05-28-2008, 02:51 | #1 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Önder Sav... Hani şu; CHP’de Sekreter... Hem de genel!.. Marifetini biliyorsunuz... Yancağızına yaklaşıp, ahir ömründe hacca gitmek istediğini ama kontenjan sıkıntısından dolayı buna imkân bulamadığını söyledikten sonra, yardım talep eden yaşlı amcanın “diniyle, imanıyla, mukaddesatıyla” alay etmişti hani... Hazret-i Peygamber (SAV)’e yönelik “iğrenç” sözlerini tekrara gerek yok!.. Berbat laflar!.. Efendim, Her CHP’lide “din antipatisi” olacak değil ya... O taraflarda da “gerçek hislerini” saklamakla birlikte... Dine, mukaddesata hakaret edilmesini hoş karşılamayacak zatlar da var elbette. Onlardan biri... Sağ olsun; sağlam bir “kayıt” getirdi... Müthiş!.. Nasıl da almış; helal olsun, ne denir ki... Bir dinledik... Ohoooo, bu CHP derin devletin ta kendisi!.. Devletin Valisi ve bu Önder Sav, oturmuşlar iş bitiriyorlar!.. Bu iktidardaki “Şeriatçı” takımıyla nasıl mücadele edilir, bunun için hangi kamu görevlisinden nasıl faydalanılır, filan... CHP’ye taktik veriyor, Sayın Vali... Hem de hâli hazırda görevde bulunan bir Sayın Vali... Hükümet eden partinin nasıl “yenilebileceğini” anlatıyor, Ana muhalefet önde gelenine!.. Hani... Bununla yetinse... Bir derece... Dahası; Hangi bakan “dincidir”, “tarikatçıdır”... Hatta hatta... “Irkçıdır!..” Devletin Valisi ile Derin Devlet Partisi’nin (aşağı yukarı) iki numaralı ismi oturmuş, bunları ve daha fazlasını konuşuyorlar... Giydirmedikleri kim var ki; Sayın Başbakan mesela... Bir yandan Önder Sav diğer yandan ve birkaç fazlasıyla Vali, Sayın Başbakan hakkında öyle laflar ediyor ki!.. Hani... Bir bölümüne önceki günkü Vakit’in haber sayfalarında verdik, diğerlerini ise “bu kadarı da ayıptır” diyerek gizlemek mecburiyeti hissettik!.. Sayın Başbakan böyle... Bakanlar... Mesela: Emrinde bulunduğu İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a bir yükleniyor ki, Vali... Ya size ne, koskoca Bakan’ın “Fethullahçı olup olmadığını” tartışmak sizin işiniz mi?.. Ve ayıp değil mi?.. Devlet adâbına yakışır mı?.. Beğenmiyorsanız, istifa edersiniz... Hem o makamda kalmak hem de bağlı bulunduğunuz Bakan’ı, üstelik ana muhalefet partisinin kafa isimlerinden birine sözüm ona “gammazlamak” yakışıyor mu?.. Filan... Yani... Bir yandan da diyorsun ki; “Bana ne arkadaş!.. Ortada bir saygısızlık varsa, sana değil ya... O tarafını, koca Bakan Beşir Atalay düşünsün!..” Di mi? Böyle düşünmekte haklıysam da... Haber haberdir!.. Hele, mukaddesata saygısızlık ettikten sonra, ortalıktan kaybolan Önder Sav’ı böyle bir vesileyle bulmuş ve de Vali ile böyle mevzulara daldıklarını “CHP’li dostlarımız” aracılığıyla öğrenmiş olmak... Az ayrıcalık değildir!.. Efendim... Vali ile Sav’ın muhabbetinde “başka bakanların” da hedef alındığını yazmıştık... Mesela, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’na fena yükleniyor, Vali... Bir tarikat büyüğünün cenazesine katılmış da, ondan!.. Ya, size ne!.. Koskoca Bakan’ın, hangi cenazeye katılıp hangisine katılmayacağına Vali mi karar verecek?!. Bakan, Vali’den izin mi alacak?!. İyi gidiyorum değil mi?.. Devam edeyim: Mesela, bir önceki İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu... Beşir Atalay’dan daha iyiymiş bunlara göre!.. Niye mi?.. Kayıtlardan el-cevap: “Beşir Atalay, Gülenci olabilir!. Ama Aksu... Sadece etnikçidir!..” Ya, efendim... Ben uzun uzun “kayıt” takip ettim... Ve bunların küçük bir bölümünü yazabildim!.. Ha bu arada; yaptığım bir şey daha var... Önder Sav bir türlü açmıyor telefonunu, yakında bilgisi gelir mutlaka da, şimdilik yine kayıp... Böyle olunca, sohbet arkadaşlarından Vali unvanlı olanıyla yetinmek durumunda kaldım... Önce, Önder Sav’la görüştüklerini inkâr etti... Elimin sağlam olduğunu fark edince; “Hayırlı olsun ziyaretine gitmiştim!” bilgisini verdi!.. Ayrıntıya girdiğimde ise... “İçişleri Bakanımdan izin almadan konuşamam” dedi... Allah Allah! Sayın Valimiz, Başbakan’a, bakanlara yüklenirken, “Atalay’dan izin almış” sanki!.. Efendim... Böyle bir şeyler işte... Çivisi çıkmış bu düzenin!.. Anlıyorum, yer bitiyor... Yazıyı bitirmek lazım... Görüşmenin dökümünü, önceki günkü Vakit’te vermiştik de... Nezaketi unutmuştuk... Şimdi o vazifeyi ifa eyleyelim... Ve... “Görüşme kayıtlarını” tarafımıza ulaştıran CHP’li dostlarımıza teşekkür edelim!.. Serdar ARSEVEN / VAKİT 28/05/2008
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-28-2008, 03:01 | #2 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Birşeyin içini oymak istersen çok gayret göstermene gerek de kalmaz ... Kapısının önünden geçmesi o kişinin nemalanmasına yeter de artar ... Vali de olsa, sekreter de olsa; beyinlerini kusarlarsa tirana sürüklenmek zor olmasa gerek ...
Saklı bir beyin korteksi bunlara kapalı olamaz, örümcekleri ağlarını örmüş gayrısına kapalı bir korteks bu ... Örnek olacak, örnek alınacak tipten olmayan. Velhasıl-ı Kelam; İsteyen istediğini söylesin, sonuçlarına da katlansın. Güruh saf değil, sorguluyor ve de herşeyin farkına varıyor artık. Teşekkürler kardeşim ... +1 desem de hakkını ödeyemem . |
|
05-28-2008, 12:28 | #3 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Okunacak bir gazete varsa o da vakittir..
İdeolojik davranılmasını istemeyen arkadaşlarımız ideoloji peşinde koştuklarından başka gazeteler tirajda birinci oluyor da bununla övünüyorlar..İçinde nasıl bir haber var desen çoğu okumuyor okuyan da extra birşey göremiyor.. O gizli sklıları, extraları görebilselerdi o gazete de kapanırdı merak etmeyin...! |
|
05-28-2008, 12:38 | #4 | |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Alıntı:
Zamandan mı bahsediyorsun önce onu sorayım ... :-X |
||
05-28-2008, 12:48 | #5 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Bizim de Geçmişten gelecekten ve bugünden bahseden bir başucu kitabımız var elbet.
Ancak gazete olarak açıkça söylemek geekirse Zamanın bir extrası yok..Fakat extra çabalarla bir yere gelmiş onu sizler daha yakinen biliyorsunuz herhalde :P..Kimse oradaki mükemmel habere araştırmaya emeğe bakmıyor ki... Baksa zaten onu almaz... Posta da tirajda birinciydi demekki boş bi gazete değildi..bu mudur yani? |
|
05-28-2008, 12:49 | #6 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Adamlar kendi aralarında derin devleti kurmuşlar bide atamalarında anlaşamıyorlar...hayret yani...bunlar Gülen cemaatinde çok korkuyorlar ben bunu anladım..
Levent bey bu arada Zamandan bahsedilmiş sanırım cevap hakkı sizin :-X |
|
05-28-2008, 13:05 | #7 | |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Alıntı:
Mükemmel haberden ziyade ilkeli haber önem taşır. İlkeli haberdeyince de değerelere saygı toplumu güdümlü füze haline getirmeyen, ülke vede halkı menfaatine haber yapan bu gerçeklere dikkat çeken bir yayın anlayışı akla gelir. Başucu olabilmesinin nedeni de budur. Sen abonelik kısmına takılmışsın bence, tirajı geçelim. Tiraj konusu başka bir mesele ? Neden mi? Bu kısım biraz ideolojik kabulederim ancak Gazetenin bu tirajı hakettiği gerçeği konusunda da mutlak ve de değişmez bir kanaatim vardır. Haber anlayışını sorgulamak, ilkeli bir yayuncılığı sorgulamaktır. Alınabilir olması bana saygılı mı değil mi sorusunun cevabı olsa gerek . Bu da Zaman adına bir yüzakı olarak karşımda ... Zaman' ı daha iyi tanıman duam olsun ... ;) Sevgi ve saygılarımla ... |
||
05-28-2008, 13:11 | #8 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Postaya Karşılaştırmamdaki gaye "tirajlarından ötürü başucuysa" ihtimali içindi..
Zaman kısa bir süre evvel bu daireye de giriyordu..Ancak eskiden yaptığımız gibi gazeteden bir bölümü makasla kesip saklayabilecegimiz değerde bir içeriği yoktu..Kimsenin zoruna gitmesin.. Aboneliklerden ötürü gelen tiraj katkısını da eleştirmiyorum..Allah artırsın..Şu da bi gerçek ki Tarafsızlık ve ARAŞTIRMACI haber tirajında 1. sırada değil orası kesin... Mükemmel haberden ziyade ilkeli haber önem taşır. İlkeli haberdeyince de değerelere saygı toplumu güdümlü füze haline getirmeyen, ülke vede halkı menfaatine haber yapan bu gerçeklere dikkat çeken bir yayın anlayışı akla gelir kabarttığım kısım bana göre tek özelliği |
|
05-28-2008, 13:17 | #9 | |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Alıntı:
|
||
05-28-2008, 13:23 | #10 |
Yaşa varol, CHP’li dostum!..
Bak yalçın dostum Posta ile tiraj kıyasnda anlatmak istediğim tamamiyle anladığınızdan farklı bakınız üstteki mesajımda yazdım...Arkadaşım tirajı öne sürünce tirajın nitelikle kıyaslanamayacağını çünkü posta gibi bir gazetenin de yüzbinlerce sattığını söylemek istedim umarım anladınız..
yazının ikinci kısmında gazetenin niteliklerinden bahsetmişsin, gerçi ilk bölümün başında da var.. 1.Yabancı ülkelerde basılması yayınlanması güzel birşey fakat burdaki halkı 1. dereceden ilgilendiren bilmediklerini duydukları şeylerin arka planında neler var olayların aslını benim için araştıran bir gazete değil, Araştırmacı olsa alacağı tepkileri sen benden daha iyi kestirirsin, kapatılmaya kadar yolu gider.. 2.senin de anlatmaya çalıştığın gibi gönüller arası köprü oluşturmada bir vesile olabilir ancak..Bu da ideolojik kaynaklı..Saygımız var bişey demiyoruz..Ama haber noktasında bir gazeteden beklenen öncelikli olarak gönülleri birleştirmek kültürleri kaynaştırmak farklı lezzet oluyşturmak değil anlatmak istediğim bu 3. dünyanın heryerinde takdir tebrik topluyor..Dünya " anaa bak neler neler oluyormuş neyin haberini zamandan öğreniyoruz way anasını.." diyor öyle mi Ben gazeteciligin 1. manada görevini temel işlevini yerine hakkıyla getiren en yukarı gazete olarak Vakiti görüyorum..Hiç bir ideolojisinin olduğunu düşünmüyorum siyasi anlamda..Ancak hakkaniyetli ve haklı bir gazete o kadar.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|