AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bütün Peygamberler Bütün peygamberlerimiz ile ilgili konularımızı bu bölümde paylaşıyoruz.



 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 05-23-2008, 01:15   #11
Kullanıcı Adı
dildade
Standart Hazreti İbrahim (a.s)
1. İbrâhim as.’ın Tapınaktaki Putları Kırması ve Tariz[1] Üslubu :
“Andolsun ki biz, bundan evvel İbrahim’e rüşdünü verdik. Ve biz O’nu bilicileriz. O zaman babasına ve kavmine: Şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor? demişti. Dediler ki: Biz, babalarımızı bunlara tapar kimseler bulduk. Doğrusu, siz de, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi. Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin? Hayır, dedi, sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim. Allah'a yemin ederim ki, siz ayrılıp gittikten sonra putlarınıza bir oyun oynayacağım!”[2]

“Gizlice sağ eliyle bir vurup onları kırdı.”[3]

“Sonunda İbrâhim onları paramparça etti. Yalnız onların büyüğünü bıraktı; belki ona müracaat ederler diye. Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak o, zalimlerden biridir, dediler. (Bir kısmı Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrâhim denilirmiş, dediler. O halde, dediler, onu hemen insanların gözü önüne getirin. Belki şahitlik ederler.”[4]

İbrâhim as'ın, putlara karşı tutum ve davranışı, kavmi arasında yayılmış, Nemrud' a kadar ulaşmıştı. Âzer oğlunun bu tutumuna üzülüyor ve O'nu dinine yaklaştırmak için yollar arıyordu. Allah inancını kabule yanaşmayan halk, bir bayram günü adetleri üzere[5] puthaneye yemek getirmiş, putlarının önüne koymuş, daha sonra eğlenme yerlerine gitmişlerdi. İbrâhim as.'ı da götürmek istemişler, ancak o, rahatsız olduğu gerekçesiyle gitmemişti.[6]

“Derken yıldızlara bir bakış baktı. Ve “ben hastayım” dedi.[7]

İbrahim as. onların putlarını rezil etme maksadına ulaşmak ve Cenab-ı Allah’ın hak olan dininin zafere ulaşması için konuşmada onlara karşı tariz üslûbu kullandı. Derken İbrahim as.’ı kendi haline bıraktılar. Eğer İbrahim’in onların putlarını kıracağını bilselerdi, elbette ki O’nu orada bırakmazlardı.

Ama Cenab-ı Hakk’ın “Allah’a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra putlanızı parçalayacağım” deniliyor ki İbrahim as. bunu gizlice kendi içinden söyledi. İbn-i Mesud da diyor ki, bazıları onu duymuştu. [8]

“Nihayet onlar eğlence yerlerine gidince, puthaneye girip putların hepsini paramparça etmiş, içlerinden sadece en büyüğünü, ona baş vursunlar diye sağlam bırakmıştı.”: Ortalık İbrahim as. için boşalınca hemen putların yanına gitti. Putların yanında çok büyük bir putla karşılaştı. Kendisine kurban olarak önüne çeşitli yiyecekler koymuşlardı. İbrahim as. alaycı bir üslûpla ve aşağılayıcı tavırla ona dedi ki:[9]

“Yemiyor musunuz? Neden konuşmuyorsunuz, size ne oldu?” dedi ve sağ eliyle onlara vurmaya başladı.”[10]

Yani elindeki keserle putları kırmaya başladı. Cenab-ı Hakk’ın buyurduğu gibi: “Ve İbrahim putları paramparça etti” Kendisine gelirle diye yalnız büyüklerini bıraktı.”[11] Yani tamamen parçaladı, kırdı. Deniliyor ki, İbrahim as. keseri büyük putun eline koydu. Sebebi ise; kendisiyle birlikte küçük putlara tapılmasını kıskandığını işaret içindir![12]

“Onlar: Bunu ilahlarımıza kim yaptı? Muhakkak o zalimlerden biridir, dediler. Bazıları: İbrahim denilen biir gencin bunları kötülediğini işittik, dediler.”[13] Kavim bayramlarından döndü ve putlarını param parça dağılmış taş parçaları olarak gödüklerinde dehşete kapıldılar. Taklitçilik ve bön kafalılık, daha, şu putların kendi nefislerinden herhangi bir zararı gideremeyeceğini düşünmekten onları kör etmişti. Her dilin tekrarladığı şey; “ilahlarımıza bunu kim yaptı?” sorusuydu. Muhakkak ki bu iş yeni (onlara göre) bir olay ve büyük bir musibetti!...

Yeni bir olay... Onların tarihlerinde ona benzer bir olay olmadı. Büyük bir musibet. İnançlarının temeline isabet etti. Ve Nemrud’un emniyet kuvvetleri suçu işleyeni tahkikata başladı.

Şahitlerin sözleri bir araya geldi ve gözler İbrahim as.’a çevrildi. Çünkü O, ilahlarını noksanlıkla, ayıpla ve horlamakla anıyordu.

