10-09-2008, 11:02 | #1 |
Hatırlayalım o güzel günleri
Gözünü Kadıköy´deki finale diken Galatasaray´da anılar canlanıyor.
Steaua Bükreş’e elenerek UEFA Kupası’na kalan Galatasaray’da tüm camia Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanacak finale kilitlendi. Hâl böyle olunca, Sarı-Kırmızılı taraftarlar, “2000’deki zafer tekrarlanır mı acaba?” diye düşünmeye başladı, bize de o günleri hatırlatmak düştü. İşte Şampiyonlar Ligi’nde son dakikada gelen Milan galibiyetiyle çıkılan UEFA Kupası macerasının özeti: Kral’dan ölü yaprak! Galatasaray’ın 3. turdaki rakibi Bologna’ydı. İlk maç İtalya’da buz gibi bir havada, karlı bir zeminde oynandı. Hakan Şükür’ün o maçta havada adeta birkaç saniye asılı kalarak attığı kafa golü hâlâ hafızalarda. 1-1’in rövanşında Ali Sami Yen’de 2-1 kazanan Cim Bom, adını 4. tura yazdırıyordu. Hep hücum, tam hücum Bu defa rakip Alman panzeri Borussia Dortmund. Çok değil, birkaç sene önce Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olan Dortmund... Ancak Galatasaray için fark etmezdi, deplasmanda Hagi ve Hakan Şükür’ün attığı 2 gol, çeyrek finalin kapısını ardına kadar araladı. Rövanş golsüz sona erse de, o maçta bile Galatasaray’ın 90 dakika soluksuz hücum etmesi hiç unutulmadı. Eto’o da fayda etmedi Çeyrek finalde Eto’o’lu Mallorca deplasmanına gitti Galatasaray. La Liga’nın o dönem yükselen değeri olan Mallorca’ya futbol dersi verip, 4-1’lik galibiyete uzanan Sarı-Kırmızılılar, İstanbul’daki mücadeleyi de 2-1 kazanarak, yarı finalde mücadele edecek olmanın heyecanını yaşamaya başladı. Kan gölgesinde maç Leeds United ile yapılan yarı final mücadelesi, tarihte asla unutulmamak üzere yerini almaya çoktan hazırdı. Ali Sami Yen’de oynanacak maç öncesi Taksim’de iki İngiliz’in Türk taraftarlarca öldürülmesi iki ülke arasında politik bir kriz başlattı. Olayların gölgesinde Cim Bom maçı 2-0 kazandı. Rövanş ise bambaşka bir atmosferde oynandı. Elland Road Stadı’nda 40 bin İngiliz, Türkler’e öfke kusmak için bekliyordu. Ama Fatih Terim’in Aslanları, Hakan Şükür ve Hagi’nin ayağından gelen gollerle o kalabalığı susturup, finale yükselmeyi başarıyordu. Yıldızlar da kimmiş! Finalde bahisçilerin favorisi banko Arsenal’di. Henry, Bergkamp, Petit, Parlour, Overmars, Vieira gibi yıldızlar, kupa için Kopenhag’a gelmişti 17 Mayıs 2000 gecesi. Ancak ilk yarı öyle bir mücadele oldu ki, herkes şaşkına döndü. Ayrıca stadın yarısından fazlası Sarı-Kırmızı renge boyanmıştı. 90 dakika golsüz bitti. Uzatmalarda Hagi kırmızı kart gördü, oyundan atıldı. Taffarel kalede mucizeler yarattı, yine 0-0’la penaltılara geçildi. Ve Galatasaray 4 penaltıyı gole çevirip, Arsenal sadece 1 gol atabilince, Türk futbol tarihinin en büyük başarısı elde edildi: UEFA Kupası. fanatik
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|