![]() |
#1 |
![]() Bir patron vardır, birde patroncuk…
Patron patronluk yapar, patroncukta sürekli cukcuklar… Bu patronlar arasında ki farklar, iki resim arasındaki yedi farkı da aşar… ---------------------------- Şimdi sizde etrafınızdaki patron ve patroncukları bir düşünün ve kıyaslayın… Patron ve patroncuğun birbirine ne kadar zıt olduklarını göreceksiniz… Ama dikkatli olun, patron değil de, patroncukların yanında çalışanların kalp hastalığına yakalanma riski oldukça yüksekmiş… ---------------------------- Evet; etrafınızdaki patron ve patroncukları düşünüp kıyaslama yaptıysanız, bu kez de birlikte bir analiz yapalım… Bu analizde; aradaki farkları bulalım… Bizim “patron ve patroncuk” örneğimiz medya sektöründen olsun… ------------------------------ Patron: Kazancının nereden geldiği bellidir… Desteğini halktan alır… Haberleri bir tarafa göre değil, doğru haberin tarafına yöneliktir… Yayın gruplarında en etkin konumları işgal eden isimler onun için satılık değildir… Çalışanlarına karşı adildir… Menfaatleri için yalakalık yapmaz… Dış bağlantılara göre hareket etmez… Elinde bulundurduğu medya gücü ile kimseyi susturmaya çalışmaz.. İktidar partisini, istediği yeri vermediği için, borçlarını ertelemediği için hedef almaz… Çetelerden yana tavır koymaz… Medyayı tekelleştirmek gibi bir niyeti olmaz… Patroncukta: Tam bunun tersi hareket edendir… ---------------------------- Siz örneklendirdiğimiz medya patronu ve patroncuğun arasındaki farkı düşünürken, bende son günlerde aklıma takılan bir patroncuktan bahsedeyim biraz…! Bu patroncuğun bugünlerde canı sıkılmış ve gücünü sadece okuyucularından alan ve harbi bir patron tarafından yönetilen bir gazeteye saldırmaya karar vermiş… Patroncuk, kalemleri “patronlar” tarafından oynatılmayan halkın gazetesini, trilyonluk tazminat davasına muhatap bırakmış… Kronik hastalığı depreşmiş ya, tedavi parasını dürüst bir gazeteden çıkarmaya çalışıyormuş.. Hastalığı da epeyce masraflıymış… Tam tamına 1 Trilyon 355 Milyar… Düşünmüş taşınmış, bu gazeteye ancak bu miktarda tazminat davası açarsam iyileşirim diye… Bir süreliğine “sansürden ve basın özgürlüğünden” şikayetçi olmayı da bırakmış… Eeee…! Ne yapsın bu patroncuk… Hem bunlardan şikayet edip, hem kendi başka gazeteye nasıl sansür uygulatmaya çalışsın… Mecburen; tazminat davası açtığı özgür basını susturması için her yolu denemesi gerekir… Niye mecburmuş demeyin şimdi… Dedik ya; HASTA…! “POAŞ” …“HİLTON”…. “KAĞIT” denilince alerjisi artıyor, böyle olunca da kronik hastalığı depreşiyor… Aramızda kalsın ama bazı doktorlar, patroncuğun hastalığı psikolojik diyorlarmış… Bu kelimeleri duyunca panik yapıyormuş… Doktorlar ona çok söylemiş, özgür basının en iyi temsilcilerinden biri olan bu gazeteye tazminat davası açıp ta, kazanacağını zannettiğin paralar ile iyileşmen imkansız… Sen; duyduğunda alerjini artıran kelimelerle yüzleşmelisin, ancak bu şekilde sağlığına kavuşursun diye… Ama patroncuk doktoru dinlememiş… Napalım kendi bilir… Ben özgür basının sesini susturacağım diye tutturmuş da tutturmuş… Ancak işi zor gözüküyor… Çünkü; Susturmaya çalıştığı sesin hiçbir hastalığı yokmuş… Sapasağlammış… ----------------------------------- Hadi şimdi söylemeyeyim diyorum ama gerçek ortada… Sağlam vücut ile hasta vücut bir olur mu? Olmaz… Patron ile patroncuk bir olur mu? Olmaz, hem de hiç olmaz…! Bizden söylemesi… Gerisini patroncuk düşünsün…! ---------------------------------------- Bu arada; Cukcuklardan bahsetmişken, bazı insancuklara da bir sözüm olacak… Öncelik ile; Doğu Kudüs'te bir evin yıkımı sırasında, yıkıma karşı koyan Filistinli bir kadına kafa atan insan müsvettesi… Sen ve senin gibiler daha yeryüzünde tedavisi ile uğraşılmayacak kadar pis bir hastalığa yakalananlarsınız… Siz zalimlerin en aşağılıklarındansınız… Sizin bu zulümlerinize sessiz kalan dünyaya şaşıyorum ben… Yüce adalet, dilerim sizin kökünüzü kazısın…. ----------------------------- Fakir fukaranın kömürüne kafayı takan insancuklara da bir iki sözüm var… İktidarı vuracağım diye, fakir fukaranın kömürüne dil uzatacağınıza, dağıtımlarda yapılan haksızlıklar varsa, onların düzelmesi için kelimelerinizi sarf edin… İhtiyaç sahipleri için daha fazlasını isteyin… Verdiğim vergi onlara feda olsun deyin… Düşüncelerinizde samimiyseniz, insancuk değil insan olduğunuzu gösterin…
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
aydın doğan, yalancı medya |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|