AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-03-2008, 00:54   #1
Kullanıcı Adı
Beritan
Standart Gönlümüzün billûr kâsesi!....
Gönlümüzün billûr kâsesi!....

Sen, yağmurun annesitut ellerinden bütün serinlikleringöğsünde ağırla kalbimizi
Boşuna boşuna saatlerin tıkırtısı, senden öncesi yok. Sen gelmediğinde, sabahın güneşten haberi yoktu; ışık yolunu şaşırmış, gölgeler çaresizdi kuytularda. Gece yıldızlarla henüz tanışmış değildi; ay yüzünü sakınıyordu buluttan, sessizlik kendine sağırdı. Sen olmasaydın, “Sen olmasaydın, sen olmasaydın...” dediğini bile duyamayacaktık Yaradan’ın. Sana minnettarlığımızın doyumsuz lezzeti, senin bize minnetinin eşsiz güzelliği unutuşun çamurunda sahipsiz kalacaktı. Sen olmasaydın, varlık olmayacaktı. Sen olmasaydın varlığın olmayacağını bilenler de olmayacaktı. Her şey gizlice, sessizce, suskunca kendi üstüne kapanacaktı. Hece dudağın sıcağına koşmayacaktı. Ses kulağın kıvrımlarına sokulmayacaktı. Yok olacaktı sadece. Karanlık bile karanlıkta kalacaktı. Yüzler yüzlere bakamayacaktı. Gözler kör bile olamayacak, kendi yokluklarının dehşetiyle çirkince ve acıyla oyulacaktı. An olmayacaktı. Gün hiç başlamayacaktı. Zaman sensin ey sevgili. Ey geniş zamanların müjdecisi, genişlet göğsümüzü, gülüşünün sıcaklığıyla ısıt ruhumuzu, dar zamanların uçurumlarına savrulmuş sevgilerimizi çoğalt.
sen, teselliler tesellisi
okşa cümle yetimliklerin sarı saçlarını
gözlerinin karasına çal hüzünlerimizi
Boşuna tabiplerin gayreti; senden gayrısı bize can değil. Sen yoksan, can ile ten küs; kan boş yere kıvranır, sıcak gülüşler boşlukta kalır. Boş yere çırpınır kuşların kanatları; kimse kimseye yâr değil, baş gövdeye ağır, kulak dudağa sağır, söz söze dargın. Sen yoksan, kirli boşluklara düşer ayaklar; yollar hiçbir yere varası değil, duraklar sahipsiz, gölgelikler neşesiz. Katran akar gözlerden; ağlayışlar muhatapsız, hüzünler anlamsız, kaygılar amansız. Senin hüznün olmasa, sen ağlamasan bizim için, “O, seni yetim bulup barındırmadı mı” diye sorulmayacaktı. Sorulmayacaktı ve tesellimiz hiç olmayacaktı. Şaşıracaktık; yollardan habersiz kalacaktık, yollar yolumuza bakacaktı. “O, seni şaşırmış bulup da yol göstermedi mi?” diyen Rabbin müjdesini gözlerinin derûnunda bulamayacaktık. Sen teselli olmasan, canımız terk eyleyecekti bizi, göğsümüzde beslediğimiz kuşlar hep aç kalacaktı. Ey tende cânımız, ey vardan öte varımız, ey en büyük kârımız, yaralarımızdan sana doğru güller açsın, acılarımızı yüzünün ışığında sağalt, canlarımızı canânı sevme telaşına kat.
sen, sonsuz pınarlar serinliği
yetiş cümle dudakların çatlağına
sözlerinin tenhasında yu kirlerimizi
Boşunadır bıçakların kesip biçtiği; sensizlikten başkası koparıp yırtamaz damarlarımızı. Sen olmasan, et kemiğe değmeyecek, can tende kalmayacak, yârân yüz yüze bakamayacaktı. Aşklarımızın hepsi yılışık ve yapışkan şehvetlerin ayakları dibinde ağlayacaktı. Sen ruhumuza nefes olmasan, kalplerimiz hep yetim, akıllarımız hep şaşkın kalacaktı. Kıblemiz olmayacaktı, secdemiz karşılıksız kalacaktı. Yarının korkusuyla çatlayacak, dünün hüznüyle dağılacaktı gönlümüzün billûr kâsesi. Gönlümüze değecek ne bir sevda olacaktı, ne de yağmurun ellerinden tutabilecektik. Yağmurları göğsünde ağırlarken, “yağmurun sözü tazedir!” dedin. Var edenimize verdiğimiz sözün ikliminde gezdirdin bizi. Sen geldin de, ceylanlarla birlikte pınara indik, yaralı yüreğimize kevserin tadını değdirdin. Sen geldin de, kelebeklere eş olup çiçeklerin usâresinden emdik; Yaradan’ın bir çiçeği çok görmediği gibi, sonsuz cenneti de bizden saklamayacağına emin olduk. Biz baharı seninle sevdik; haşrin sabahına ellerine tutunarak vardık. Ey güllerin efendisi, ey hasretlerin dindiricisi, şebnemleri ağırladığı gibi çiçekler seher vakti döktüğümüz gözyaşlarımızı gamzelerinde ağırla.
sen, yağmurun dudağından konuşan hatip
yüreğimizi avut billûr sesinle gül yüzünde çoğalt söylediklerimizi Boşuna mesafelerin bunca uzaması; sen varsın ve kimse uzak değil. Araya girenler, âşıkları ayıranlar, haset edip kıskananlar yorulmasınlar, senin bakışını gözlerimizden kaçırman bize hicran olarak yeter. Sütunlar arkasından bakıp bakıp da, belki gözleri gözlerime değer diye umutlanan Hazreti Vahşi’nin titrek nefesi geziniyor genzimizde. Biz önce kendi ciğerimizi pareledik; kendi yüreğimizi yağmaladık. Hata ettik, ey kalplerin sevinci, ey canların canı, ey varlığın övüncü, yakınlıklarımızı sensiz inşa ettik. Bağışlar mısın bizi?

Senai Demirci!.....

 

Beritan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi