12-11-2007, 10:25 | #1 |
Enbiya Sûresi'nde bilhassa 81-94 âyetlerini 33x5=165 defa okunmaları tavsiye edi
Yine Kâbe içindeyiz. İmam hatipten arkadaşım, on bir sene aynı sınıfta okuduğumuz Abdürrahim Bey'le iftarda Kâbe içinde karşılaşmak çok değişik duygularımızı harekete geçirdi.
Aynı gün terâvihte, Kur'an cennetlerinde dolaştık durduk... Kunut duası okunurken başımızdakilerin iyi işlere muvaffak olması için yapılan niyazda hayalîm, İslâm dünyasının başlarına gitti. Mekke İstanbul'u, İstanbul Amman'ı hatırlattı. Üç Abdullah ismi de bana bir tevafuk gibi geldi. Cenab-ı Hak müsemmâları, isimlerine uygun işler yaptırtır inşallah... Akşam ezanına bir saat, 45 dakika kala ikinci kattan Kâbe'yi seyretmek çok güzel oluyor. Gündüz sıcağının yavaş yavaş kırılıp rüzgârın ılıklaştığı o demlerde tavaf edenleri rengârenk ve yavaş yavaş akan bir nehir gibi görüyorsunuz. Uzakdoğulu hanımlar, birbirlerini tanımak için gün aşıkı çiçeklerini başörtülerinin üzerine yerleştirdikleri için uzaktan o grubu akan su üzerine altın renginde serpilmiş çiçeklerin akışı gibi hissediyorsunuz. Ama bu arada bir şeyi fark ettim. Önce göz yanılması zannettim. Sonra yanımdaki umre arkadaşıma sordum; "Tavaf eden grup, çevrede oturan veya ayakta duranlara göre daha küçük görünüyorlar! Öyle değil mi?" dedim. "Evet" dedi. Hatta, "Bakın ta karşıdan bize en uzak noktada durup Kâbe'yi seyredenler bile onlardan daha büyük görülüyor. Mesafeden dolayı değil" dedi. Ondan sonra da hep öyle gördüm. Şöyle bir düşünce aklıma geldi: Tavaf selinin içine kendilerini atıp eritenler gerçekten benlik, bencillik itibarıyla sadece şahsiyetini belli eden bir erimiş eriyik zerresi gibi oluyorlar. Nefsen, enaniyeten eriyorlar ama erginleşiyorlar. Nehir üzerinde olup parlayıp güzel görüntüler bırakıp giden kabarcıklar gibi... İnşallah hepsi de erer, eren evliya olurlar... Demek ki, biz de Kevser-i Kur'anî'den süzülen bir havuzun içine bir buz parçası nevindeki enaniyetlerimizi atıp eritebilsek, onlara benzer bir hâl alacağız... Yine akşam teravihte muhteşem ve doyumsuz bir Kur'an ziyafeti vardı. Enbiya Sûresi'nde bilhassa 81-94 âyetlerini Ramazan'da Kâbe karşısında dinlemenin ayrı bir yönü var. Birkaç sene önce bir arkadaşımız bu âyetlerle ilgili bir rüya görmüştü. Verilen mesaja göre 33x5=165 defa okunmaları tavsiye ediliyordu. Uzun zaman bu tavsiye yerine getirildi ve hâlâ yerine getirilmeye devam ediliyor; müjdeler de tahakkuk yoluna girmiş bulunuyor. Gerçekten o âyetlerde büyük işaretler mevcut... Süleyman Aleyhisselam'a müthiş bir ulaşım gücünün verilmesi yanında, gavvaslıktan büyük inşaatlara varıncaya kadar insanların faydasına yapılacak imarlarla ilgili destekler ve destekçiler bahşediliyor... Günümüze Süleyman veya Zülkarneyn olacaklara da müthiş ipuçları olsa gerek... Hz. Eyyüb Aleyhisselam'la işaret edilen hastalıklara şifa ve deva ile ilgili ipuçları da mevcut... Başka sûrelerde geçen bu husustaki âyetlerin ifadeleri de incelenirse güzel bilgi ve dersler elde edilebilir. İsimleri geçen Hz. İsmail, Hz. İdris ve Hz. Zülküf Aleyhisselam efendilerimiz ve Hz. Yunus Aleyhisselam'ın kıssası da çok önemli... Bu hususta Lem'a'lar Risalesi'nin Birinci ve İkinci bölümleri ibretlerle dolu... Zekeriyya ve oğlu Hz. Yahya Aleyhisselam efendilerimizin kıssaları hem ibretli hem de tıp açısından önemli... Belki de içtimaî hayata bakan bir yönü de mevcut... Sonunda, "İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem'i de an. Biz ona ruhumuzu üfledik, hem onu hem oğlunu cümle âlem için bir ibret yaptık." diyerek Kur'an-ı Kerim, Hz. Meryem ile beraber Hz. İsa Aleyhisselam'ı da hatırlatıyor. Devamında, "İşte sizin bu dininiz bir tek dindir." buyruluyor. Bu âyetlerde Efendimiz'e (sas) teselliler, müjdeler verildiği gibi onun yolunda devam edenlere de benzer şekilde iltifatlar ve mânevi destekler gösteriliyor. Zaman zaman bu âyetlerin 33x5=165 defa okunup üzerlerinde düşünülmesi gerekiyor... Kâbe ise bunun için en müsait ve uygun mukaddes mekânlardan birisi... Abdullah AYMAZ
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-17-2008, 19:40 | #2 |
Enbiya Sûresi'nde bilhassa 81-94 âyetlerini 33x5=165 defa okunmaları tavsiye edi
Cemal Bey ile Mehmet Ali Bey, mevcut sıkıntıları düşünüyor ve gelecek konusunda sohbet ediyorlardı. Mehmet Ali Bey, "Efendimiz (sas)'i gördüm. Bana Enbiya Suresi'nin 81-94. âyetlerini 165 defa okumamı tavsiye buyurdular.
