![]() |
#1 |
![]() Kırmızı Güllü Elbise
Dondurucu bir soğuk vardı dışarıda. Sabahın erkenvaktinde kalkan insanların kimi işine,kimi okuluna gitmişti. Sokakalar sessiz sakind.Caddelerden de pek araba geçmiyordu. Dükkan sahipleri her zaman ki gibi iş yerlerini açmışlardı. İşte Zeynep de böyle soğuk bir günde koşa koşa okula gidiyordu. Kimseciklerin olmadığı sokaklardan hızlı adımlarla geçiyor, temposunu artırıyor, okula geç kalış sebebini düşünüyordu. Zeynep'in düşündükleri bahane değildi ama doğruydu; gerçekti hepsi. Hani derler "Gerçekler acıdır." tam da öyle işte. Zeynep'in yaşı küçüktü ama hayat onu ağır yükünün altında ezmiş, yormuş, olgunlaştırmıştı. Zeynep'in babası seyyar satıcılık yapardı ailesini geçindirmek için. Annesi ise ne iş olsa.. E biraz da konu komşu.. Tam bir gün önce babası görevlilere yakalanamış, tezgahını vermemek için direnmiş ne var ki başarılı olamamıştı. Üstelik direndiği için azarlanmış, hırpalanmıştı. Suçu belki de kendisine göre meşru yollardan ekmek parası kazanmaktı Yani en azından hırsızlık yapmıyordu. Artık sarfedilen bütün çabalar yeni bir tezgah alabilmek için olacaktı. Bu da ailenin uzun bir süre perişan olacağı anlamına geliyordu. Zeynep okulun kapısına geldiğinde düşüncelerinden sıyrıldı. Şu an derse geç kalışının hesabını nasıl vereceği meşgul ediyordu zihnini. Öğrenciler derse çoktan girmiş ilk dersi bitirmek üzereydiler. Zeynep durdu. Kararını değiştirdi. Vazgeçti,girmeyecekti derse. Hem girip ne yapacaktı? Nalan Hanım sınıfın gözü önünde kendisini rezil edecek, ayağındaki yarı terlik yarı ayakkabıyla, saçındaki siyah tokayla, gelirken düştüğü için kirlenen komşuların verdiği önlüğüyle alay edecek ve aklı sıra sözde bir sürü daha öğüt verecekti. İşte bu yüzden Zeynep girmeyecekti derse. Okulun girişindeki kaloriferde ellerini, ayaklarını ısıttı biraz. Sonra da kimseyle karşılaşmamak için okuldan ayrıldı. İlk önce eve gitmeyi düşündü. Ama vazgeçti sonra. Sanki evde soba mı yanıyordu. Arada da bir de öksürüyordu Zeynep. Boğazını acıtıyordu bu öksürük. Güçleştiriyordu nefes almasını. Hem açtı hem üşüyordu. Ama gidecek sıcak bir evi yoktu. Ateşi düşünerekte ısınılmazdı ki. Zeynep nereye gideceğine karar vermemiş bir şekilde yürürken gözü lüks bir mağazanın vitrinindeki ayakkabılara takıldı. Böyle pembe renkli, Barbi'li Cindi'li resimleri olan ayakkabılara. Ne de güzeller. Keşke onlardan benim de olsaydı diye geçirdi içinden." Mesela bir gün şu pembe Cindi'li ayakkabıyı giyer, başıma da o renkte bir toka takardım. Ertesi gün başka. Sonraki gün daha başka. Takardım işte. Her gün değişik değişik takardım. Ne takmışsam ona göre kıyafet giyer ona göre aykakabı giyerdim." diye devam ediyordu hayallerine. Sonra vitrinde göz gezdirirken durdu aniden. Gözü bir yere takılmıştı besbelli. Heyecanladı, havaya zıpladı, ellerini çırptı. Kim bilir en son ne zaman böyle mutluluktan heyecanlanmıştı? En son ne zaman bu kadar çok sevinmişti? Orada, çok yakınında manken çocuğun üzerinde kırmızı bir elbise vardı. Kıpkırmızı bir elbise.. Ne kadar güzel diye iç geçirdi Zeynep. Elbisenin değişik yerlerinde küçük kırmızı güller vardı. Küçük bir de çantası. Çantanın tam ortasında diğerlerinden daha büyük ve sanki daha güzel bir tane gül vardı.Her şey çok güzel, her şey mükemmeldi ama bir şey vardı bu büyüyü bozan: O manken çocuk hiç. de güzel değildi. Saçları bile yoktu. O kendisinin uzun siyah saçları vardı. O elbise ne deçok yakışırdı Zeynep'e. Kimdi ki bu saçı bile olmayan, Zeynep'in elbisesini giymiş çocuk? Zeynep'e bu mutluluğu çok gören lüks mağaza sahibi kibar beyefendi hiç de kibarlığına yakışmayacak bir şekilde bu pis haliyle vitrinin görüntüsünü bozduğu için onu, oradan uzaklaştırdı. Zeynep hem uzaklaşıyor hem de ağlıyordu. Hıçkırıklarla ağlıyor bu ağlamasına bir de öksürüğü karışınca kendisini boğulacakmış gibi hissediyordu. Sonrasını hatırlamıyor zaten. Zeynep gözlerini açtığında baş ucunda ağlamaktan gözleri şişmiş annesini gördü. Sonra yine göz kapakları kapandı. O gün yani kırmızı elbisesini hayal de olsagiydiği gün daha fazla dayanamamış ve oracıkta düşüp bayılıvermişti. Sokaktan geçen yardımsever bir vatandaş ki bu, dünyada hala menfaat peşinde koşmayan iyi insanların da var olduğunun kanıtıdır işte o yardımsever vatandaş Zeynep'i hastahaneye götürmüş ve ailesine haber vermişti. Sonrası malum. Zeynep bir haftadır hastahanede yarı baygın bir şekilde yatıyor. Doktorlar her şeyden önce hastanın yaşama isteğinin olması gerektiğini söylüyorlardı. Bu istek de Zeynep'te kırmızı güllü elbiseyi alamayacaklarının anladığı anda sonra ermişti. Doktorlar bir anda koşuşturmaya başladılar. Herhalde Zeynep fenalaşmıştı. Annesi yaşanan telaşın farkında kızı için dua ediyordu. Nihayet her şey sona erdi. Doktorlar hiç konuşmadan kızın yüzünü örtüp dışarı çıktılar. O sırada hastane kapısından içeriye Zeynep'in babası girdi. Yüzünde hafifi bir sevinç ifadesi, içinde olmasından korktuğu bir şey vardı. İşte bu korkuyla adımlarını hızlandırdı. Vakit kaybetmeden kızının yattığı odaya girdi. Karşılaştığı manzara onun olmasından korktuğu şeydi. Küçük kızının üzeri beyaz bir örtüyle örtülmüştü. Odanın bir köşesinde de Zeynep'in annesi sessizce ağlıyordu. Zeynep'in babasının elindeki büyük süslü paket yere düştü. Şimdi o da sessizce ağlıyordu. Kızının yüzünü açtı. Son bir defa daha kızının yüzüne baktı. Saçlarını okşadı. Bu, kızına son dokunuşuydu. Artık o, 'kırmızı güllü elbise' yi giyebilecek bir Zeynep yoktu! (Enfal'den nacizane..)
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() canim harikaa bir hikaye coook guzel cok begendim
emegine yuregine saglik + |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() bi baba için ne kadar kötü bi durum çocuğuna istediği bişeyi alamamak
![]() çok güzeldi gerçekten sağolasın.... ![]() + |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Siz sağolun beğendiğinize sevindim.
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Çok güzel bir hikaye okurken gözlerim doldu ... :'(
Teşekkürler ... (+1) :-* |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Sağolun
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() Herşeye dayanılır ama küçücük bir çocuğun bırakın ölümü acı çekmesine, üzülmesine bile insan dayanamıyor. Dünyayı bazen hiç sevmiyorum.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Babası kırmızı güllü elbiseyi aldığı zaman gözlerimden aşağıya doğru damlalar indi.Çok güzeldi Enfal. :'(
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|