![]() |
#8 |
![]() Kıymetli yalçın hocam ve Feyza'nın yorumları farklı dünyaların zenginliklerini müşahade etme imkanı verdi bizlere. Kendilerine çok teşekkür ederim, inşallah sınavlarım bittikten sonra ben de bu yolculukların içine dahil olmak isterim..
Feyza kardeşim önemli hususlara dikkatimizi çekmiş özellikle "Sonuç olarak sistemi oluşturan bizler bireyler, kendimizi hesaba çekiyormuyuz?" sorusuna dikkatlerimizi çekmesi çok isabetli olmuş bence. İslam dininin özellikle üzerinde durduğu husus müslüman bireyi sürekli düşünmeye, yaşadığı hayatı sorgulamaya, kendini hesaba çekmeye davet etmektir . "Akıl" denen mefhum böylelikle anlam kazanıyor ve "düşünmez misiniz?" "akletmez misiniz?" soruları şahsımızda muhatab bulmuş oluyor.. Bir insanın sürekli ilerlemesi için sürekli sorgulaması, "nefis muhasebesi" ile hayatını idame ettirmesi gerekir. Bunu içtenlikle ifa edebildiğimizde ilerlemeye dair büyük bir adım atmış olacağız inşallah.. Evet, bunları söylemek de belki kolay ama amele geçirmekte hepimizin nakısaları var. Belki bu nakısaların onarılması da yine nefis muhasebelerimiz ile düzene girecektir... Feyza kardeşim, yorumunuz için çok teşekkür ederim.. ""Şefkat: Şefkatte öyle bir güç vardır ki, onunla en katı kalbler yumuşar,en mütemerrit ruhlar dize gelir ve en korkunç düşmanlıklar bile onun karşısında “pes” eder. Kini- nefreti çözecek bir iksir varsa o, şefkat; şiddeti, hiddeti düşmanlığı ters yüz edicek bir silah varsa o da yine şefkattir. Şefkat eden insan, ötelerin dilini kullanan ruhanilere eş bir gönül insanı ve cehennemler gibi köpüren öfkeleri söndürmede de manevi bir itfaiyecidir. O, şefkat lisanıyla konuşurken zulüm ve adavetin dili tutulur; yakıp yıkmaya kilitlenmiş ruhlarında eli kolu bağlanır… ve yolsuzlar yola gelir. (İnsanına göre değişir, siz ona merhametle yaklaştıkça o sizden faydalanmaya, sizin tutumunuzu kendi lehine çevirmeye çalışır. Kibirlenir kendini vazgeçilmez gibi görür. Nimetin, karşısındaki insanın yüreğindeki şefkat ve merhamet olduğunu algılayamaz. O, nimetin kendinde olduğunu düşünür ve kaybeder… ![]() Belki yaşadığımız dünyada karşılaştığımız olaylar bizi böyle düşünmeye zorluyor olsa da unutmamalıyız ki, hayatımızın ölçüsü "başkalarının" amelimize hangi kıymeti vereceği düşüncesi değildir. Biz müşfik bir eda ile gönlümüzde ki güzellikleri insanlarla paylaşmak durumundayız. Belki bizi anlamayanlar, amiyene tabirle "saf olduğumuzu" düşüneceklerdir ama bilmeyeceklerdir ki bizim insanlara şefkatle muamele etmemizi söyleyen, hayatımızın yönünü belirleyen "değerlerdir". Her şeye rağmen iyilikle muamelede bulunabilmek çok büyük bir "erdem"dir. Bunu yapabildiğimizde belki de hakiki manasını kavramış olacağız "şefkat"in...Peygamberimiz bu meyanda şu manada bir hadis-i şerifle yok gösteriyor bize; "Sıradan bir insan olmayınız" buyruyor. Yanındaki kişiler "sıradan insan olmak ne demekti"r deyince de, "onlar, insanlar kendilerine iyilik yaptığı zaman iyilikle mukabele de bulunurlar, kötülük yaptıklarında ise kötülükle karşılık verirler, Fakat siz "biz iyilik yapanlara karşı iyilikle mukabele de bulunuruz, kötülük yapan insanlara da yine iyilikle karşılık veririz" diyenlerden olunuz". Bu hadis bizlere, merkeze, kazanacağımız insanları almamızı telkin ediyor bence. Hadisi İslam'ın koyduğu değerler sisteminde uygun bir yere koyarak düşündüğümüzde derin mülahazalara dalmak kaçınılmaz olacaktır zannımca.. Güzel yorumlarınızla bizleri düşünmeye davet ettiğiniz tekrar teşekkürler Feyza kardeşim, Yalçın hocamıza da güzel yorumları için teşekkür ederim.. selamlar |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|