04-22-2008, 03:20 | #1 |
'Kaosçulara' ders vermenin tam vakti...
Hafızalarımızı tazeleyecek olursak, geçtiğimiz yıl bugünlerde ülkemiz ciddi bir “siyasi kaos” ve “kriz”le karşı karşıya bırakılmak istenmişti. 367 garabetini öne süren çevreler, 27 Nisan e-muhtırasıyla birlikte rövanşist duygularla yüreklerini soğutmuşlardı. Ta ki Başbakan Erdoğan “hodri meydan” diyene kadar. O gün, Başbakan, siyasi cesaret ve feraset kılıcını kuşanıp, kriz ve kaosçuları halkın vicdani muhakemesine havale etmişti. Her buhranlı dönemde başvurulan o ‘yüce mahkeme’ 22 Temmuz’da kararını vermiş ve ‘e-muhtıra’dan medet uman “bubiciler”e adeta, bir ‘Public’ dersi vermişti. İşlerine geldiği zaman ‘çağdaşlık’ ve ‘Batıcılık’ vurgusu yapan çevreler, Batılılar'ın çok önem verdiği ‘Public opinion’ ya da halk iradesini yok saymakta bir beis görmüyorlar. Bunlar için demokrasi, aç kalınca taptıkları putları yiyen cahiliye döneminin Kureyş egemenlerininkine benziyor. Bizdeki statükocular da işlerine gelmediği zaman, demokrasiyi rafa kaldırabiliyorlar. Şimdilerde yine statükocu egemenlerin rövanşist duyguları coştu. Tüm dünyayı etkileyen küresel ekonomik krizin ülkemizi de derinden etkileyebileceği hiç hesaba katılmadan yapılan yayınlar, koparılan yaygaralar var. “Kaosçu medya” bulanık suda balık avlamanın hesabı içerisinde. Varsa yoksa bir avuç egemen, ‘kutsanmış’ azınlığın mutluluğu. Başta Avrupa olmak üzere ülkemizde önemli bir kesim, bu girişimleri demokrasi ve halk iradesine karşı “yargı darbesi” olarak nitelendirdi. Bu gün ülke yeniden ciddi bir müdahaleyle karşı karşıya. Evet aradan henüz bir yıl bile geçmeden tekrar başa döndük. Geçmişte müdahaleler on yılda bir olurdu. Geçtiğimiz yıl başarılı olamayan oligarşik çevreler, yenilmişlik hırsı ve duygusuyla “yenilen pehlivan güreşe doymaz” misali yeniden ringlerde. Geçmişten pek ders çıkarılmamışa benziyor. Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu siyasi ortam son derece puslu ve kasvetli. “Yargı darbesi” olarak nitelendirilen bu süreçle birlikte siyasi görüşü ne olursa olsun herkes tedirgin ve endişeli. Küçük esnafından büyük işadamına kadar. Şimdilerde tüm dünyanın ve Türkiye'nin gözü yeniden Ankara'da. Bu noktada, sıkıntıları aşmak için yeni bir "erken seçim" bir seçenek ve çıkış yolu olarak resmen konuşulmaya başlandı. çözüm olarak, başta AK Parti'de olmak üzere kapatma davası sonuçlanmadan seçime gidilmesini isteyen kesimler var. Yeniden millet iradesine başvurmak siyasi iktidarın elinde en önemli koz olarak bekliyor. Belki de bu yol; “bubiciler”e son “Public” dersi olur. Şimdi yeniden cesaret kılıcını kuşanmanın, "kaosçulara" ders vermenin tam vakti. habervaktim.com / editör
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-22-2008, 03:38 | #2 |
'Kaosçulara' ders vermenin tam vakti...
''Varsa yoksa bir avuç egemen, ‘kutsanmış’ azınlığın mutluluğu.'' bunu ne kadar dogru söylemiş
aysun kayacı'nın söylediklerine günlerce kızdık birsürü laf söyledik ki hala da söylüyoruz ama aslında kadının söylediklerine sözle birsürü tepki gösterirken uygulamada dedikleri olmuyor mu?başörtüsü yasagı üniversitelerde kalktı resmi gazetede bu yayınlandı meclis kabul etmiş herşey yasalara uygun yalnız yine azgın azınlıgın dedigi oluyor yine derslere başlar açılıp girilmiyor mu > oy eşitligi var gibi görünmenin ötesine geçemiyor gibi geliyor bana ne kadar çok olursak olalım yine onların dedigi oluyor yine onların dedigi oluyor > yine sandıga gidilse bu sefer Ak Parti tarafına oyların daha da fazla olacagı şüphesiz yanlız bu çogunlugun dedikleri kale alınmadıktan sonra ne önemi var ki... |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|