AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[siyah gül 07]

Taze ekmek... Demli çay... Peynir ve zeytin... Üzerine azıcık zeytinyağı ve limon gezdirilmiş domates ve salatalık dilimleri... Cumartesi, haftanın ilk tatil günü...

Kahvaltının tadının çıkarılacağı bir sabah. Doğrusu...Keyfinizi kaçırmak istemem. Ama...

Maalesef...

Dün AB’de ortak para kullanan 15 ülkenin dáhil olduğu Euro Bölgesi...

İkinci çeyrekteki binde 2 küçülmenin ardından...

Üçüncü çeyrekte de binde 2 daralarak 15 yıl aradan sonra durgunluğa girdi.

Yani...

Resmi istatistik kurumu Eurostat’ın verilerine göre ikinci çeyrekte sıfır büyüme gerçekleştiren 27 üyeli AB ekonomisi, üçüncü çeyrekte binde 2 küçüldü.

* * *

Tüm AB üyelerinin üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklanmasa da...

Eurostat’ın elindeki verilere göre küçülen ekonomiler arasında yüzde 1’le Estonya, binde 5’le Almanya ve İngiltere, binde 2’yle İspanya ve binde 1’le Macaristan yer alıyor...

Bölgenin en büyük ekonomisi Almanya, ikinci çeyrekte de binde 4 küçülmüştü. Almanya’nın ardından, Euro Bölgesi ekonomisinin üç büyük ülkesinden biri olan İtalya da durgunluğa girdi.

İtalya ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,5 oranında küçüldü. Daha önceki çeyrekte de küçülen İtalyan ekonomisi, böylece durgunluğa girmiş oldu.

İkinci çeyrekte küçülen Fransa ise üçüncü çeyrekte yüzde 0,1 oranında büyüyerek, çok az bir farkla durgunluktan kurtuldu.

Almanya, Fransa ve İtalya, Euro Bölgesi ekonomisinin üçte ikisinden fazla bir paya sahip bulunuyor.

* * *

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un (S&P) Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife çevirmesi de böyle bir döneme rastlamakta.

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin döviz cinsinden BB(-) ve yerel para birimi cinsinden BB olan kredi notlarını ise aynen teyit etti.

Ne oluyor?

S&P tarafından yapılan açıklamada, görünümün durağandan negatife çevrilmesinde Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı ve bu ihtiyacın teminindeki zorluğun etkili olduğu belirtildi.

Biliyorsunuz...

Türkiye’nin finansman ihtiyacının bir kısmı bankalar, önemli bir kısmı ise şirketlerden kaynaklanmakta...

Ayrıca kuruluş, Türkiye’nin cari açığının gelecek yıl daralacağını belirtirken, yine de dış finansman ihtiyacının artacağını vurguluyor.

* * *

Morgan Stanley de yayımladığı raporda, Türkiye için GSYİH büyüme beklentilerini düşürdü...

Ekim ayında yapılan son revizyonla karşılaştırıldığında, Morgan Stanley 2008 tahminini yüzde 2,7’den yüzde 2,3’e indirdi.

Rapora göre Türkiye’de sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve satış verilerinde zayıflamanın devam etmesi bekleniyor.

2009 GSYİH büyümesi için de benzer ama daha büyük bir revizyon yapan Morgan Stanley, tahminini yüzde 2,5’ten yüzde 1,9’a indirdi. 2010 yılı içinse özel tüketim ve yatırım harcamasında mütevazı bir iyileşmenin yanı sıra ihracattaki artışla beraber yüzde 4,6’lık bir büyüme oranı tahmin ediliyor. Morgan Stanley’e göre ekonomideki iyileşmenin hızı ve zamanına Türkiye’nin ülke içi dinamiklerinden çok küresel piyasalardaki gelişmeler yön verecek.

* * *

Gene...

S&P’ye dönersek; özel sektörün dış finansman koşullarının zorlaşması nedeniyle iç piyasaya döneceği belirtilirken, bunun da faizler üzerinde baskı oluşturacağı ve bu durumun da ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebileceği vurgulanmakta...

Ne yapılabilir?

S&P, dış finansman koşullarını daha iyi duruma dönüştürmek amacıyla, ya güven artırıcı önlemler alınabileceği ya da uluslararası resmi bir kaynaktan dış kaynak sağlanabileceğini belirtiyor...

Kuruluş, 2009’da Türkiye’de cari açığın gayri safi milli hasılaya oranının, öngörülen yüzde 7.3’ten daha aşağıya düşeceğini de tahmin ediyor...

Bu detay, amorti sayılabilir mi?

* * *

Taze ekmek...

Demli çay...

Peynir ve zeytin...

Üzerine azıcık zeytinyağı ve limon gezdirilmiş domates ve salatalık dilimleri...

Cumartesi, haftanın ilk tatil günü...

Kahvaltının tadını çıkartacağınız bir sabah.

Moralinizi hiç de bozmak istemem...

Ama...

Doğrusu haberler pek de hoş değil...


15 Kasım 2008 Cumartesi