AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Necip Fazıl]

Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu, görev süresinin son günlerinde bir ilki başlatarak ihtiyaçlı vatandaşlara kömür dağıtımı yapıyor.
Daha önce Valiliğe bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından dağıtılan kömürleri seçim yatırımı olarak yorumlayan Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu'nun görev süresinin 5. yılında bu yıl kömür dağıtımına başladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise Kurban Bayramı'nda yaptığı açıklamada, AKP'li belediyelerin ve hükümetin kömür dağıtımını eleştirmiş, oy almak için vatandaşa çıkar teklif etmenin cezasının 3 yıl hapis olduğunu dile getirmişti.

Trabzon Belediyesi İdari ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından belediyeye 100 bin YTL'lik kömür alınması için ihale yapıldı. İhale neticesinde ihaleyi kazanan firmanın belediyeye 8 bin torba (200 ton) kömür sattığı kaydedildi. Alınan kömürün ilk etapta 400 aileye ulaştırıldığı kaydedildi.

Ulaştırma işlemlerini TRABEL'in yürüttüğü ve kömür satış yerinden alınan kömürlerin tespit edilen evlere taşındığı kaydedildi.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın ise 2008 yılında 4 bin aileye 2 bin ton kömür dağıttığı biliniyor.

AK Parti'nin halkın duygularını istismar ettiğini dile getiren Volkan Canalioğlu, iktidar partisinin dağıttığı odun kömür ile övündüğünü sık sık gündeme getirmiş, devlet tarafından yıllardır sürdürülen fakir ve ihtiyaçlı insanlara kömür yardımı yapılmasını siyasi yatırım olarak yorumlamıştı.
Canalioglu, "Devletin imkanlarını kullanarak sırf seçim yatırım olsun diye kömür dağıtıyorlar. Biz kömür dağıtımına karşı değiliz. Ama bunu 22 Temmuz Genel Seçimleri'nden önce yazın yapmışlardı. Yazın sıcağında insanlara kömür dağıttılar. Şimdi ise yazın kömür dağıtmıyorlar. Çünkü şimdi seçim yazın değil" demişti.

Canalioğlu, seçimler yaklaştıkça seçim yatırımlarının arttığına da dikkat çekerek, "Önümüzde bir yerel seçim var. Biz Trabzon Belediyesi olarak gerçekten çok güzel işler yaptık. Bunu sizler de biliyorsunuz. Biz belediyede önce iç barışı sağladık. CHP'ye yakışan 'Önce insan' anlayışıyla hareket ettik. Ve arkasından 42 mahalleye de adaletli ve eşit hizmet sunduk. Herkese eşit hizmet sunduk. Oy veren vermeyen ayrımı yapmadık. Sosyal belediyecilik anlayışıyla halkımızın acılarını da sevinçlerini de paylaştık. Yoksula yardım etmek bizim övünç kaynağımız olamaz. O bizim görevimizdir. Bu nedenle bu yardımları basın aracılığıyla, onları rencide edecek şekilde yapmadık. Gizli yaptık. Gece ve sivil plakalı araçlarımızla yaptık. Bunu yaparken de belediyemize milyarlar kazandırdık. Birilerine rant sağlamadan yaptık. Vatandaş bilsin yeter. Biz hiçbir zaman şu kadar kömür dağıttık, şu kadar yeşil kart dağıttık, şu kadar yardım yaptık anlayışı içinde olmadık" diye konuşmuştu.

BAYKAL SAVCILARI GÖREVE ÇAĞIRMIŞTI
Kurban Bayramı'nı Antalya'da geçiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP'li belediyelerin ve hükümetin kömür dağıtımını eleştirmiş, oy almak için vatandaşa çıkar teklif etmenin cezasının 3 yıl hapis olduğunu dile getirmişti.

Baykal, AKP'li belediyeler tarafından dağıtılan kömür ve gıda yardımlarında işin çığırından çıktığını belirterek, "Oy almak için bir vatandaşa çıkar teklif etmek 3 yıla kadar ağır hapisle cezalandırmayı gerektirir. Ama bugün bunu uygulayacak ne savcı var ülkede, ne de hukuk var" diye konuştu.

KÖMÜR DAĞITMAK SUÇTUR
Hükümetin, ekonomik durumu iyi olmayan kesimlere kömür ve gıda maddesi yardımı yaptığını da hatırlatan Baykal, vatandaşın kömürden önce istihdam istediğini söylemiş Dünyanın hiçbir demokrasisinde böyle bir durumun yaşanmayacağını da vurgulayara, "Bakın bizim Seçim Kanunumuzun bir maddesi var. O madde diyor ki: Oy almak için bir vatandaşa çıkar teklif etmek 3 yıla kadar ağır hapisle cezalandırmayı gerektirir. Kanunumuz şu anda yürürlükte. Oy almak için bir çıkar teklifinde bulunmak, hatta diyor ki: Oy almak için bir kamu hizmeti niteliğinde teklif dahi yapmak, mesela bir köye gidip (Oyu verin, ben de grayderi getirdim, dozeri getirdim hizmeti yapacağım) demek 3 yıla kadar ağır hapis cezasını gerektirir. Sadece bizim kanunumuzda değil, dünya demokrasilerinde böyle bu iş. Devletin parası var, gücü var, yetkisi var. (Bunu sen kendi siyasi çıkarın için, oy için kullanmaya kalkamazsın. Kalkarsan demokrasi kalmaz. Kimin parasıyla kime iyilik yapıyorsun? Milletin parasıyla girip milletten oy almaya kalkıyorsun. Bu yasak, yanlış) diye bir temel anlayış koymuş kanun. Ama bugün bunu sağlayacak ne savcı var Türkiye'de, ne hukuk var." açıklamalarında bulunmuştu.