AK Gençliğin Buluşma Noktası
Makale & Deneme Makale ve deneme içerikleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-15-2008, 10:14   #1
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart Ahlaki bir bataklık
İslami varoluş, yaşayış, duyuş, düşünüş alanları, farkına varmadığımız bir şekilde, küresel
pratikler tarafından işgal ediliyor. Bugün her toplumda olduğu gibi, İslam Dünyası toplumlarında da
küreselleşmenin kültürel hayatı, tarzları, tercihleri bütün boyutları ile etkilediğini görüyoruz.
Bu dönüştürücü süreçler bir biçimde hepimizi kuşatıyor.

Yaşadığımız durum somut ve hareketli bir durumdur. Yeni ilişki biçimleri, bakış, anlayış, kavrayış
biçimleri; yorum, yaklaşım biçimleri hayatımıza giriyor. Artık, küresel anlamda bizlere uzak bir şey
yok. Hayatımıza, ilişkilerimize yön veren erdemler hayatımızdan çıkıyor. Araçsal bağlılıklar ve
araçsal bakış açıları hayatımıza yön veriyor. Küresel hayat tarzı ve ilişki biçimlerini sarsıyor,
parçalıyor, baskılıyor.

Siyasal gerilimlerin, baskıların bizlere daha özgür ifade yolları açması, daha özgür açılım alanları
bulmamıza imkan vermesi gerekirdi. Ancak, yaşadıklarımız bunun tam tersi bir konumda
bulunduğumuzu gösteriyor. İçerisinde yaşadığımız dönemin sorunlarıyla hesaplaşmak yerine, bu
sorunlara boyun eğiyoruz. Hangi alanda olursa olsun, özgürce karar veren kişinin, özgürce karar
veren toplumun kararlarının değerli olduğunu unutmamalıyız. Yerel kültürler kendilerini
yenileyemedikleri, yeniden üretemedikleri ve çoğaltamadıkları, zamana yanıt verecek ölçüde
zenginleştiremedikleri, yeni boyutlar kazanamadıkları, yeni çözümler, etkinlik alanları, yeni bakış
açıları geliştiremedikleri, ufuklarını genişletemedikleri için, küresel hayat tarzlarına direnemiyor ve
çözülüyor. Hareketsiz toplumlar doğal olarak hareketli bir dünyaya öykünüyor. Hareketsiz toplumlar
yenilenmeye cesaret edemiyor.her zaman en güçlü toplumlar insani ilişkilerin en yoğun yaşandığı
toplumlardır. Kültürler, toplumları ayakta tutan anlamlar bütünüdür. Küresel kültür anlamsızlıklar
ürettiği için, bugünün toplumlarında insani ilişkiler ve yoğunluklar yok olmak üzeredir. Bugünün
kültürü, hayatın, varoluşun ve insanlığın büyük sorularıyla ilgilenmeyen, derinliklerle ilgilenmeyen
bir kültürdür. Bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu ağır sorunlar; siyasal sistemin bünyesinde
taşıdığı yapısal yanlışlıklardan kaynaklanıyor. Küresel giyim-kuşam endüstrisi tarafından yönlendirilen
ve moda olan her şey, özellikle genç kuşakları kuralsızlığa, düzeysizliğe, ölçüsüzlüğe, aşırılığa,
beğeni yoksunluğuna, dağınıklığa, perişanlığa, sefahat ve sefalete, niteliksizliğe, kirliliğe ve en
önemlisi edepsizliğe sevk ediyor. Edepsizlik de küreselleşiyor. Bugün en büyük özgürlük, edepsizlik
özgürlüğüdür. Her toplumda gençler standartlaştırılmış ve bir örnekleştirilmiş içi boş kültürel tercihler
yapıyor. Düşünsel yoksullaşma sınır tanımıyor.

Modern uygarlık ve modern sistem bütünüyle ahlaki bir bataklık içerisindedir. Toplumlar, insani ve
ahlaki alana yabancılaşmaktadır. Modern uygarlık ve modern sistem, insana ve topluma, ekonomik
ve politik çıkarları merkeze koymayı öğretmektedir. Kendi inançlarını, bilincini, kişiliğini, ruhunu ve
kültürünü koruyarak, onurla temsil ederek, dünyaya, küreselliğe açık olmakla; inançlarını, bilincini,
kişiliğini, ruhunu ve onurunu kaybederek dünyaya/küreselliğe açık olmak kuşkusuz birbirinden çok
farklı şeylerdir. Dünyaya açık olmak demek, İslami bakış açılarına, yerel bakış açılarına kapalı kalmak
anlamına gelmez, gelmemelidir.

Bilinçli bir varoluş tarzı/alanı içerisinde olmak, en büyük sorumluluğumuz olmalıdır.
İnançları doğrultusunda hareket etmeyenin, kişiliği zaafa uğrar. Düşüncelerimizde ve pratiklerimizde
açık ve dürüst olmamız gerekir. İnançlarımız asla söylem düzeyinde kalmamalıdır. İnançlarımızı,
kalbimizi, ruhumuzu yansıtmayan davranışlardan uzaklaşmalıyız. Kim olursak olalım, hata yapabileceğimizi
kabul etmeliyiz. Anlaşılabilir, kabul edilebilir, savunulabilir, paylaşılabilir çözümler üretmeliyiz.

