08-16-2007, 12:02 | #1 |
Güngör Mengi Baklayı Çıkardı... "Sorun Abdullah Gül'ün Eşi"
Asıl mesele
Abdullah Gül’den sonra Başbakan Erdoğan da galip komutanların edası ile dün sanki “teslim ol” çağrısı yapıyordu. İngiliz yayın kuruluşu BBC, cumhurbaşkanı olma tutkusunu yenemeyen Gül’ün laik kurumlara meydan okumaya hazırlandığını yazdı ya; adaylık başvurusu ile bu hamle gerçekleşmiştir. Başbakan Erdoğan dün düzenlediği basın toplantısı ile Gül’ün eylemini ve sonuçlarını AKP adına sahiplenmiştir. Türkiye’yi havalanma hızına ulaşarak pistin sonuna yaklaşan jet uçağına benzeten Başbakan, iki tercihle karşı karşıya bulunduğumuzu anlatmaya çalıştı konuşmasında: Bu uçak ya kalkarak yükseklere uçacak veya kalkamadan paralanacak! Hepimiz aynı uçaktayız ama Başbakan sadece Gül’ün adaylığına karşı koyanların kalkışı riske sokacağını iddia ediyor. Risk yaratmamak için kendi üstlerine düşen sorumluluğu artık hiç ağzına almıyor. Sorun first lady Gül’ün iyi bir cumhurbaşkanı olacağına kefil olan Başbakan, kabul edilebilir sebeplere dayanmıştır. Gerçekten de Gül, devlet tecrübesi bakımından bu mecliste neredeyse rakipsiz bir üstünlüğün sahibidir. Cumhuriyetin temel kuralları ile barışık olmadığına dayanan iddialar eskide kalmış, son beş yılını rekabete ve piyasaya dayalı ekonomi modeline inanan, AB üyeliği için çalışan, IMF ve NATO gibi Batı kurumları ile yürüyen, ABD ve İsrail’le ilişkilerinde eski iktidarlardan daha istekli bir hükümetin ikinci adamı olarak geçirmiştir. Sorun Gül’de değil, eşinin türbanındadır. Herkes biliyor ki mesele, laik cumhuriyetin türbanlı bir “first lady” nedeniyle darbe alacağı ve çözülmenin de orada sınırlı tutulamayacağı meselesidir. Dün Başbakan da Abdullah Gül de türbanın bireysel hak olduğunu savundular. Aynı uçaktayız İkisi de çözümün bu kadar basit olmadığını farkındalar aslında. Gül Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni ziyaretinde bir soruyu cevaplarken şunu dedi: “Cumhurbaşkanı seçilecek olan kişi benim, eşim değildir!” Başbakan Erdoğan ise örnek arayanlara “Atatürk’ün eşi nasıl giyiniyorsa öyle giyinirsin” diye yol gösterdi. Tabii ki devrimler öncesinin giyim alışkanlıklarını örnek gösteren bu savunmalar mantıklı değildir ve türbanı siyasallaştırılmış dini simge sayarak kamu alanlarında yasaklayan yüksek mahkeme kararları bu şekilde ortadan kalkmıyor. Çankaya’da türbanlı bir first lady yalnız hassasiyet yaratmayacak, okullardaki ve kamu kurumlarındaki türban yasağını da fiili olarak sonlandırma oldu bittileri için tetikleyici etki yapacaktır. Gül ve Erdoğan buna ne yapacaklar, onu söylesinler. Pistin sonuna gelen jeti uçurmak onların da sorumluluğudur. Kimse kimseyi korkutmasın! [email protected] (Vatan)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-16-2007, 12:04 | #2 |
Ynt: Güngör Mengi Baklayı Çıkardı... "Sorun Abdullah Gül'ün Eşi"
DErtleri belli zaten
Aynı başlıktan var galiba ayrıca ;) http://www.akpartiforum.com/index.php?topic=9464.0 |
|
08-17-2007, 20:15 | #3 |
Güngör Mengi Baklayı Çıkardı... "Sorun Abdullah Gül'ün Eşi"
ya anlamıyorum eşlerin başı açık olunca Türkiye'yi temsil ediyor kapalı olunca da Türkiye'yi temsil etmiyor ala ala ya ne alaka yani burası MÜSLÜMAN bir ülke kimse inkar edemez ister açık olursun ister kapalı buna biz birşey diyomuyuz ama işte kendini bilmezler kalkıp insanın huzurunu bozuyor inş bu problemde halledilir
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|