12-22-2008, 15:56 | #1 |
Harikasın Galatasaray Beter ol Delgado!...
Harikasın Galatasaray Beter ol Delgado!... Yahu daha üç gün evvel Beşiktaş tribünleri Delgado'yu yuhalamadı mı? Delgado oyunda kaldığı sürece ıslıklanmadı mı? Delgado Beşiktaş'tan kovulma noktasına gelmedi mi? Belki de kovulacak... O zaman Delgado oynasa ne yazar oynamasa ne yazar! Beşiktaş zaten Delgado'yla da çoğu kez 10 kişi oynamıyor mu? Tribünlerin tepkisi yalan mı? O zaman? O zaman? Feryat etmeyin! Delgado'nun attığı golde pay zaten; %80 Tello'nun... Kurallar ne diyor? Hakeme elle kart ikazı yapma! Erman kardeşim; niye çifte standart uyguluyorsun! Niye doğruyu söylemiyorsun! Bak Toroğlu; Delgado hakemle masumane konuştuğu, derdini anlatmaya çalıştığı için atılmadı! Öyle olsa haklısın. Delgado; hakemin kararını tartıştığı için atıldı. ‘Orada verdin burada niye yok... Ona vermiyorsun bana niye veriyorsun...'dediği için. Hakemin kararını sorguladığı için atıldı. Buna hakkı yok! Senin ağzınla yazayım; ‘Caaart! Kartı yer!...' Kırmızı. Delgado ile muhteşem Galatasaray'ı karalıyorlar Galatasaray sazı eline almış her telden ses çıkartıyor... Lincoln, Baros, Arda harikalar yaratıyor, Goller peş peşe geliyor, Baros hat-trick yapıyor, Lincoln rakibini 88'e bölüp ‘kuş gözü elekten' geçiyor, Galatasaraylı futbolcular rakipleri tarafından havanda ‘leblebi' gibi dövülüyor, Benim zavallı medyam bunları görmeyip (bilhassa televizyon yorumcuları) Delgado'nun nasıl atıldığını konuşuyor! Yuff olsun! Yedikleri sonrasında beyinlerde ‘migren' yaratacak çalımlardan dolayı ‘feleği şaşan' rakiplerin tekme ve peşrevlerini görmeyip penaltıları konuşuyor... Yazıklar olsun, Bunlara harcanan dakikalar haram olsun! Öte yandan diğer takımların kofti futbolları ballandıra ballandıra anlatılıyor... Bu kıskançlık değil de nedir? Bu emek hırsızlığı değil de nedir? Bu; afişlerden gişe rekorları kıran filmleri indirerek ‘Brezilya dizilerini' vizyona sokmak değil de nedir? Yazıklar olsun! Ama bunu toplum görüyor... Meyve veren ağaç taşlanır tamam ama bari kaya atmayın! Bari ağzınızın tadı için lezzete ihanet etmeyin! Ermanım... Ayarı kaçmış kantarım! Erman Toroğlu sana sevgimin derinliği kadar; Galatasaraylıların senin için imzaladığı ‘kör kuyularda mahkumiyet' fermanını da yolluyorum! Etme be Erman... Bu kadar da gaddar olma! Bu kadar da iki tarafı keskin kılıç olma! Hep şikayet ettiğin ‘çifte standartlı' hakemlerin konumuna düşme! Her pozisyonu işine geldiği gibi yorumlama... Bilhassa Galatasaray'ınkileri... Ayıp oluyor. Senin adil kantarına yakışmıyor!... Lincoln'ün ayağında top zıplatmasını yeriyorsun... Delgado'yu koruyorsun! Seyret kendini komik oluyorsun! Biraz da Galatasaray'ın o büyüleyici futbolunu alkışla ki ‘tarafsız olduğun' belli olsun! Er ‘man' olduğun ortaya çıksın, Yoksa; Kimsenin amaline (emellerine) derman' olamayacaksın!... Şu güzellikler es geçilir mi? Lincoln-Baros ‘Maraton'a jenerik olur... Lincoln ‘ayakta alkışlanır' çünkü Alex'i üç kere solladı... Devamlılık kazanırsa Fenerliler de Lincoln'ü ayakta alkışlar... Çünkü koşuyor... 90 dakika oyunun içinde ve ‘bol kepçe lezzet' dağıtıyor. Bütün gollerde payı var... Kaçanlarda da... Sahanın her yerindeki güzelliklerde de... Ey Erman; Uğur İnceman kaç kez ‘katle teşebbüsle' Lincoln'e tecavüz ediyor ve Lincoln ısrarla ayakta kalıp gole gitmeyi yeğliyor. Öpsene alnından! Başkaları kendini yere saldığında demediğini bırakmıyorsun... Lincoln'ü de okkalasana! Okalla da ibret olsun! Ama nerde... Erman da yumuşamış! Servet'in golünde ortayı yapan Lincoln... Arda'nın düşürülmesinden sonra Nonda penaltıyı atmaya gidiyor, Lincoln mani oluyor... Baros atıyor penaltıyı... Çünkü Baros, gol krallığına gidiyor. Lincoln'ün müdahalesi doğru. Üçüncü golde Baros'a verdiği pas bu yıl ‘Maraton'a jenerik olur... Şansal biraderim güzellikten anlar... Lincoln'ün o muhteşem pasında ‘Baros'un o noktaya hareketlenmesi spor akademilerinde ders olarak gösterilir... Gol; ‘Lincoln-Baros co-production' Bunları anlatsanıza... Penaltı; ‘Aczin 18'e izdüşümü' Dördüncü gol yine Lincoln'ün! Uğur İnceman topu bir gördü bir kaybetti... Daldı Lincoln'e... Bunun adı; ‘aczin 18'e izdüşümü'dür. Penaltıyla Baros hat-trick yaptı... Gollerin % 70'i Lincoln'ün... Helal olsun! Maçtan önce tvlerd, radyolarda, sporx röportajında ve de Dsmart'ta Galatasaray maçı 4-2 alır dedim... Ben kahin değilim... Futbolu iyi biliyorum o kadar... Önyargılı değilim, okuyucuma ve seyircime saygılıyım. Galatasaray'ı iyi tanıyorum. Beşiktaş'ı da... Mustafa Denizli'nin işi zor! Denizli lafla zaman çalıyor... O da doğruları biliyor ama yapacağı pek bir şey yok! Beşiktaş'ta çok şey değişecek bunu hissediyorum. Başkan Yıldırım Demirören'i de... Yönetimi de... Takımı da kurtaracak tek kişi Mustafa Denizli'dir. Yönetim bir hata daha yaparsa Beşiktaş diyetini kötü öder! Mustafa'ya destek olunmaz ya da Mustafa hata yaparsa o zaman Beşiktaş'a yazık olur... Sabır gerek. Yıldırım Demirören de sarfettiği lafı mutlaka geri almalıdır; ‘Beşiktaşlılar hakeme az bile demişler' lafı bir başkana yakışmadı. Beşiktaş Galatasaray'ı durduramadığı için yenildi! Dua etsin Beşiktaş; Gökhan Zan ve Uğur İnceman sarı kart fazlasından atılmadılar! Teşekkürler Skibbe Bu medya Skibbe'yi de yerden yere vurdu ama Galatasaray'ın futbolu bilmem onların da yüzünü güldürdü mü? Skibbe babamın oğlu değil ama onu savunmuş olmaktan gururluyum... Niye biliyor musunuz? Bu yazı uzadı, o topa da girersek dönülmez akşamın ufkuna kayarız... Onun izahını da bir sonrakine bırakalım... Osman Tanburacı Sporx
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|