![]() |
#1 |
![]() Üstad’a sorarlar:”Üstad özel arabanız yok mu?” keskin zekâ küpünün verdiği cevap hikmet doludur:”Ona en son bineceğiz.”
Necip Fazıl vapurla Karaköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp: "Üstad", diye sormuş "Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik." N. Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan: "Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş. Bir gün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek'e sahilde rastlayan bir hayranı; ''Üstad, senin bütün mücadelelerin güzel, hizmetlerin eşsiz ama şu ....... tarafın olmasa diye tenkit eder.. Bunun üzerine Necip Fazıl tebessüm ederek: ''şu boğaz'dan geçen lüks ve güzel gemiyi görüyor musun? Bak ne kadar lüks ve konforlu değil mi? İşte böylesine lüks geminin tuvaleti de vardır.'' der... Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış... Çıkıp herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş... Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a 'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? ' Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece kpekler kurcalar' Nur Harmanı'nın pırıltılı kalemi Necip Fazıl'ın da içinde bulunduğu uçak, Yeşilköy Havaalanından kalktıktan kısa bir zaman sonra arızalanır ve geri döner. Havaalanındakiler merakla, "Ne oldu, nasıl oldu?" diye sorarlar. mübareğin cevabı hem teslimiyetçi hem de hikmetli: "Ahirete kabul etmediler, geri döndük." Kayseri'deydik, Büyük Doğu teşkilatında... Bir adam getirdiler, "şununla iki kelime konuş!" dediler bana... Adam geldi. Elinde sigara, Ramazan günü... Anladım ne tip olduğunu... Hitap ettim: "- Sigaranı at da öyle gel karşıma!" Gayet ucuz bir formülü vardır bu işin... Günün hemen bütün formülleri gibi... O da aynı şekilde cevap verdi: "- Allah'ın bildiğini kuldan niye saklıyayım?" Bu umumî formül... Devam ettim: "- Allah senin tenasül aletin olduğunu da biliyor. Niye saklıyorsun?" Bozuldu, kala kaldı, hiçbir şeye aklı eremedi. "- Senin bu susman mağlûp olman değildir. Şimdi seni mağlûp edeyim dedim; Allah'ın bilmediği bir şey olabilir mi?.. O her şeyi biliyor. Yalnız senin, Allah'ın bildiğini, yalnız ondan af dileyerek ona tahsis etmen ve onun bildiği şeyi ortaya açıkça, hayâsızca dökmemeni gerektiren bir fakülteye malik olman lâzım... Sen bundan da mahrum bir bedbahtsın!.." Mahkemede hakim, Necip Fazıl'a: - Bak, der. Seni bundan böyle bir daha huzurumda görmeyeceğim, öyle değil mi? Necip Fazıl sorar: - Hakim Bey, yoksa istifa mı ediyorsunuz? Bir gün bir seveni onu ziyarete gitmiş. Epey dağınık günüymüş üstadın .”hayrola üstadım, çok dağınıksınız bugün?”demiş. Meşhur davalarından biri ile uğraşıyormuş. Çok yorgun bir şekilde:”Sorma Niyazi, dedi. Tepeme kartal çıksa kovacak halim yok”,demiş. Niyazi gülmüş. - Niye gülüyorsun? dedi. - Kartala güldüm Üstadım, demiş. Niye kartal da güvercin, karga falan değil - Büyük Doğu’nun kayalıklarına da ancak kartal yaraşır. Öyle değil mi ? - Öyle Üstadım, demiş. Üstad’ı sendika yemeğine davet etmişler. Yemekten sonra : -Üstadım ,demişler, sendika hakkında bir konuşma yap da …. Millet sendika hakkında bilgi sahibi olsun! Onlar öyle söyleyince üstad aniden ayağa fırlamış öfkeyle. Sonra da almış mikrofonu eline, demiş ki: -Sanmayın ki yemeğinizi yedim diye gönlünüze göre konuşacağım! sendika ,patronun zulmüne karşı kurulmuş ikinci bir zulüm müessesesidir!... Üstadın Müdafalarım’ında geçiyor.Yıl1939… Çankaya’nın kalemşoru Falih Rıfkı Atay, Caddebostan’daki villasına Üstadı yemeğe davet eder. Bir ara sofrada şöyle der: “yahu, Necip, senin tarzında, senin çapında bir adam, nasıl Müslüman olur? “üstadın cevabı, anlayana zehir zemberek :”benim çapımı geç, insanın çapı yükseldikçe Müslümanlığa bağlanmak ve ondan başka hiçbir şeyi tanımama şansı artar. Üstad Yenilgi ve mağlubiyeti kabul etmezdi. Bir gün bir tren istasyonunda onun sinirli sinirli gezdiğini gören bir hayranı (bazı rivayetlere göre onu sevmeyen biri) sorar: - Ne oldu Üstad, treni mi kaçırdınız? Üstad böyle bir ithamı kabul eder mi? Treni kaçırmak bir eksiklik, bir yenilgidir. - Kovdum gitti, der.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() sağolasın + :-*
bunlarda benden olsun belki üstad diye nitelendirmiyoruz Arif Nihat Asya'yı ama Necip Fazılla aynı derecede hatta bence daha fazla saygıyı hakeden bir şairimiz tanımak gerek onu... _____________ İnsanın Mahareti Bir sohbet sırasında, Arif Nihat Asya'ya: -Eğilir, bükülür, katlanır ve istenilen şekle kolayca sokulur bir cam keşfedilmiş, derler. Arif Nihat Asya, şöyle cevap verir: - Desenize, eninde sonunda camı da kendimize benzettik! *********** Arif Nihat Asya’ya: Ölülerin çenesini niçin bağlıyorlar hocam? Diye sormuşlar. Oda: Burada gördüklerini orada söylemesinler diye bağlıyorlar, demiş. *********** Arif Nihat’a: Neden düşünüyorsunuz? Ayağınıza gelen kısmeti... Şair muhatabının sözünü keserek şu cevabı vermiş: Kucağıma düşen kısmeti kenara atmayı denizlerden öğrendim. *********** Bir arkadaşı Arif Nihat’a: Fransa’da kaplumbağa yarışı yapılırmış. İnanmam! Nasıl inanmazsın; işte gazetede resmi var! Böyle bir şeyin olabileceğine değil, bizden başka yerde olabileceğine inanmam! *********** Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya`ya bir konferansta "Mini etek konusunda neler diyeceksiniz " diyerek kanaatini öğrenmek isterler. Asya bir beyitle cevap verir : "Onlar diyorlar mini etek ! Ben diyorum hani etek ?.... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Ellerinize sağlık saolun gerçekten harika cevaplar.. +1 :-*
|
|
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Paylaşımın güzelliği beğeni hakeder nitelikte ...+1 :-*
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Bende teşekkür ederim size :-*
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Üstad'ın cevaplarına hayran olmamak mümkün değil ...
teşekkürler (+1) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Gerçekten yenilgiyi hiç kabul etmezmiş maaşAllah...
Hepsi çok güzel ellerinize sağlık... +1 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Teşekkürler...
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|