Şener’i bekleyenler - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ak_Kelebek** · 07-14-2008, 10:41

Benim için iyi haber: Yeni bir parti kuruluyor! Bu parti ihtiyacımız olan parti olabilir mi? Bakalım...

Yeni bir partinin başarısını, onun siyasal çizgideki yeri, mevcut partilerle farkı, liderinin ilk söylemi, neyi,

niçin ve ne zaman bıraktığı belirler.

Bu hususları gözden geçirelim:

Yaşı, eğitimi, deneyimi uygun sınırlar arasında bulunan Abdüllatif Şener, yolunu sol-sağ kavramının belirlemediğini, ihtiyacın “temel çağdaş ilkeler referans alınmak üzere çatısı oluşturulabilecek bir siyasi oluşum” olduğunu söylüyor.

Bence bu yaklaşım da umut verici.

Gerçekten bugün ihtiyacımız olan, evrensel ilkeleri öne çıkaran, çağdaş demokrat bir partidir. Şener’in de dediği gibi siyasal hayatımızda ‘Boşluk’ vardır ama bu boşluk, 20 yıldır ‘eski’ partiler örnek alınarak, eski siyasetçilerle doldurulmaya çalışılmaktadır.

Tabii bu boşluk molozla doldurulamamıştır! Şener, gördüğü boşluğu nasıl ve kiminle dolduracaktır? Görünce değerlendiririm.

Şener ilk konuşmalarında, durumunu ‘Vahim’(!) olarak nitelediği Türkiye’nin “yakın gelecekte seçime ihtiyacı” olduğunu da söyledi.

Ben olağan gelişmelerin seçimi gerektirmeyeceğini, ancak olağandışılıklar çoğalırsa seçime gidilebileceğini sanıyorum.

Bilinen olaylar olağandışı bir siyasal ortam yaratırsa, “Türkiye’nin seçime ihtiyacı” ortaya çıkar, o seçimde de kesin ve farklı galibin kim olacağı açıktır; olağandışılığa karşı çıkmayan mağlupların oy sırasının da önemi yoktur!

Siyasal hayatımızdaki boşluk ve seçim ihtiyacı gibi, bir siyasal girişimin geleceğinin, kurucusunun nereden geldiği ve orayı ne zaman bıraktığının da belirleyeceğini yazmıştım.

Bu kurala uygun olarak, ‘Yeni oluşum Hareketi’nin geleceğini belirleyecek hususlardan biri de, liderinin AK Parti’den gelmekte oluşu ve partisinden kapatma davasının sonuçlanma döneminde ayrılmış olmasıdır.

Abdüllatif Şener’in, seçim öncesinden beri, üç dört yıldır partisiyle mesafeli olduğu bilinmektedir. Bu mesafe nedeniyle de, genel başkan ısrar ettiği halde O, milletvekili adaylığına izin vermemiştir. Bu durumdaki bir kişinin, eski partisinden farklı bir çizgiye girmesini halk doğal karşılayabilirdi.

Ancak, partilerinin kapanmasının konuşulduğu, kapanma kararından sonra siyaset mühendislerinin geliştirdikleri projelere uygun olarak partilerinin nasıl bölüneceğinin tartışıldığı 2008 yazında AK Parti seçmenlerinin, eski bakanlardan birinin kuracağı partiyle, partilerinin varlığını veya mirasını paylaşmaları beklenmemelidir.

Açıkçası Yeni Oluşum Hareketi, AK Parti’ye oy vermeye hazır seçmenlerin oyunun belirgin oranına ortak olamayacaktır.

Geriye, CHP’ye ve MHP’ye ‘kerhen’ oy verebileceğini düşünen seçmenler kalır. Küçümsenmeyecek bu kitleden, Şener’in ne kadar oy alabileceğini ise, bundan sonra yaptıkları ve söyledikleri belirleyecektir.