Uyanınca, düşündüm, 'Niçin 165?' dedim kendi kendime. Sonra 33x5=165 olduğunu fark ettim. Yani beş vakitte 33'er defa okuyunca 165 tamamlanıyordu. Ayetlere baktım, sıkıntılarımızın maddî ve manevî çarelerine işaretlerin ipuçlarının ve ilham kaynaklarının varlığını keşfettim." dedi. Cemal Bey de "Hayret ben de teheccüd kılıp yatmıştım, rüyamda Efendimiz (sas)'i gördüm. Ağaçların, çiçeklerin rengarenk güzelliklerinin ve kuşlarının cıvıldamalarının hâkim olduğu bir adadayız. Kıyafeti baştan aşağı süt beyazdı. Bağdaş kurmuştu. Önünde kavrulmuş hurma vardı. Ben yarı bağdaş kurmuş vaziyette idim. Beraber hurmalardan yiyorduk. Bir ara kendi eliyle benim ağzıma da uzattı. Benim oturuşumda bir tedirginlik vardı. Çünkü hemen yanımızda çamurlu ve bulanık bir su vardı. Bir ayağımın ona değmemesi için azami gayret gösteriyordum. Aslında karşıda çok güzel bir yer vardı oraya geçecekmişiz; ama bu bulanık su engel teşkil ediyormuş. Bir şey bulaşmasın diye gösterdiğim azami gayret ve tedirginliği fark edince buyurdular ki: 'Sabredin, sonu hayırlı olacak inşaallah!' Böylece uyandım." dedi. Daha sonra bunları Cemal Bey aktardı. Ben de bu âyetlere dikkat ettim. 81. âyet, fırtına halindeki rüzgârın Hz. Süleyman Aleyhisselam'a musahhar kılındığını, onun emriyle bereketli topraklara, mübarek yerlere alıp gittiğini ifade ediyordu. Âyetin son cümlesi ise "Biz her şeyi bilmekteyiz." şeklinde ama "bi külli şeyin" ifade tarzı ile tabiri caiz ise her şeyin künhüne ilmen vâkıfız, şeklinde söyleyebileceğimiz bir mânâyı vermekte... Burada açıkça ilim ön plana çıkarılmakta... Eyyüb ve Yunus aleyhisselamların sıkıntılarını, dualarını ve Cenab-ı Hakk'ın onlar hakkındaki lütuflarını anlatan 83 ve 87. âyetler de dikkat çekici. 89., 90. ve 91. âyetler ise, Hz. Zekeriyya ve oğlu Hz. Yahya'nın bir cihetten harika olan doğumunu, Hz. Meryem ve oğlu Hz. İsa'nın mucize doğumunu anlatmakta... 94. âyette bizden sadece iyi işler ve salih ameller yapmamız istenmekte. Kimler, güzel işler yaparsa, bunların yaptıklarının karşılığının mutlaka verileceği ve bunlara asla nankörlük yapılmayacağı da net bir biçimde anlatılmakta... Elhamdülillah, M. Ali Bulut ağabeyimizin bu rüyasından şahsen ben çok istifade ettim. İmkânı olanlar ise bu âyetleri Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinden hiç olmazsa muteber meallerden düşüne düşüne birkaç defa okusunlar, zannediyorum benden çok daha fazla istifade edeceklerdir... |
|
05-17-2008, 20:05 | #3 |
Enbiya Sûresi'nde bilhassa 81-94 âyetlerini 33x5=165 defa okunmaları tavsiye edi
Çok güzel bir paylaşım
Kur'an-ı Kerimi hakkıyla anlamak çok önemli sadece Cuma gecesi ve Ramazan ayında hatim indirmekle vicdanımızı rahatlatamayız her müzlümanın yüce kıtabımız Kur'an-ı Kerimin her satırını su gibi içmesi lazım yazık ki çoğumuz bundan mahrumuz. Efendimizi rüyasında görüp tavsiye alan bu şanslı insanlar arasına dahil olmayı kim istemez ki. Bu ayetlere daha dikkatli bakmaya çalışacağım. "Onlar Kur'an okuyacaklar, fakat Kur'an boğazlarından aşağıya geçmeyecektir'' Bu hadis beni çok ürkütüyor bazen acaba benden mi bahsediyor diye korkulara kapılıyorum Yüce kitabımızı okurken neden bahsettiğini anlayamamak büyük bir eksiklik hem arapçası okuyup hem türkce olarak anlamak ne büyük mutluluk olurdu. Fütüvvet ufkumuzu genişlettiğin için Rabbim razı olsun.+1 |
|
05-17-2008, 20:11 | #4 | |
Enbiya Sûresi'nde bilhassa 81-94 âyetlerini 33x5=165 defa okunmaları tavsiye edi
Alıntı:
ONU HERGÜN OKUYALIM..MEALİ İLE BİRLİKTE.MUTLAKA MEAL |
||
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|