biz indirdik biz. 24. O halde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve hiçbir nanköre itaat etme. 25. Sabah akşam Rabbinin adını an. 26. Gecenin bir kısmında ona secde et; geceleyin de onu uzun uzadıya tespih et. 27. Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar. 28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz. 29. İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar. 30. Allah'ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 31. O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır. |
|
10-10-2007, 23:50 | #102 |
MÜRSELAT SURESİ
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7.
Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir. 8. Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman, 9. Gök yarıldığı zaman, 10. Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, 11. Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir). 12. (Bu) hangi güne ertelenmiştir? 13. Hüküm ve ayırım gününe. 14. Hüküm ve ayırım gününü sen ne bileceksin. 15. O gün vay yalanlayanların haline! 16. Biz öncekileri helak etmedik mi? 17. Sonra arkadan gelenleri de onların peşine takacağız. 18. Biz suçlulara işte böyle yaparız. 19. O gün vay yalanlayanların haline! 20. Biz sizi bayağı bir sudan (meniden) yaratmadık mı? 21, 22. Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk. 23. Sonra da ona ölçülü bir biçim verdik. Biz ne güzel biçim verenleriz! 24. O gün vay yalanlayanların haline! 25, 26. Biz yeryüzünü dirileri de ölüleri de toplayan (bir yurt) yapmadık mı? 27. Orada sabit yüce dağlar yaratmadık mı, size tatlı bir su içirmedik mi? 28. O gün vay yalanlayanların haline! 29. Onlara şöyle denecek: "Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin." 30, 31. "Üç kola ayrılmış gölgeye gidin ki, o ne gölgelendirir ne de alevden korur." 32. Şüphesiz cehennem, her biri saray büyüklüğünde kıvılcımlar saçar. 33. Bunlar sanki birer kızıl devedir. 34. O gün vay yalanlayanların haline! 35. Bu, konuşamayacakları gündür. 36. Onlara izin de verilmez ki, özür dilesinler. 37. O gün vay yalanlayanların haline! 38. Bu, hüküm ve ayırma günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya toplamışızdır. 39. Eğer bir tuzağınız varsa haydi bana tuzak kurun! 40. O gün vay yalanlayanların haline! 41. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar. 42. Canlarının çektiği meyveler içerisindedirler. 43. "Yapmakta olduğunuz şeylere karşılık afiyetle yiyin için." 44. Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükafatlandırırız. 45. O gün vay yalanlayanların haline! 46. Ey inkar edenler! (Dünyada) yiyin ve birazcık yararlanın! Şüphesiz sizler suçlularsınız. 47. O gün vay yalanlayanların haline! 48. Onlara, "Rükû edin (namaz kılın)" dendiği zaman rükû etmezler. 49. O gün vay yalanlayanların haline! 50. Onlar artık ondan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar? |
|
10-10-2007, 23:52 | #103 |
NEBE SURESİ
1.
Birbirlerine neyi soruyorlar? 2, 3. Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)? 4. Hayır, ileride bilecekler. 5. Yine hayır; ileride bilecekler. 6, 7. Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? 8. Sizleri (erkekli-dişili) eşler halinde yarattık. 9. Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık. 10. Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık. 11. Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık. 12. Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. 13. Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık. 14, 15, 16. Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık. 17. Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir. 18. Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz. 19. Gök açılır ve kapı kapı olur. 20. Dağlar yürütülür, serap haline gelir. 21, 22, 23. Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir. 24. Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar! 25, 26. Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler. 27. Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı. 28. Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı. 29. Biz ise, her şeyi bir kitapta (Levh-i Mahfûz'da) tamamiyle sayıp tespit ettik. 30. Kafirlere şöyle denilir: "Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız." 31, 32, 33, 34. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır. 35. Orada ne bir boş söz işitirler, ne de bir yalan. 36, 37, 38. Bunlar kendilerine; Rabbinden, göklerin ve yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbinden, Rahmân'dan bir mükafat, yeterli bir ihsan olarak verilmiştir. Onlar, Ruh'un (Cebrail'in) ve meleklerin saf duracakları gün Allah'a hitap edemeyeceklerdir. Sadece Rahmân'ın izin vereceği ve doğru söyleyecek olan kimseler konuşabilecektir. 39. İşte bu, hak olan gündür. Artık dileyen kimse Rabbine ulaştıran bir yol tutar. 40. Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkarcının, "Keşke toprak olaydım!" diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık. |
|
10-10-2007, 23:53 | #104 |
NAZİAT SURESİ
1.
Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara, 2. Andolsun (mü'minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara, 3. Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere, 4. Derken, öne geçenlere, 5. Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz). 6, 7. Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir. 8. O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır. 9. Onların gözleri (korku ile) inecektir. 10. Şöyle derler: "Biz gerçekten gerisingeriye eski halimize mi döndürüleceğiz?" 11. "Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?" 12. "Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür" dediler. 13. Halbuki o, bir haykırıştan (sûr'un üfürülmesinden) ibarettir. 14. Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. 15. (Ey Muhammed!) Mûsâ'nın haberi sana geldi mi? 16. Hani, Rabbi ona mukaddes Tuvâ vadisinde şöyle seslenmişti: 17. "Haydi Firavun'a git! Çünkü o azmıştır." 18. "Ona de ki: İster misin (küfür ve isyanından) temizlenesin? 19. Seni Rabbine ileteyim de ona karşı derinden saygı duyup korkasın!" 20. Derken Mûsâ O'na en büyük mucizeyi gösterdi. 21. Fakat o, Mûsâ'yı yalanladı ve isyan etti. 22. Sonra sırt dönüp koşarak gitti. 23. Hemen (adamlarını) topladı ve onlara seslendi: 24. "Ben, sizin en yüce Rabbinizim!" dedi. 25. Allah onu, ibret verici şekilde dünya ve âhiret cezasıyla cezalandırdı. 26. Şüphesiz bunda Allah'tan sakınıp korkan kimseler için büyük bir ibret vardır. 27. (Ey inkarcılar!) Sizi yaratmak mı daha zor, yoksa göğü yaratmak mı? Onu Allah kurmuştur. 28. Onu yükseltmiş ve ona düzen ve âhenk vermiştir. 29. O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı. 30. Ardından yeri düzenleyip döşedi. 31. Ondan suyunu ve merasını çıkardı. 32. Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi. 33. Bunları sizin için ve hayvanlarınız için bir yarar kaynağı yaptı. 34, 35. En büyük felaket (kıyamet) geldiği zaman, o gün insan yaptıklarını hatırlar. 36. Cehennem, görenler için apaçık bir şekilde gösterilir. 37, 38, 39. Kim azgınlık eder ve dünya hayatını tercih ederse, şüphesiz, cehennem onun sığınağıdır. 40, 41. Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır. 42. Sana, kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. 43. Onu bilip söylemek nerede, sen nerede? 44. Onun nihai bilgisi yalnız Rabbine âittir. 45. Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın. 46. Kıyameti gördükleri gün onlar, sanki dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler. |
|
04-11-2008, 17:19 | #105 |
KURAN-I KERİMDEN SURE MEALLERİ
Paylaşımın için çok teşekkür ederim Allah razı olsun kardeş...
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|