Tarhan ERDEM
radikal

07-14-2008, 10:41	#1
Kullanıcı Adı Ak_Kelebek	Şener’i bekleyenler Benim için iyi haber: Yeni bir parti kuruluyor! Bu parti ihtiyacımız olan parti olabilir mi? Bakalım... Yeni bir partinin başarısını, onun siyasal çizgideki yeri, mevcut partilerle farkı, liderinin ilk söylemi, neyi, niçin ve ne zaman bıraktığı belirler. Bu hususları gözden geçirelim: Yaşı, eğitimi, deneyimi uygun sınırlar arasında bulunan Abdüllatif Şener, yolunu sol-sağ kavramının belirlemediğini, ihtiyacın “temel çağdaş ilkeler referans alınmak üzere çatısı oluşturulabilecek bir siyasi oluşum” olduğunu söylüyor. Bence bu yaklaşım da umut verici. Gerçekten bugün ihtiyacımız olan, evrensel ilkeleri öne çıkaran, çağdaş demokrat bir partidir. Şener’in de dediği gibi siyasal hayatımızda ‘Boşluk’ vardır ama bu boşluk, 20 yıldır ‘eski’ partiler örnek alınarak, eski siyasetçilerle doldurulmaya çalışılmaktadır. Tabii bu boşluk molozla doldurulamamıştır! Şener, gördüğü boşluğu nasıl ve kiminle dolduracaktır? Görünce değerlendiririm. Şener ilk konuşmalarında, durumunu ‘Vahim’(!) olarak nitelediği Türkiye’nin “yakın gelecekte seçime ihtiyacı” olduğunu da söyledi. Ben olağan gelişmelerin seçimi gerektirmeyeceğini, ancak olağandışılıklar çoğalırsa seçime gidilebileceğini sanıyorum. Bilinen olaylar olağandışı bir siyasal ortam yaratırsa, “Türkiye’nin seçime ihtiyacı” ortaya çıkar, o seçimde de kesin ve farklı galibin kim olacağı açıktır; olağandışılığa karşı çıkmayan mağlupların oy sırasının da önemi yoktur! Siyasal hayatımızdaki boşluk ve seçim ihtiyacı gibi, bir siyasal girişimin geleceğinin, kurucusunun nereden geldiği ve orayı ne zaman bıraktığının da belirleyeceğini yazmıştım. Bu kurala uygun olarak, ‘Yeni oluşum Hareketi’nin geleceğini belirleyecek hususlardan biri de, liderinin AK Parti’den gelmekte oluşu ve partisinden kapatma davasının sonuçlanma döneminde ayrılmış olmasıdır. Abdüllatif Şener’in, seçim öncesinden beri, üç dört yıldır partisiyle mesafeli olduğu bilinmektedir. Bu mesafe nedeniyle de, genel başkan ısrar ettiği halde O, milletvekili adaylığına izin vermemiştir. Bu durumdaki bir kişinin, eski partisinden farklı bir çizgiye girmesini halk doğal karşılayabilirdi. Ancak, partilerinin kapanmasının konuşulduğu, kapanma kararından sonra siyaset mühendislerinin geliştirdikleri projelere uygun olarak partilerinin nasıl bölüneceğinin tartışıldığı 2008 yazında AK Parti seçmenlerinin, eski bakanlardan birinin kuracağı partiyle, partilerinin varlığını veya mirasını paylaşmaları beklenmemelidir. Açıkçası Yeni Oluşum Hareketi, AK Parti’ye oy vermeye hazır seçmenlerin oyunun belirgin oranına ortak olamayacaktır. Geriye, CHP’ye ve MHP’ye ‘kerhen’ oy verebileceğini düşünen seçmenler kalır. Küçümsenmeyecek bu kitleden, Şener’in ne kadar oy alabileceğini ise, bundan sonra yaptıkları ve söyledikleri belirleyecektir. Tarhan ERDEM radikal

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)