AK Gençliğin Buluşma Noktası
Kur'an-i Kerim Kur'an-ı Kerim, sureler, Ayetler ve faziletleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-27-2008, 10:17   #1
Kullanıcı Adı
Kafes
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Puşkin: Kur'an’ı okudum

Rusya'nın dünyaca tanınan şairi Puşkin'in İslam'a olan ilgisi yeniden hatırlanıyor.

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin: Latif Kur'an'ı okudum.

Abdullah b. Ebu Talib*

Puşkin'in yaşadığı dönem Rus edebiyatının parlak bir zamanıdır. Puşkin'in eserleri "tüm dünyayı ihata eden hassasiyet", çeşitli haller yaşatan mücizevi anlatım tarzı, maneviyatın ve adaletin taleplerini hak ettikleri bir şekilde karşılama gücüne sahiptir.

İnsanlar onu büyük ihtiram hissi ile okumaktalar. Moskova'da, Petersburg'da ve büyük şairin yaşadığı diğer şehirlerde insanlar senede iki kere doğum tarihi olan 6 Temmuz ve ölüm tarihi olan 10 Şubat'ta onu anmak için bir araya geliyorlar. Onların içerisinde şairin istidadına değer veren ilim adamları, yazarlar, öğrenciler ve sıradan vatandaşlar da bulunuyor. Orada onun hayatı ve eserleri hakkında konuşuyor, şiirlerini söylüyorlar.

İslam konusuna şairin birçok eserinde temas edilmektedir. Onlarda şair kendisini "İslami eğitimin" takipçisi olarak tanıtıyor ve Kur'an-ı Kerim hakkında sıcak kelimeler sarfediyor.

Biraz cesaretin olsun da, yalana nefret et
Hakikat yolunda emin adımlarla ilerle

Yetimleri ve benim Kur'anım'ı sev
Mahlukatı yaratana ibadet ve dua et

"Yevgeniy Onegin" eserinin elyazma nushasında da şöyle yazıyordu:
Kur'anda çok sayıda hikmetli kelamlar vardır:

Şöyle bir örnek verelim: "Her gün uyumadan önce dua et: Şeytanın yolundan uzak dur, Allah'ı hatırla ve cahil adamla tartışma.

Bu ise onun Peygamber (s.a.s)'in hanımlarına yazmış olduğu sözlerdir:

Ey, pak olan Peygamber'in hanımları,
Siz dünyanın tüm hanımlarından farklısınız:
Sizin için Peygamber'in gölgesi de takva ifade etmektedir
Sessizliğin tatlı gölgesi altında.
Mütevazi bir şekilde yaşayınız: tüm dikkatler sizin üzerinizdedir
Evlenmeden yaşayınız.
Kalbinizi imanla muhafaza ediniz
Onun için yasalara uyun ve hayalı olunuz,
Temizlikten uzak olan iblis
Sizin yüzünüzü göremez!

Aleksandr Puşkin (1799-1838) güneye sürüldüğü zaman Müslüman halkların –Çerkezler, Kırım Tatarları, Arnavutlar – yaşam biçimleri ile tanıştı. Onlar diğer bölgelerden farklı olarak imparatorluğa yeni birleştirilmiş idiler ve uzak bölgelerde yaşıyorlardı. Onun yazdığı ilk eserlerden olan "Kafkas esiri" mesnevisinde Avrupalılar için savaşcı ve sıradışı olan bu halkın durumu romantik bir şekilde ifade olundu:

Ben aydınlık içerisinde olan Bairan'da oldum

Orada gençler toplu bir şekilde bir araya geliyorlar
Çeşitli oyunlar oynuyorlar.
Bazen ok kabını

Kanatlı oklarla dolduruyor,
Göklerde uçan kartalları avlıyorlar:
Bazen de yüksek tepelerden
Sabırsız sıralarla,
Bir işaretle aniden aşağı iniyor,
Yerin üzerinde karar tutuyorlar,
Çölü toz duman ihata ediyor
Arkadaşçasına toplu bir şekilde koşuyorlar.
Ayrıca Puşkin'in, Kırım hanı'nın Polonyalı esir bayana aşık olması da ilgisini çekiyor:
Han Tavrida'ya geri döndü,
Hazin Meryemin hatırasına
Mermer bir su havuzu yaptırdı,
Su havuzu sarayın bahçesinde yerleşmekte idi.

Mihaylovskiy'e geri dönen Puşkin Bahçesaray su havuzunun "sessiz olamayan tavrı" ve "şairane göz yaşları"nı bir daha hatırlıyor. Etrafı çam ağaçları ile çevrelenmiş, Kasım ayının karı ile meşhur olan köşk hakkında şair bir şiir yazıyor ve bu şiir onun eserleri içerisinde ilginçliği ve mükemmelliği ile seçiliyor: "Kur'an'a yazılan bir benzetme"

Bu bizzat bir benzetmedir (teşbih). Serbest bir şekilde yazılmıştır, kesinlikle çeviri değildir. Bu eserde İslam'ın yüce kitabının sembolleri hissedilmektedir. Orada Kur'an'ın ruhu ve harfleri vardır. Puşkin Kur'an'ı M.Veryovkin'in Rusça çevirisinden öğrenmiştir. Çeviri 1795 yılında hazırlanmıştır. Kur'an'ın ihtiva ettiği aydınlığın büyük gücü, ayrı ayrı surelerin icazı onun eserlerinde duyulmaktadır. Çünkü Puşkin'in de belirttiği gibi "Kur'an'da birçok derin hakikatler kuvvetli ve şairane bir dille ifade olunmuştur."

Puşkin'in bu konu etrafında yazdığı dokuz adet şiir onun şah eserleri sayılmaktadır.

Onun her bir kelimesi derin manalar taşımakta, engin sema gibi aydınlık içermekte ve Peygamber (s.a.s)'in fiillerini aksettirmektedir. Örneğin, Kur'an'ın bir suresini anlatan şiir parçasına dikkat edelim. Burada şair sanki coşkun bir ilham gelmektedir:

Melek sura iki kere üflediği zaman,
Gök gurultusu ve yıldırım Yer'e inecek:
İşte o zaman kardeş kardeşi bırakıp kendi başına koşmağa başlar

Oğul anasından yüz döndürür,
Nihayet herkes Allah'ın önünde toplanır.
İnsanların yüzünde büyük bier korku vardır,
O zaman kafirler yere yüz üstü düşecek,
Onların her tarafını alev ve ateş kaplamıştır.

Puşkin'in yıldönümünde Fyodr Dostoyevsky dinleyicilerine şöyle bir soru sormuştu: " Burada onun Müslüman olduğu açık bir şekilde gözükmüyor mu? Burada Kur'an'ın ruhu, manevi gücü ve büyük yakınlık içerisindeki imanı sezilmemektedir mi?"

K.F. Rılyeyev 12 Mayıs 1825 tarihli mektubunda Puşkin'e şöyle sesleniyordu: " Puşkin, sen Rusya'da yarışma ağacını diktin. Şu anda senin önüne sadece Derjavin çıka biliyor. Ancak şurası kesindir ki iki veya en fazla üç senelik bir çabadan sonra sen onu çok çok gerilerde bırakmış olacaksın. Seni her kesin imreneceği bir başarı bekliyor. Sen bizim Bayron olabilirsin. Ancak senden bir ricam olacaktır. Allah'a hatır, İsa'ya hatır senin çok sevdiğin Muhammed'e hatır lütfen onu taklit etme. Senin sahip olduğun fitri istidadın ve geniş kalbin seni Bayron'a kadar yükselde bilir, ancak sen yine de Puşkin olarak kalırsın. Ne olaydı da bilseydin, senin sanatını ve sahip olduğun büyük istidadını ne kadar sevdiğimi. Ben onu çok yüksek bir şekilde değerlendiriyorum. Hoşçakal, mücizeler yaratan insan."

Bizim için burada önemli olan Rılyeyev'in Puşkin'e unvanladığı kelimelerdir. Rılyeyev Puşkin'in tabiatını çok iyi biliyordu. Onun Hz. Muhammed'e (s.a.s) karşı olan sevgisini biliyor ve ona bu kelimelerle istekte bulunuyordu. Çünkü o Puşkin'e sarfettiği bu kelimelerden sonra kendisinin sözünün yere düşmeyeceğine emindi. Mamafih, Rılyeyev'in kendisi Puşkin'e bu şekilde hitap etmenin ne kadar önemli olduğunu belirtmiş oluyordu.

Puşkin'in eserlerinin araştırılması ve onun İslam'a karşı olan düşüncelerinin öğrenilmesi Puşkin'in akrabalık bağı bilinmeden yapılmış olsaydı, büyük bir nakıslık olurdu. Puşkin'in kökü Araplara dayanmaktadır. Onun kendisi dedeleri hakkında şunları yazıyor:

"Bizim kökenimiz Prusya'dan olup, Radşi ya da Raçi kabilesine dayanmaktadır. Doğrusunu söylemek gerekirse onlar çok zengin bir aile idi ve Rusya'ya knyaz Yaroslaviç Nevski'nin yönetimi zamanı gelmişler. Onlardan Musinler, Bobrişevler, Matlevler, Povodovlar, Kanmesnkiler, Buturlinler, Kologrivovlar, Şerefedinovlar, Tovarkovlar ve Puşkiler ailesi türemiştir." Bu ifadelerden sonra kendi biyografisine Puşkin şöyle devam etmektedir: "Annemin kökeni ise çok daha ilginçtir. Onun dedesi zenci idi ve babası zengin bir knyaz idi." Demanında ise o annesinin dedesinin isminin İbrahim olduğunu söylüyor. İbrahim isminin peygamber ismi olduğunu ve İslam dininde bu şekilde anıldığını, İncil'de ise Avraam olarak bilindiğini belirtiyor. Burada küçük bir anlaşmazlık durumu vardır. Arapların içerisinde bazıları örneğin Sudan'da yaşayanlar derilerinin rengine göre zencilere benziyorlar. Belki de bundan dolayı da onu zenci olarak kabul etmişlerdir. Ancak o Arap idi. Birincisi onun ismi Arap ismi idi ve ikincisi ise Puşkin'in de "Arap Petra Velikogo" adlı eseri de vardır. Bu gerçeklikler yeterince fikir vermektedir.

Ayrıca Puşkin'i yalnızca büyük şair olarak değil aynı zaman da tarihci olarak da tanıyorlar. Belirtilen eser şöyle başlamaktadır: "Büyük Petra tarafından uzak ülkelere devlet idaresinde ihtiyaç duyduğu bilgileri elde etmek maksadıyla gönderdiği genç insanlar içerisinde onun haç suyuna saldığı Arap İbrahim de vardı." Yani o tam manasıyla Arap idi. Sonradan ise Hannibal soyadını almıştır.

Bundan başka Puşkin'ın "Benim neslim" diye isimlendirdiği şiirleri de vardır.

O şiirlerde şöyle sesleniyor:
Dedem ticaret gemisinin kaptanı tarafından satın alınan Arap idi. Ancak o çarın yanı başında büyüdü ve kul değildi.Onu kimse satın alamazdı.

Mihaylovskiy'e sürülen Puşkin, oranın soğuk kış gününde mühtemelen Kur'an'dan "Kehf" süresini okuyor ve Kırım'da gördüğü "soğuk ve rütubetli" bir mağarayı hatırlıyor. "Mahpus" hayatı yaşamak kulağımda sanki bu ebedi olarak devam edecek diye bir ses duyurdu...

Her kese gizli olan mağarada, bir sürgün gününde,
Ben latif ve tatlı olan Kur'an'ı okudum.
Aniden bir melek gelerek sessizliği bozdu ve bana koruyucu bir şey getirdi.

Onun gizli gücüyle mukaddes sesler gelmeğe başladı,

Onu üzerinde ise belirsiz bir el vardı.

Müslüman doğu alemi hakkındaki fikirlere şairin daha sonralar yazdığı eserlerde de rastlanmaktadır. "Peygamber'i sevenlerin" yanında geçirdiği isyankar gençlik yıllarını hatırlıyor, orada manevi olarak geliştiğini "Talisman" gibi bazı şiirlerinde anlatıyor. Onlarda durmadan geleceği, düşündüğünü ve kaderini anlamaya çalıştığını belirtiyor.

Yetişmiş Puşkin'in eserleri içerisinde dağlarda yaşayan insanların adetlerinin anlatıldığı "Tazit" felsefi mesnevisi özel bir yer tutmaktadır.

Kabrin sağlam olabilmesi için,
Orada rahmetlinin rahat uyuması,
Azrail'in sesine cevap vermesi
Büyük bir cesaretle kalkması gerekiyor.

Puşkin 1829 yılında Rus-Türk savaşında Rus ordusunun Kafkaslar'daki harekatına katılıyor.

Onun "Erzurum seyaheti" zamanı yazdığı şiirlerde doğu ve İslam sembolleri doğal bir şekilde kullanılmıştır. Yevfrat lagerinde "Hafiz'e" adlı şiirini yazmıştır. Bu şiir günlük hayatı anlatmaktadır. Sagan-Lu dağlarının mükkemel görüntüsünün etkisiyle meşhur "Delibaş" şiirini yazmıştır. İranlı şair Rusya'lı misafirine gösterdiği yakınlıktan dolayı da bir şiir yazmıştır.

Onun başka bir dörtlüğü de mükemmel bir tarzda yazılmıştır:

Bizim aklımızı vahşi düşünceler istila etmişti,
Kuran bizi akli salim yaptı,
Bundan dolayı da büyük Peygamber
Kendi Erzurum'unu gözü gibi muhafaza ediyor.
Bizim aramızda yeniçeriler saklandı,

Sevimli kardeşlerinin sanki arasına girdi

Alla nehri sürülenleri kurtar
Onların gelişi-Allah'ın evinedir.

Sovyet sansürünün yaşandığı zaman lise ve üniversite kitaplarına şairin özel olarak seçilmiş, komünist ideolojisine ters düşmeyen eserleri dahil edilmişti. Neden Puşkin'in "Kur'an'ın benzetmesi" gibi şiirleri değil "Uznik", "Arion", "Kapitan'ın kızı" ve diğerleri okutulmaktaydı? Herkes tarafından bilinmektedir ki komünist rejimi her şeyi kendi "siyasi menüsüne" uygun olarak seçmiştir. Çünkü Puşkin'in şiirlerinin etkisiyle onların sürekli karşı olduğu olaylar baş kaldırabilirdi. Dolayısıyla da onlar Puşkin'in "rahatsızlık verici şiirlerini" saklıyorlardı.

Şunun da belirtilmesi gerekiyor ki Puşkin'in "rahatsızlık verici şiirleri" komünist rejiminden önce de çar yönetimi zamanı da imha edilmiş ve onların yakılması emir olunmuştur.

"Çar 1.Nikolay onun eserleri içerisinde "işlerine gelmeyenlerin" yakılmasını emretti. Puşkin araştırmacılarına göre ateşte şairin çok sayıda eseri yakıldı."

Bizim için önemli olan büyük Rus şairi Puşkin'in İslam'ın hakikatını idrak ve ikrar etmiş olmasıdır.


Rusçadan Dünya Bülteni için çeviren: İbrahim Ali


*http://nm2000.kz/news/2007-2-7-98-0-

 

Kafes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-27-2008, 10:22   #2
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Aslında Rus edebiyatçıları arasında İslama ilgi duyan çok isim var. Ama birçoğu ya bunu gizliyor, yada gizlenen bir kitabı oluyor. Aklıma haberi okurken Tolstoy geldi. Paylaşım için teşekkürler. Güzel bir bilgiydi.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 10:23   #3
Kullanıcı Adı
Kafes
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
evet Dostoyevski ninde Islama ilgi duydugu soyleniyor

genelde Turklerle iliskileri daha coktu o zamanlar belki ondandir
Kafes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 10:30   #4
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Alıntı:
Bir Baska Nickli Üyeden Alıntı
evet Dostoyevski ninde Islama ilgi duydugu soyleniyor

genelde Turklerle iliskileri daha coktu o zamanlar belki ondandir
Ben Dostoyevski hakkında pek böyle düşünmüyorum. Belkide önyargılarım olduğu içindir. Karamazov kardeşler'deki bizim hakkımızda çirkin sözleri nedeniyle.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 10:33   #5
Kullanıcı Adı
Kafes
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Bir Baska Nickli Üyeden Alıntı
evet Dostoyevski ninde Islama ilgi duydugu soyleniyor

genelde Turklerle iliskileri daha coktu o zamanlar belki ondandir
Ben Dostoyevski hakkında pek böyle düşünmüyorum. Belkide önyargılarım olduğu içindir. Karamazov kardeşler'deki bizim hakkımızda çirkin sözleri nedeniyle.
Hangi yayinevinden okudun yayinevine gore tercumelerde degisiklikler olabilir
Kafes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 10:37   #6
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Alıntı:
Bir Baska Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
Bir Baska Nickli Üyeden Alıntı
evet Dostoyevski ninde Islama ilgi duydugu soyleniyor

genelde Turklerle iliskileri daha coktu o zamanlar belki ondandir
Ben Dostoyevski hakkında pek böyle düşünmüyorum. Belkide önyargılarım olduğu içindir. Karamazov kardeşler'deki bizim hakkımızda çirkin sözleri nedeniyle.
Hangi yayinevinden okudun yayinevine gore tercumelerde degisiklikler olabilir
Yayınevinden okumadım. Zaten Türkçe çevirilerinde geçmiyor. Ders hocamız, kadınlara ve çocuklara saldıran, işkenceler yapan ve Türkçe çeviride insanlar yada adamlar diye geçen kişilerin orjinal dilde "Türkler" diye geçtiğini söylemişti.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 10:43   #7
Kullanıcı Adı
Kafes
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
KaraEsref bir arastir derim ben yine de cunku ben kitaplarini okudum ve Turklere herhangi bir hakaret yok sadece tanistigi insanlari anlatirken aralarinda bazen Turkler de geciyor ama haklarinda pek bir yorum yapmiyor

Hem dediklerinin biraz dogruluk payi olsa bile bazi insanlar yeni tanidiklari insanlari anlatirken hep onyargiyla yaklasmaz mi?
Kafes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 10:54   #8
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Alıntı:
Bir Baska Nickli Üyeden Alıntı
KaraEsref bir arastir derim ben yine de cunku ben kitaplarini okudum ve Turklere herhangi bir hakaret yok sadece tanistigi insanlari anlatirken aralarinda bazen Turkler de geciyor ama haklarinda pek bir yorum yapmiyor

Hem dediklerinin biraz dogruluk payi olsa bile bazi insanlar yeni tanidiklari insanlari anlatirken hep onyargiyla yaklasmaz mi?
Zaten Dostoyevski'yi eserleriyle bende beğeniyorum. Her ne kadar en ünlü eseri olarak Karamazov Kardeşler gösterilse de, Suç ve Cezasını okuduysan mükemmel bir eserdi ve benim en çok sevdiğim romanların başında geliyor. Ama orjinal dille yazılmış bir eserini bulmak ve onu doğru şekilde Türkçe'ye çevirmek benim için imkansız gibi.

Rus edebiyatçıları, özellikle Dostoyevski Gogol gibi isimler, bildikleri zaman sözünü esirgemezler. Kendi toplumuna dönük çok sert eleştirileri de oldu. Ama yinede Karamazov Kardeşlerdeki o insanların biz olduğunu düşünmek bile, bana çok iğrenç geliyor.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 11:01   #9
Kullanıcı Adı
Kafes
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
evet ben de cok severim eserlerini Suc ve Ceza gercekten buyuleyiciydi

ama ben sahsen insanlarla ikili iliskim olmadiktan sonra onlar benim hakkimda ne deseler umurumda olmaz, sonucta beni hic tanimamislardi - sen de boyle dusun Dostoyevski seni hic tanimadi ve belki Turklerin gercek yuzunu hic tanimadi

Veya tanidi ve sevdi ama bize yanlis gosterildi
Kafes isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-27-2008, 11:22   #10
Kullanıcı Adı
Kırık_Çocuk
Standart Puşkin: Kur'an’ı okudum
Oldum olası Rus edebiyatçılarını övmüşümdür..
Onlar düşünen ve sorgulayan adamlardır
Tam da olmak istediğimiz gibi..
Kırık_Çocuk isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi