AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-25-2008, 10:13   #1
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart “VAKİT'i bitirecekler”miş!..(SERDAR ARSEVEN)
Şüphe yok ki; bu gazeteyi “sevmeyen”, bu “vatanı” da sevmiyor demektir!..
VAKİT'i benimsemeyen, ya “aptaldır” ya “vatan haini”dir!..
Ne o, birilerine çok mu “sert” geldi!..
Gelsin; “VAKİT”, “sert” gazetedir!..
“Yumuşak” değildir!.. Ezik-büzük değildir!.. Kompleksi yoktur.
Özgündür. Taklit etmez!.. Özenmez!..
Maddi beklentisi yoktur. “İlkesiz büyümenin” ne gibi manevî felâketlere sebep olduğunu ispatlayan çok sayıda misali “birer ibret vesikası” olarak görür...
“Gelsin de nereden gelirse gelsin!..” tavrının “geçer akçe” olduğu bu medya dünyasında, “Hak edilmemişse gelmesin”, “bağımsızlığımı zedeleyecekse eksik olsun” anlayışını sadece “lisan-ı kâl” ile değil, “lisan-ı hâl”le de ortaya koyan bir gazete olarak, müstesna bir yere sahiptir.
Bu gazeteye... -Bir kısmı benim üzerimden- defalarca “destek karşılığı para” teklifinde bulunulmuştur da... Her seferinde, “Alan alışır, alışan kudurur!..” hassasiyetinden dolayı, elinin tersiyle itmiştir bu ekip.
VAKİT'in bedeli yoktur!.. VAKİT'in bağımsızlığının bedeli yoktur!.. VAKİT, bir ekonomik ya da politik proje üzerine bina edilmemiştir!.. VAKİT'in, okuyucusundan başka hiç kimseyle angajmanı yoktur!..
Üzerine gidemeyeceği, sorgulayamayacağı hiçbir güç odağı da yoktur!..
Aksini iddia eden, çıksın ortaya.... Ve desin ki; “Şunu şunu, bu bu maddi menfaatler karşılığında desteklemiştir VAKİT!..”
“Filanca zamanda filanca devlet ihalesini almak için şunu şunu araya sokup, şöyle şöyle gayret sarf etmiştir!..”
“VAKİT'in şu yöneticisi bizden şu gayri meşru talepte bulunmuştur!..”
Ne yani, bunlar medya dünyasının uzak olduğu haller mi?..
“Ergenekon Bülteni” temsilcisinin daha geçenlerde filanca üniformalılarla, gazetesi adına “yüzlerce milyarlık” maddi menfaat görüşmesi yaptığı ortaya çıkmadı mı?.. Kirli politikacı ve işadamlarıyla, kirli gazetelerin-gazetecilerin pazarlıkları defalarca deşifre edilmedi mi?..
Hangi medya patronu “Ben sadece gazetecilik yapıyorum, benim merkezi ve yerel yönetimlerle hiçbir çıkar işbirliğim olmamıştır” diyebiliyor!..
Zor iştir!.. Zira ifade ettik ya... “Bir gazete, sırf satışla bir de mütevazı ilan gelirleriyle ayakta kalamaz, kalsa bile bir yerlere gelemez” anlayışı, mevcut yapıda “geçer akçe”dir!..
Nefis, onu telkin eder... Adama; “Oğlum” der;
“Dünya dediğin iki kulplu bir kazan;
Tut bir ucundan, sen de kazan!...

VAKİT, kaç yıllık gazete... Temellerine doğru bir yolculuk yapacak olursak, en azından 1989 yılından başlatmalıyız süreci.
Düzenli olarak neşredilebilen bir “Haftalık dergi”mizin bulunmadığı dönemde, ancak “dört sayının basımına” yetebilecek miktardaki sermayeyle yola çıkan Mustafa Karahasanoğlu Ağabey önderliğindeki cefakâr kadro, bu alanda gerçek bir devrime imza attı.
CUMA dediğin “cılız” bir dergiydi... Ben CUMA'nın ilk sayısında işe başladığımda, 24 yaşında, dal gibi bir gençtim... Baktım ki bu kadro gerçekten de tehlikeli işlere giriyor!..
Ne bileyim; “Yeniçeri” zihniyeti ile seçilmiş iktidarlara “meydan okuyan” darbeci zihniyeti aynı çerçeveye yerleştiriyor...
Resmi tarihi sorguluyor...
Bugün bile hazmedilemeyen “Mustafa gerçeği”ni olduğu gibi sergileme ameliyesini, taaa o günlerde, en güçlü vurguyla ve tarihi dokümanlarla yerine getiriyor...
Darbe anayasasını yerden yere vuruyor; “Kanundan nağmeler” kapağıyla, “faşist” İtalya'dan ithal ceza kanununu, “ailesiz” İsviçre’den ithal “Medeni kanunu” yerden yere vuruyor....
Yolsuzlukların üzerine gidiyor, durdurmak isteyenlerin “reklam” tekliflerini “boyuna posuna”, “parasızlığına” aldırmaksızın elinin tersiyle itiveriyor...du.
Kuşe kağıda basılmıyordu, mizanpajı pek iyi değildi, lâkin samimiydi, cesurdu, canlıydı... Bu özellikleri ile geniş bir okuyucu kitlesini kısa sürede yakaladı...
O günün, “mukaddesat karşıtı” haftalıkları olan Tempo ve Nokta dergilerinin toplam tirajını, neredeyse “sıfır” reklamla yarım senede geride bıraktı...
Ve bu CUMA hareketi, günlük gazeteleri getirdi...
Beklenen VAKİT, AKİT, Anadolu'da VAKİT.
Ne anlamlı değil mi; Beklenen VAKİT 12 Eylül 1993 tarihinde yola çıktı.
Darbenin yıldönümünde!..
Salt bu tarih tespiti bile “tavrı” belgeliyor, değil mi?..
VAKİT, darbecilerle uğraşacak!.. VAKİT, yolsuzlarla uğraşacak!.. VAKİT, din düşmanlarıyla uğraşacak!.. Onlara, “Bu ülkenin sahipsiz olmadığını” gösterecek!.. Yıllar boyunca baskı altında kalmış olmanın yol açtığı “sinikliği” üzerinden atmaya davet edecek, Anadolu'yu...
Olumsuzluklara karşı “başkaldırı” harekâtı yürütecek!..
Kolay mı?..
Çok zor!..
Bırakırlar mı?..
Bırakmak istemezler!..
Olur mu?..
“Allah dilerse!..”
Mümkün mü?..
“Allah'ın izniyle!..”

Bugün, rüzgârın etkisiyle VAKİT'e saldırma gafletinde bulunan kardeşlerimiz, şöyle bir arşivimize girseler!.. Kaç bin dava dosyası görecekler orada!..
VAKİT'e açılan davalar!. VAKİT hakkındaki skandal yargı kararları!..
Tehdit mesajları!.. Derin devlet planları!..
Ne zaman bombalandık, ne zaman gözaltına alındık, ne zaman toplu saldırılara maruz kaldık, hangi tezgâhlar kuruldu?..
İşte Ergenekon davasıyla ortaya çıktı; Derin Devlet plan yapmış:
“VAKİT'in başındaki öldürülecek!..”
“Yazarları adım adım takip edilecek!..”
“Komplolar düzenlenecek!..”
“Gazetenin dağıtım araçlarına saldırılar gerçekleştirilecek!..”
Şu yapılacak bu yapılacak...
Niçin?.. Her şey ortada, değil mi?..
-Bu adamları tehdit ediyorsun, olmuyor.
-Bombalıyorsun, gözaltına alıyorsun, çete liderleri ile işbirliği yapıp iftira atıyorsun!.. Yine olmuyor!..
-Adamlar, inanmış abi!.. Göze almış abi!..

Bakın... Yine bir dâvâ furyası... VAKİT'i, trilyonlarca liralık tazminat cezasına çarptırmak için yeni bir “harekât” başlattılar...
Önceki operasyonlar devam ediyor, yargılanıyoruz... Ve bu esnada devamı geliyor, bir başkası, bir başkası...
Bu arada “komplolar” da sürüyor... VAKİT'i maddeten bitirmeyi hedefliyorlar... Hareket edemez hâle getirmeyi... Ve böylece “kurtul”mayı!..
VAKİT, “kurtuluş savaşını” örgütleyen ruhu temsil etmekte... Bu ruhtan nefret edenler de... Haliyle... “VAKİT'ten kurtulmanın” hesaplarını yapmakta!..
Hiçbir zaman; “ver de kurtul”cu olmadık!..
Sonuna kadar mücadele edeceğiz... “Kervan yürüyecek” Allah'ın izniyle!..
VAKİT sadece VAKİT değil ki... Teslim olalım!..
VAKİT, Anadolu...
Anadolu'da VAKİT!..

 

Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-25-2008, 15:32   #2
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
Şüphe yok ki; bu gazeteyi “sevmeyen”, bu “vatanı” da sevmiyor demektir!..
VAKİT'i benimsemeyen, ya “aptaldır” ya “vatan haini”dir!..
Ne o, birilerine çok mu “sert” geldi!..
Gelsin; “VAKİT”, “sert” gazetedir!..
“Yumuşak” değildir!.. Ezik-büzük değildir!.. Kompleksi yoktur.
Yok ki duygularımıza başka tercüman!...

Var ol VAKİT .
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-25-2008, 15:46   #3
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Faruk karedeşim teşekkürler...
Serdar Arsen yapılan haksızlıklara biraz sert tutum göstersede her insanın bir sabrı olduğunu unutan demokrasi tellalığı ile basın özgürlüğü yaftasına sığınanlara verilecek en güzel cevabı vermiş..Allah herzamn doğrunun yanındadır...insanın gözü önünde doğruları yazan bir gazeteyi hacıyorlar buda haliyle zorumuza gidiyor...bu olaya yalnızca vakit okurları değil tüm duyarlı kesimin tepki göstermesi gerekiyor...Vakit'in giydiği elbiseyi çamura bulamak isteyenler dış görünüş kültürüne bezendiklerinden elbiseyi kirletince çıkarıp atacaklarını sanırlar...bilmezlerki o elbise ne zorluklarla alındı...öyle hemen çöpe atılmaz...ama onlar bunları an-la-ya-maz
Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-25-2008, 16:10   #4
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
gönülden Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Faruk karedeşim teşekkürler...
Serdar Arsen yapılan haksızlıklara biraz sert tutum göstersede her insanın bir sabrı olduğunu unutan demokrasi tellalığı ile basın özgürlüğü yaftasına sığınanlara verilecek en güzel cevabı vermiş..Allah herzamn doğrunun yanındadır...insanın gözü önünde doğruları yazan bir gazeteyi hacıyorlar buda haliyle zorumuza gidiyor...bu olaya yalnızca vakit okurları değil tüm duyarlı kesimin tepki göstermesi gerekiyor...Vakit'in giydiği elbiseyi çamura bulamak isteyenler dış görünüş kültürüne bezendiklerinden elbiseyi kirletince çıkarıp atacaklarını sanırlar...bilmezlerki o elbise ne zorluklarla alındı...öyle hemen çöpe atılmaz...ama onlar bunları an-la-ya-maz

Sağolunuz, ama bakın görün bizim 'aile'den hiç biri sahiplenmeyecek bu olayı Vakit her zamanki gibi tek başına verecek mücadelesini.
Vakit 'aile'nin belki en sertidir, doğrudur. Ama bu ailede bu kadar mert bu kadar yürekli bir çocuk yoktur daha!

Bu ''Ailenin'' diğer fertleri yalnız haber yapıyor ancak Vakit davasıyla beraber gidiyor herşeyin peşinden. En delikanlısı da bu!

Bir gün onların kapılarına da dayanacak bu çakal/ haçlı ordusu o zaman aman derler sadece, ama 'vakit' geçmemiş olur inşallah!

Ama olsun varsın yalnız kalsın, ama bu halk sesini duyanı-duyuranı iyi bilir.. Ve dediğiniz gibi Allah doğrunun yanındadır. Bizde Allah yolunda ve doğruyla beraberiz...

Allah yardımcısı olsun Vakit'in. Ve bizlerin... İnanın sinirimden ne yazacağımı da bilemiyorum. Buğzumuz artık had safhaya çıktı..
Bunların yaptığı haksızlıksa, bunların yaptığı gurur gösterisi ise...

Efendimiz'in bir sözü vardır ya:

Gurura karşı gurur sadakadır.

Vakit'te bunu yapıyor ve Kurtlarla kurlaşmadan dansı en iyi becerebilen yayın organı ünvanını taşıyor..

EZDİRMİYORLAR DİYE EZMEK KİMİN HADDİNE ! ...
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-25-2008, 16:23   #5
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Vakit mütedeyyin insanların duygularına hakkaniyet duyguları içinden tercüman,adaletsizlik karşısında boyun bükmeyen,doğru,dürüst ve ilkeli insanların vakkum ve ketum davasıdır.
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-25-2008, 16:25   #6
Kullanıcı Adı
Gönülden
Standart
Faruk kardeşim duyduğunuz öfkeyi anlıyorum...her zaman için iyiler ve kötüler safı olmuştur..Vakit herzaman doğruyu yazarken samimiyet çerçevesinden ayrılmadığı için okuyucularında vefalıdır...ancak okuyucuların vefası bazen sesini duyurmaya muktedir olmayınca öfkenin tozuda kaçıyor sanırım...onlar ile bizim aramızda bir fark var...biz haber okumak için gazete alıyoruz...onlar magazini takip etmek,için alıyor...bunlar halkımızın bilinçlenmesiyle kökleri kuruyacak yaban otları gibiler...yıllardır uyuttukları insanların uyanışı kendi alt yapılarının sarsılması ihtimaliyle gazetecilik kimliklerini bile iş adamlığına tercih edip mahmekem yollarına düştüler
Gönülden isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-25-2008, 16:47   #7
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Onlarla bizim aramızda fark var evet, ama bu fark neden var- sizde bizim gibi olun diye dava açmak olur mu?

Ya dünyanın neresinde var böyle bir şey?

Ama işte dünyanın hiç bir yerinde bu rakamlarda davaya hiç bir basın organı şahit olmadığına göre bir kere daha gördüm ki davasını DÜNYADA en iyi savunabilen bir gazetenin okuruymuşuz..

Bu gerçekler manen göğsümüzü kabarttıkça madden kayba uğruyoruz.. Herşeyin hayırlısı olsun ama, zaten maddeten bir beklentisi olmayan bir oluşumun destekçisiyiz.. Maneviyatta kazancımız bu dünyayı aştığı sürece asıl hedefimiz olan 'Gerçek' dünyanın kapılarını zorlayacağımızı bildiğimiz için...

Her hâlükarda da VAKİT der geçeriz ... !
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi