06-30-2008, 19:41 | #1 |
Gul bulbule, bulbul gule, Yar olmadı gitti (!)
Bulbul gule sevdali ama gul cok nazli. Bulbul bekler gulun yollarini, gul hic mi hic olmaz orali. Bulbul bir adim atar gul iki adim kacar. Bulbul a****** gule, gul ise malum. Bilindik hikayelerin yazilmayan kelimelerinde ve yazilan asklarin bilinmeyen hikayelerinde o da meyillidir bulbulun gonlune. Zamanin otesinde ve ararken sonsuzlugun sorularina en umitli cevaplari, yasam tum heybetiyle sunar hic bitmeyecek yarinlarini biz insanlara. Ah cekeriz iste o anda, ah bir de gulun su dikenleri olmasa… Bulbul gule dedi ki: 'O kadar cok merak ediyorum ki seni. Kim bilir su an ne dusunmekte,ne yapmaktasin? Askim sonsuz. Hadi ac kapilarini gonlunun bana. Anlat sirrini usulca, aydinlat sana giden karanlik yollari, bana bir yol goster; yani dedim ya, belki de demedim ama demek uzereyim, secenek koy onume. Beni sen yap gunesli ask mevsimlerinde. Umutsuzluguma biraz yarin biraz, biraz belki, elin degmisken biraz da umit ver, soyle tek bir silkiniste dagit puslu tahminlerimi sonra da ac kapilarini gonlunun, yavasca anlat sirrini bana!" Gul bulbule cevap verdi: "Benim sirrim sende sakli. Eger beni seveceksen oldugum gibi sev. Benden bir sey bekleme, ihtiyac duyma sevgime. Karsiliksiz sev. Sen bulbulsun ben gul. Gonlume guven olmaz ki. Bir bakarsin yani basindayim, bir nefes kadar yakininda; bir de bakarsin coktan gitmisim uzaklara, bir aci kadar gercek; kendi yalnizligimdayim…" Bulbul gule yalvardi adeta: "Dur gitme! Eger gidersen,sen gidersen o kadar anlamsizlasir ki her sey. Bak oldu ki gittin diyelim, ama gitmezsin, olmaz ya gelmeyeceksin bir daha, ama gitmedin ki, bir dusun bakalim nasil cekilir sabahlari bu sehrin, nasil soner neon isIkli sokak lambalari bir anda, bir anda nasil issizlasiverir en kalabalik caddesi ve nasil esmez yeni yasamlar getiren ruzgari. Bir dusun bakalim ben ne yaparim sensiz. Her animda bir sen, her sende bir ben gizli; hayir gidemezsin! Eger gidersen, sen gidersen sonu gelir kelimelerimin. Gitme…" Gul sevdali ama kararsizca: "Sen misin bunlari soyleyen bana. Gercek misin acaba? Beni ne kadar taniyorsun. Asksa eger bu sonuna kadar gider misin? Dusunmeden, korkusuzca sevecek-sin. Anlamiyor musun hala, benden yar olmaz sana. Ne istersin, neden karistirirsin aklimi? Vazgecmiyorsun hala, o kadar mi guclu askin. Sen nereden ciktin?" Bulbul son bir umutla: "Herhangi bir saati paylas benimle. Anlatayim sana o zaman her seyi. Sadece dinle beni, cevap vermesen de olur bosuna yorma kendini. Issiz gecelerde yildizlara nasil hukmettigimi dinle mesela, nasil adini yazdigimi gokyuzune ve sabah olunca gormeyesin diye nasil sildigimi gece bulutlarinin yardimiyla. Sesini duyunca nasil geride biraktigimi sabahsiz gunleri ve nereye ne icin gittigimi ogren. Cevap vermesen de olur sadece dinle beni." Gul cevapladi son kere: "Bosuna yorma kendini. Ben askimi sozcuklerin ulasamadigi yerde yasarim. Bana anlatma bana bak! Bazen tek bir bakis, binlerce kelimeden daha etkilidir ve asla emin olamazsin hicbir seyden, cunku gercegin rengi gridir. Gerceksen eger, devam et beni sevmeye. Hem bak hala gitmedim, gidemedim…" Ask yani basinizdadir cogu vakit. Bulbulun sonsuzca yalvarisinda ve gulun bilinmez sevdasinda cikar karsiniza. Dunyanin sesidir ask! Eger istiyorsaniz, duyarsiniz. Zamanin otesinde ararken sonsuzlugun sokularina en umitli cevaplari, yasam tum heybetiyle sunar size hic bitmeyecek yarinlarini ve bulbul misali ah cekersiniz o anda: "Ah birde gulun Su dikenleri olmasa…"
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|