AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[haritaci70]

En önemli gösterge yabancı yatırım

Hazine Müsteşarlığı 14 Mayıs Çarşamba günü sitesinde Ocak-Mart 2008 dönemine ilişkin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını gösteren detaylı bir bülten yayınladı.

Türkiye ekonomisini ve en az bunun kadar önemli olmak üzere Türkiye siyasetini ve demokratikleşme sürecini izlemek isteyenlere bu ve bundan sonra yayınlanacak bültenleri izlemeleri benim naçiz bir önerim.

Türkiye ekonomisinin üretim ve istihdam yapısının değişimini sağlayacak yegane faktör uzun bir süre senede yüzde yedi ya da daha fazla bir oranla ekonominin büyümesi; bu büyüme sürecinin yarattığı cari açığın finansmanının da doğrudan yabancı sermaye girişleri dışında sürdürülebilir bir yöntemi pek yok.

Meseleye tersten bakarsanız da, doğrudan yabancı sermaye girişleri tarafından finanse edilmeyen cari açıkla birlikte sürdürülebilir büyüme olanaksız.

Bu anlamda doğrudan yabancı sermaye girişleri büyümenin kilidi haline geliyor; aynı zamanda da dış tasarrufçu ve yatırımcının ülkemizi birikimlerini, kaynaklarını emanet edilebilir bir yer olarak görmeleri bağlamında hukuk devletirni inşa sürecimizin bir aynası.

* * *

Son yayınlanan yabancı yatırımlara ilişkin bültenden bu konuya yönelik ilginç ipuçları yakalamak mümkün.

2003 senesinde ülkemize gelen doğrudan yabancı sermaye yatırım miktarı 1.7 milyar dolar düzeyinde; 2004 senesinde bu miktar 2.7 milyar dolara yükseliyor.

Hatırlanacağı gibi 2004 Aralık ayı AB ile müzakere kararının alındığı ve böylece gazeteci Cengiz Çandar’ın deyimiyle yabancı finans piyasaları gözünde ülkemizin ‘temiz kağıdını’ aldığı bir sene; söz konusu ‘temiz kağıdı’ ifadesi kimilerimize incitici gelebilir ama küresel finans piyaaları açısından böyle bir gerçekliğin varlığını gözardı etmek doğru değil.

2005 senesinde yani müzakere kararının hemen arkasından ülkemizi giren doğrundan yabancı zsermaye miktarı tarihimizde bir rekor kırarak 10 milyar dolara yükseliyor.

Söz konusu sıçramayı AB müzakere süreci faktörü dışında ele almanın pek anlamlı olmadığırnı düşünüyorum zira aynı zaman aralığında küresel faktörlerde bu sıçramayı açıklayabilecek büyüklükte bir değişim pek yok.

Petrol fiyatları bu artışı anlamak için yetersiz.

2006 senesinde dış yatırımcının Türkiye talebi daha da artıyor ve ülkemize giren doğrudan yabancı sermaye yatırımı 19.9 milyar dolara tırmanıyor yani bir yıl içinde ikiye katlanıyor ve Türkiye dünyada en çok doğrudan yabancı sermaye çeken ülkeler arasında ilk ona girmeye başlıyor.

2003 öncesi senede ortalama olarak bir milyar doların altında gerçekleşen doğrudan yabancı yatırımlarının 2006 senesinde 19.9 milyar dolara tırmanması iyi anlaşılması gereken bir süreç.

2007 senesinde tırmanma sürüyor ve ülkemize geçen sene 22 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı giriyor ve böylece yüksek büyümeye bağlı cari açık meselesi bir kur krizine dönüşmeden devam ediyor.

Çarşamba günü yayınlanan bülten 2007 ve 2008 senelerinin Ocak-Mart dönemlerinin de mukayesesini veriyor; geçen yıl ilk üç ay boyunca ülkemize giren doğrudan yabancı sermaye yatırımı 9.4 milyar dolar iken içinde bulunduğumuz sene bu yatırım miktarı 4.4 milyar dolara düşüyor.

Bu düşüşü bugünden çok net yorumlamak anlamsız olabilir zira geçen senenin aynı döneminde gerçekleşen büyük bir yatırımın bu sonucu verdiği iddia edilebilir ama göstergeler 2008 senesinde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının 2007 senesinin altında kalacağını göstermektedir.

Bu durum da iki seye işaret eder: Birincisi büyüme oranının 2007’ye oranla daha düşük olacağına ikincisi ise yabancı yatırımcının ülkemizi daha az güvenilir bulduğuna.

Bu son ve en önemli faktör de iç siyasal istikrarsızlığa büyük ölçüde bağlıdır.

Eser KARAKAŞ 16 mayıs 2008

[tayyipleyiz]

Bunlara neden olanlar utansın ... ;)