“Öyleyse O’nu herkesin önüne getirin ki, belki (yaptığı işe) şahitlik eder, dediler.” İşte Halilü’r Rahman’ın istediği de buydu. İnsanlar geldi. Her ovadan ve dağdan insanlar gelmiş mahkemeyi seyrediyorlardı. İlahlarını paramparça edenin sözlerini dinliyorlar... Ve İbrahim as. bu büyük topluluğun ortasında ilerledi. Hatasında sabit, mutmain bir halde ve onların tehdit ve korkutmalarına aldırmaksızın ilerledi. [14] Ve İbrahim as. sorguya çekilecekti.

“Ey İbrahim! İlahlarımıza bu işi sen mi yaptın?” dediler. İbrahim: Belki bunu büyükleri yapmıştır. Eğer konuşurlarsa onlara sorun, dedi.”

İbrahim as. neden “Belki bunu büyükleri yapmıştır” dedi? Ve neden “sizin putlarınızı paramparça eden benim” demedi?

Ve acaba İbrahim as.’ın, “Belki bunu büyükleri yapmıştır”, sözü “Ben hastayım” ve Sare için kendisinin kardeşi olduğunu söylediği sözü gibi,, tevbe icabettiren ve Peygamberlerin masumiyetine muhalif olan yalandan mıdır? Kur’ân dışındaki İslâmi eserlerde daha da zenginleştirilen bu bilgiler,[15] yahudi kaynaklarında da vardır.[16]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] TA'RÎZ: Üstü kapalı kinaye yollu söyleme, söz dokundurma, üstü kapalı şekilde tenkid ve iğneleme anlamındadır.; Bkz. D.Mehmet Doğan, Büyük Türkçe Sözlük, Bahar yayınları.

Üstü kapalı ve dokunaklı söz; kapalı îtirâz etmek; bir tarafı gösterip diğer tarafı kasd etmek. Gıybet, açıkça söylemek sûretiyle olduğu gibi fiille, ta'rîzle, yazıyla, hareketle ve işâretle de olur. Göz kırpmakla, elle işâret etmekle de olur.

Hazret-i Âişe buyurdu ki: "Bizim yanımıza bir kadın geldi. Kadın çıkıp giderken ona elimle kısa boyludur diye işâret ettim. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem: "Sen onun gıybetini yaptın" buyurdu. (Ebü'l-Leys Semerkandî).
Bir kimse, diğer bir şahsın sözü geçince, onu kastederek; "Bizi şu şu ayıplardan kurtaran Allahü teâlâya hamdolsun" derse, ta'rîz yoluyla onu gıybet etmiş olur.” (İbn-i Âbidîn).
İhtiyaç ve zarûret yokken ta'rîz câiz olmaz. Çünkü ifâdede yalan bulunmasa da yalanı akla getirebilir. Böyle olunca da mekruh olur. (Seyyid Alizâde).

[2] Kur’an-ı Kerim: En’biya: 21/51,57.

[3] Kur’an-ı Kerim: Saffat, 37/93.

[4] Kur’an-ı Kerim: En’biya, 21/58-61.

[5] “Öyle anlaşılıyor ki, İbrahim’in kavminin bayramı da tıpkı İstiklal bayramı, ağaç bayramı ve tağutun doğum bayramı v.s gibi asrımızın bayramlarının benzeridir.” M. Surur b. Naif Zeynelabidin, Allah'a Davette Peygamberllerin Metodu I, Guraba Yayınları: s. 191.

[6] Taberi-Tarih c.1, s.122; İbn.Esir- Kâmil c.1/89; Diyanet Vakfı İslâm Ans. c.21/270; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.152.

[7] Kur’an-ı Kerim: Saffat, 88, 89.

[8] M. Surur b. Naif Zeynelabidin, Allah'a Davette Peygamberllerin Metodu I, Guraba Yayınları: s. 191.

[9] İbn Kesir, Kıssasu’l Enbiya; M. Surur b. Naif Zeynelabidin, Allah'a Davette Peygamberllerin Metodu I, Guraba Yayınları: s. 192.

[10] Kur’an-ı Kerim; Saffat; 37/91,93.

[11] İbn Kesir, Kısasu’l Enbiya; M. Surur b. Naif Zeynelabidin, Allah'a Davette Peygamberllerin Metodu I, Guraba Yayınları: s.192.

[12] M. Surur b. Naif Zeynelabidin, Allah'a Davette Peygamberllerin Metodu I, Guraba Yayınları: s. 192.

[13] Kur’an-ı Kerim: Enbiya,

[14] M. Surur b. Naif Zeynelabidin, Allah'a Davette Peygamberllerin Metodu I, Guraba Yayınları: s.192,193.

[15] Taberi-Tarih c.1, s.122; İbn.Esir- Kâmil c.1/89; Diyanet Vakfı İslâm Ans. c.21/270; M.Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Diyanet Vakfı Yayınları: s.152.

[16] Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi: c.21/270.
dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 

Konuyu Toplam 4 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi