07-11-2008, 10:59 | #1 |
Ergenekon’da tarihi karar (Şamil Tayyar)
İstanbul Başsavcısı Aykut Cengin Engin’in açıklamasına göre, 12 Haziran 2007 günü ümraniye’deki bir gecekondu baskınıyla başlayan Ergenekon soruşturmasının sonuçlanması ve iddianamenin bugün açıklanması bekleniyor. Ancak iddianamenin bugüne yetiştirilememe ihtimali de sözkonusu.
Her ne kadar son 1 Temmuz operasyonuyla ilgili ek iddianame hazırlama düşüncesi olsa da o operasyonun mevcut iddianameye yansıtılması zorunlu gözüküyor. çünkü; Ergenekon’un yönetim şeması, 1 Temmuz’a göre oluşturulacak. Son operasyondan bağımsız hazırlanacak bir iddianame, yeterli olmadığı gibi ikinci iddianame ‘ek’ olarak görülemez. İşin özü orada, ‘ek’ denen yerde. O nedenle iddianamenin bir ‘bütün’ olarak hazırlanıp açıklanması, ihtiyaç duyulan bölümlerle ilgili gerekçelerin ek iddianame ile mahkemeye sunulması ihtimali yüksek. Savcılar Zekeriya öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, iddianameye son şeklini vermek için gece gündüz çalışıyorlar. Eğer yetiştirebilirlerse ek iddianameye gerek bile kalmayabilir. Biraz daha kısaltırlar mı veya uzatırlar mı bilemem, şu anda iddianame 2 bin sayfayı buldu, geçti bile. Tam 460 klasör delil var. Bu sütunlarda ilk kez bir kararı açıklayacağım. Cumhuriyet tarihinin bu en büyük soruşturması belki de ilk kez ‘şeffaf’ bir anlayışla dava konusu yapılacak. Hiçbir şekilde bilgi, belge ve kayıt gizlemesi yapılmayacak, yangından mal kaçırır gibi dava görülmeyecek. Mesela, Şemdinli Davası gibi olmayacak. Gizli belgeler açıklanacak İddianame CD şeklinde muhataplarına verilecek, sürpriz bir değişiklik olmazsa internet sitesinden yayınlanacak. İsteyen bu siteye girerek iddianameyi okuyabilecek. Umarım bu karardan vazgeçilmez. Asıl önemli karar başka. İddianame dışındaki 460 klasör ilgili ve yetkililere verilerek geniş bir inceleme fırsatı yaratılacak. Bu klasörlerde tüm sanık ve tanık ifadeleri, tüm gizli yazışmalar, operasyonlarda ele geçirilen tüm belgeler, projeler, planlar, senaryolar ve dinleme kayıtları var. Tanık koruma kapsamında konuşanların ifadeleri ise ‘isimsiz’ olarak yer alacak. Onun için tüm belgeler, ‘PDF’ formatında düzenlenerek ‘DVD’ye sıkıştırıldı. 40 klasör 3 ‘DVD’ tuttu. Belki bilmeyenler için hatırlatmakta yarar var; Bir CD, 700 MGB ise bir DVD 4.7 GB kapasitede. Yani, DVD, CD’nin yaklaşık 8-9 kat daha güçlü olanı. Tüm sanık avukatlarına bu DVD’ler verilecek, fotokopi komedisiyle uğraşmayacaklar. Bu kararın diğer anlamı şu: Kısa süre sonra Ergenekon soruşturmasının tüm sonuçları Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul özkök, Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya başta olmak üzere çok kişinin elinde olacak. Hükümet de muhalefet de, sivil de asker de, yargı da medya da Ergenekon’a doyacak. Ertuğrul özkök gibi hiç kimse ikna için karanlık odalarda beklemeyecek. Basacak bilgisayarının tuşuna, ekranda delilleri okuyacak. Ertuğrul Bey’e küçük bir hatırlatmam olacak. Sakın ha, ‘460 klasörü nasıl okuyayım, hangi belgeyi istediğimde nasıl bulayım, benim o kadar zamanım mı var?’ diye telaşa kapılma, savcılar onu da düşündü. DVD’ye bir ‘Dizin Pusulası’ koydular. Hangi sayfada ne var, göreceksin. Baktın o da olmuyor, anahtar kelime seç, arama motoru senin yerine bulsun. UYAP köstebeği Bir de UYAP işi var. Geniş adı, Ulusal Yargı Ağı Projesi. Adalet Bakanlığı, herhalde bu çapta bir operasyon ve iddianame düşünmedi ki, kapasiteyi düşük tutmuş. İddianamenin ilk bölümleri UYAP’a yüklenmeye çalışılırken, 400 sayfadan sonra sistem çökmüş. Şimdi Adalet Bakanlığı kapasite artırımı için çalışıyor. Hazırlıklar tamamlandığı anda UYAP’ta da iddianame ve ekleri olacak. Anlayacağınız şu anda UYAP’ta iddianamenin hiçbir bölümü yok. O halde Baykal, neden çıkıp Adalet Bakanlığı’nın UYAP üzerinden gizli soruşturmayı takip ettiğini söyledi? üstelik bakanlık, ‘...UYAP aracılığıyla soruşturma savcıları dışında hiçbir bakanlık yetkilisi, hakim, savcı ya da bilgi işlem merkezi personelince kontrol edilmesi ve görülmesi mümkün değildir’ açıklamasını yaptığı halde, Baykal, ‘İddia etmiyorum biliyorum’ deme ihtiyacı duydu? Dediğim gibi iddianame şu anda UYAP’ta değil. Bir defa teknik altyapı buna müsait değil. Ama Baykal’ı dolaylı yönlendiren bakanlıkta üst düzey bir bürokrat var. O bürokratın Ergenekon tutuklusu Veli Küçük’le irtibatı deşifre oldu, görevden alınması an meselesi. ‘Bana Şubat’a kadar müsaade edin’ demiş, beklenir mi bilemem. 5 yıl hükümetle çalıştıktan sonra görevden alınınca CHP Genel Sekreteri önder Sav’a giden merkez valisi gibi suyu ısınan bu bakanlık bürokratı da iş peşinde. Rus elçiliğinde silah pazarı Herkesin kendine göre bir köstebeği var. Bakın, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, hala yakalanamadı. Rusya’da olduğu sanılıyor. İstihbaratı Baykal’dan daha sağlam olmalı ki, operasyon sırasında ortada yoktu. Ersöz Paşa, en son geçen ay Rusya Büyükelçiliği’nde görülmüş. özel bir davetmiş. İki milletvekili, bir bölümü Savunma Sanayi Müsteşarlığı’ndan epeyi devlet görevlisi de katılmış davete. Paşa, danışmanlığını yaptığı silah firmasının katologlarını konuklara dağıtıp bilgiler vermiş. Davetlilerin ağırlığına bakılırsa salon bir nevi Pazar gibiymiş. Davet bittiğinde Ersöz, firma yöneticisi olduğu sanılan bir Rus’la S 600 modeline benzer iri kıyım zırhlı bir Mercedes’le ayrılmış. Jandarmada Mustafa Balbay’ın görüşmesini kayda aldıran Ersöz’ün ne marifetleri varmış meğer. ‘İsrail-Yahudi yakınlığı’ imajı oluşturmak için servise konan Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un Kudüs’teki fotoğraflarının sızdırılmasında da Ruslar’ın yeni gözdesi Ersöz’ün dahli var mıdır bilmem, ama Ergenekon şifrelerinin çözülmesinde önemli rolü olabilir. Neyse, sona geldik. önce bir iddianameyi görelim, gerisine sonra bakarız. Şamil TAYYAR Star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|