11-13-2008, 09:51 | #1 |
Solcu değildi... Akıllıydı (AHMET KEKEÇ)
Patronu ‘Ergenekon’dan dolayı içeride bulunan bir ‘solcu dergi’ (aslında sağcı bir dergidir bu), artık kabak tadı veren ‘Mustafa’ tartışmasına gönderme yaparak, ‘Can Dündar’ın Mustafa’sı önce sosyalist olmalıdır’ şeklinde bir başlık atmış.
Ertuğrul Kürkçü olsa, ‘Aman ne güldük, ne güldük’ derdi. Ben de çok güldüm valla... Mao’dan, Pol Pot’tan, ‘Serik’ (!) Abdullah Öcalan’dan dolana dolana gelip kapağı ‘Kemalizm’e atacaksın, sonra da ‘sosyalizm’ adına başkalarını sigaya çekeceksin. İnsanın, ‘Önce kendin sosyalist olsana’ diyesi geliyor. Biz demeyelim yine de... Ergenekon sanıklarına kefil olan ‘terbiyesiz kalem’ bunları solcu sanabilir ama, geçmişte ‘Maoculuk’ şeklinde tebarüz eden fikir akımın ne solculukla, ne de Maoculukla bir ilgisi olmuş... Mao’dan çok, Veli Paşa’ya ve Mahmut Esat Bozkurt’a yakınlar. Mahmut Esat Bozkurt? Hani, ‘Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları, vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler’ diyen büyük Türk hukukçusu... Fakat, büsbütün haksız da sayılmazlar. Bu memlekette, ‘sona kadar’ gitmediği, yani sosyalist olduğunu açıkça ilan etmediği için Atatürk’e kızan bir sürü dangalak var. Ellerindeki tek kanıt, ‘Yoldaş Mustafa Kemal’e...’ diye başlayan Hakkı Behiç imzalı bazı mektuplar. (Ki, Kemal Tahir tarafından deşifre edilmiştir.) Mektuplar ‘yoldaş’ diye başlıyor Haa, demek ki Mustafa Kemal sosyalistti. Mihri Belli de bu görüştedir... Zeki bir insan olan Mihri Belli (‘kırık leblebi’ formatında, tonton, sevimli bir dededir), katıldığı bir televizyon programında, Mustafa Kemal’in sosyalizan niyetlerle işe kalkıştığını ve başardığını; Samsun’da bir Rus yetkiliyle ‘başbaşa geçirdiği günlerde anlattığı şeylerin’ buna kanıt olduğunu iddia etmişti. Mustafa Kemal’in ‘Rus yetkili’ye ne anlattığını sanırım sadece kendisi biliyor. Bana kalırsa bir şey bildiği yok... Mete Tunçay ne kadarını biliyorsa, o da o kadarını biliyordur. Mihri Belli ‘baş başa geçirilen günler’den sözediyor ama, III. Enternasyonal’e Genel Sekreterlik etmiş bulunan Zinovyev daha başka şeyler söylüyordu: ‘Mustafa Kemal hükümetinin Türkiye’de yürüttüğü siyaset, Komünist Enternasyonal’in, yani bizim siyasetimiz değildir. Fakat İngiliz hükümetinin aleyhinde yürütülen bir inkılab hareketine yardım etmeye hazırız.’ Mustafa Kemal’in aslında sosyalist olduğu, 28 Şubat sürecinde de iddia edilmişti. Gerçekte öyle miydi? Evet, ‘Türkiye Komünist Fırkası’nı bizzat kendisi kurdurtmuştu. Yunus Nadi’ye partinin yayın organı olarak ‘Yenigün’ gazetesini çıkarttırmış, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Refik Koraltan, Kılıç Ali, Tevfik Rüştü Aras gibi, esasında ‘sağ siyasete’ yakın isimleri partiye ‘aza’ yazdırmıştı ama, Mustafa Kemal ‘sosyalist’ değildi. Amacı, Sovyetler Birliği kanalıyla Anadolu’yu etkilemeye başlayan komünizmin (dolayısıyla ‘Yeşil Ordu’ efsanesinin) etkisini kırmak, Mustafa Suphi ve nihayetinde Sultan Galiyef’in defterinin dürülmesini sağlamaktı. Çünkü, Mustafa Kemal çok akıllı bir adamdı. 13 Kasım 2008 Perşembe
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|