Küresellik temelinde yaşanan kültürel, siyasal, ekonomik gelişmeler, yerel hassasiyetlere, ilgilere,
taleplere tamamen yabancıdır. İdeolojik kozmopolitizm ulusaşırı şirketlere, siyaset ve ekonomi
seçkinlerine hitap ediyor, insanlığa değil. Ekolojik küreselciliğin de bir tür seçkinciliğe dönüştüğünü
görüyoruz, zira, ekolojik küresellik daha çok gelişmiş ülkelerin ekolojik sorunlarıyla ilgileniyor.

Bugün, Müslümanlar olarak karşı karşıya bulunduğumuz sistematik baskılar bizleri, İslam’ı yanlış
temsile, yanlış ifadeye yönlendiriyor. Hiçbir koşul insanı kötülüklerle işbirliğine zorlayamaz. Savaş
yoluyla siyaset, savaş yoluyla ideolojik baskı yapmaktan daha ilkel, daha zorba bir yöntem olamaz.

Hayatlarımızı kendi irademiz doğrultusunda yönetemiyoruz. Hayatlarımız ideolojik baskı aygıtları
tarafından kontrol ediliyor. Avrupa değerlerine öykünenler, Avrupa değerlerinin Hıristiyanlıkla
bütünleşmiş değerler olduğunu unutuyor. Politik uyanış çağında, bizler yanlış bir yöne, Avrupa
değerleri yönüne uyanıyoruz. Avrupa, Türkiye de insan haklarıyla değil, Avrupalı unsurların haklarıyla/
talepleriyle ilgileniyor. Bugünün dünyası İslami taleplere/özlemlere sağır/kör bir dünyadır. Müslümanlar
İslami hak taleplerine kendi mücadeleleriyle değil, Amerikanın ya da Avrupa’nın lütuflarıyla
kavuşabileceklerini düşünebilmektedir.
Kültürel bir duyarlılığa, kültürel bir sorgulayıcılığa ihtiyacımız var.

Anlamları tartışmaya tamamen kapalı, eleştiriye kapalı kavramlarla, ideolojik olarak tasarlanmış
medya kampanyalarıyla, ideolojik indirgemecilikle terörize ediliyoruz. Buna izin vermemeliyiz. İdeolojik
indirgemeciliğe karşı durabilmek; meydan okuyabilmek ve bu ilkel/ vahşi saldırıları püskürtebilmeliyiz.

Bugün, fanatik faşist ve fanatik teokratik amerikan yönetimi, gerçek bu iken, İslam Dünyası toplumlarına
“demokrasi” maskesi altında paketlenmiş köle rejimler ihraç etmeye çalışıyor.
Kendi hayatımızı kendimiz yönetmek istiyorsak, bunun için, yeteneklerimizi ve irademizi güçlendirmemiz
ve özgürleştirmemiz gerekir.

İslam uygarlığı bizlere, öteki ile bir arada yaşamayı, öteki’nin kültürel hassasiyetlerine saygı duymayı,
farklı kültürel renklere açık olmayı öğretti, bir örnekliği dayatmadı, farklılıkları uzlaştırdı. İslam uygarlığı
zamanlarında Müslümanlar kendilerini insanlık bütününün bir parçası olarak gördüler. Bugün ulus
devletlerin ufku, dar kapsamlı hassasiyetlerin, dar kapsamlı aidiyetlerin, ilgilerin ve kaygıların ufkunu
temsil ediyor. Ülkeler üstü ilkeleri ve hassasiyetleri bugün de İslam savunmaya devam ediyor.

Atasoy Müftüoğlu



 

Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-15-2008, 14:40   #2
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Küresel giyim-kuşam endüstrisi tarafından yönlendirilen
ve moda olan her şey, özellikle genç kuşakları kuralsızlığa, düzeysizliğe, ölçüsüzlüğe, aşırılığa,
beğeni yoksunluğuna, dağınıklığa, perişanlığa, sefahat ve sefalete, niteliksizliğe, kirliliğe ve en
önemlisi edepsizliğe sevk ediyor. Edepsizlik de küreselleşiyor. Bugün en büyük özgürlük, edepsizlik
özgürlüğüdür. Her toplumda gençler standartlaştırılmış ve bir örnekleştirilmiş içi boş kültürel tercihler
yapıyor. Düşünsel yoksullaşma sınır tanımıyor.


Batılılaşma,medeniyeti yakalama ve özgürleşme olarak bizlere empoze edilenler nedense içi poş bir moda ve özenti furyasından başka birşey değil..
Bu furya ile birlikte edepli olmayı ayıp sayan bir zihniyet...okullarımızda, gençler arasında saygılı olanların dalga konusuna dödüştüğü vahip bir durum...ilim ve bilimden...İslam medeniyetinin bize getirdiği güzelliklerden bihaber kaldık..
Hal böyle olunca hak ve hukukumuzun aranmasını bile Avrupaya bağlar olduk...önce kendimiz olalım...ne olduğumuzu, nerden geldiğimizi bilelim..

Okuyup yorumladığınız için teşekkürler Yalçın bey
Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi