05-29-2008, 10:55 | #1 |
Dinleme ve fırsat
Herkes, CHP Genel sekreteri Önder Sav’ın hac ve Hazreti Muhammed’le ilgili tahkir edici sözlerini tartışırken ortaya garip bir şekilde dinleme olayı çıktı. Genel Sekreter’in merkez valilerinden biriyle yaptığı konuşmanın kaydı Vakit gazetesi tarafından yayınlandı.
Tam da gerginlik arayan ülke için bulunmaz mükemmel bir malzeme... Zamanlama ilginç, Baykal’ın olayı resmi makamlara haber vermeden ‘emniyet dinledi’ peşin hükmüyle basına açıklaması daha da ilginç... Hem Türkiye’deki hem de dünyadaki örneklerinden biliniyor ki bu tür olaylarda dinleme eylemi kadar bunun basına sızdırılması da aslında görünenden başka amaçlara hizmet eder. O amaç da bazen dinlenenden başkası olabilir. Baykal’ın, Genel Sekreteri’ni kimin dinlediğine dair yargısı da böylesi bir amacı destekler niteliktedir. Neden, başka bir güvenlik kuruluşunun adını söylemedi; bu da ilginç. CHP lideri ayrıca dinlemenin yöntemini de bilmektedir. Bu noktalar sorunun aktüel yanına dair soru işaretleridir ve belli ki CHP konunun özüyle değil olaydan hükümete karşı çıkacak malzemeyle ilgilidir. Ancak, şekli, amacı, gizli amacı ne olursa olsun dinlemenin her türlüsü büyük bir tehlikenin habercisidir. Telefon dinleme veya ortam dinleme veyahut da elektronik araçlarla takip, hepsi. Kişilerin, kurumların dinlenmesi modern demokrasinin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan birisidir. Teknoloji geliştikçe bu problem daha da büyümekte ve dinleyici kulaklar yaygınlaşmaktadır. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat’ın şu sözleri önemlidir: ‘Bugünkü teknik şartlar içerisinde yasal olmayan dinlemelerin yapılmayacağı kanısında değiliz, yapılmaktadır da...’ Gerçek bu. Herkes; sadece siyasiler veya şöhretler değil, sıradan ticari hedefler de dinleniyor. Kamunun güvenliği için, ancak mahkeme kararıyla telefon dinleme ve takip yapabilen kurumların da sınırları aştığı biliniyor. Resmi dinleme yaparken kulaklarını gayrıresmi biçimde kabarttıkları da bir sır değil. Daha ötesi, kanunen sadece bir davayla ilgili dinleme izni alabilecekken yerel mahkeme kararlarıyla her an her yerde herkesi dinleme izinleri alarak yasayı deldikleri de biliniyor. Türkiye, yıllardır dinleme ve takibe karşı alınacak önlemleri konuşuyor. Hatta son dönemde bu konuda ağır cezalar getiren yasal düzenlemeler de yaptı. Telefon dinlemek ve yayınlamak 3 yıldan başlayan hapisle cezalandırılıyor. Ancak, Türk yargısı nasıl ifade özgürlüğü konusunda bir türlü dengeyi tutturamayıp, tercihini temel hak ve özgürlüklerden yana kullanamadıysa, telefon dinleme konusunu da çözemedi. Kimse, yasa dışı telefon dinlediği veya bunu yayınladığı gerekçesiyle dişe dokunur bir ceza almadı. Telefon dinleyen elde ettiği malzemeyi nasıl olsa medya yoluyla duyurabileceği garantisiyle hareket etmektedir. Önce bu garantili yolun kapatılması, böyle kayıtların hiçbir suretle yayınlanamayacağının bilinmesi lazımdır. Türkiye, yasa dışı dinlemeye de, ‘yasal’ kılıfıyla yutturulan dinlemelere de topyekün refleks göstermelidir. Bugün kendisi hedef olduğunda tepki gösteren ama Meclis’te telefon dinlemeyle ilgili yasa görüşülürken tercihini temel haklardan değil ‘devlet’ten yana koyan CHP’nin de bu reflekse sahici olarak iştirak etmesi gerekmektedir. Evet, bu olay bir fırsat olsun ve Türkiye’yi paranoyaya sokan dinleme olaylarının üzerine etkili bir şekilde gidilsin. Dinleyenin yanına kar kalmasın... Mustafa Karaalioğlu star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
05-29-2008, 11:01 | #2 |
Dinleme ve fırsat
Bu noktalar sorunun aktüel yanına dair soru işaretleridir ve belli ki CHP konunun özüyle değil olaydan hükümete karşı çıkacak malzemeyle ilgilidir.
yukarıdaki düşünceye sonuna dek katılıyorum muhalefetin işi ne olacak ki zaten :D |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|