AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Gölge]

Bakan Faruk Çelik'i üzen dava
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Almanya'da 9 Türk'ün yanarak öldüğü davanın sonuçlanmamasından çok üzgün

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, geçen yılın şubat ayında Almanya'nın Ludwigshafen kentinde meydana gelen ve 9 Türk'ün yaşamını yitirdiği yangınla ilgili olarak faillerin bulunamamış ve dosyanın da sonuçlandırılamamış olmasının üzücü olduğunu söyledi.

Almanya Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Olaf Scholz'un davetlisi olarak Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan Faruk Çelik, bu akşam Türkevi'nde Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle biraraya geldi.

Çelik, burada Türk gazetecilere yaptığı açıklamada, Ludwigshafen kentindeki yangın faciasıyla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:

''Umarım bu acı sahneler ve tablolar bir kez daha yaşanmaz. Ludwigshafen faciasının faillerinin bulunmamış ve dosyanın bu konuda neticelenmemiş olması bizi üzmektedir. Ancak Alman hükümetinin bu konuda gereğini yaptığını da düşünüyorum. Yani bu konunun hiçbir hükümet tarafından rastgele bir şekilde ele alınacak bir konu olmadığı inancındayız. Gereken çalışma yapılmıştır, ancak dosya olası yeni deliller karşısında her zaman açık kalmalıdır. 9 kardeşimizin bu haksız zalimane tutum karşısındaki durumlarını, bir nebze de olsa vatandaşların gönlüne su serpecek aydınlığa kavuşturulmasını hepimiz beklemekteyiz.''

Ludwigshafen kentinde yarın düzenlenecek anma törenine katılacak olan Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu devlet bakanı Maria Böhmer'e de bugün yaptığı görüşmede bu konudaki hassasiyetinden dolayı teşekkür ettiklerini ifade eden Çelik, ''Ancak bir daha yaşanmaması, bu ayrımcılığın son bulması dolayısıyla herkesin bir şeyler yapması gerektiğini de kendisine toplantıda söyledik'' diye konuştu.

Bir gazetecinin, 1 Mayıs'ın tatil olması konusunda ne düşündüğünü sormasına karşılık da Çelik, şöyle konuştu:

''1 Mayıs ile ilgili geçen dönemde tatil olabileceği konusunda değerlendirmeler yapmıştık. Bu konu gündeme gelecekken büyük tartışmalar çıktı Türkiye'de. Maalesef bazı alanlarda soğukkanlı ve mantıklı tartışmalar yapamıyoruz. Bundan dolayı geçen dönem Emek ve Dayanışma Günü olarak Bakanlar Kurulu tarafından ilan edildi. Emek günü olarak ilan edilmesi son derece önemliydi. Ancak bazı sivil toplam kuruluşlarının Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs'ı kutlama ısrarından dolayı bazı huzursuzluklar ortaya çıktı. Dilerim bu dönem bu sıkıntıları yaşamayız, gerekli çözüm konularında uzlaşırız. Ben, geçen dönemde söylemiştim Çalışma Bakanı olarak, birçok ülkede bu bir İşçi Bayramı olarak kutlanıyor. İşçilere has bir bayram da olabilir. Bunu değerlendirmek gerekiyor. Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanılabilir. Ya da işçilere has bir bayram olarak da kutlanılabilir. Umarım kavgasız ve tartışmasız bir çözüme ulaşırız.''

Çelik, Scholz ve Böhmer ile yaptığı görüşmeler hakkında da bilgi vererek, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarını ve ağırlıklı olarak eğitim ve meslek eğitimi konularını görüştüklerini belirterek, ''Buradaki asıl sıkıntı dil konusu. Gençlerimizin ve ailelerinin dil öğrenme konusunda daha bir ısrarcı olmalarında zaruret var gibi değerlendirmelerde bulundular'' dedi.

Bakanlarla global ekonomik krizi de değerlendirdiklerini ifade eden Çelik, şöyle devam etti:

''Kriz dünyayı kasıp kavuruyor. Bu konuyu geneli itibarıyla değerlendirdik, yani Türkiye ve Almanya boyutuyla birlikte değerlendirdik. Özellikle Almanya'da da, Türkiye'de de otomotiv ve yan sanayinde ciddi bir daralma var. Bizde de son rakamlara göre yüzde 30 civarında ihracatta bir daralma var. Bunlar istihdama yansıyor tabii. Burada da kısa çalışma ödeneği devrede. Biz de Türkiye'de bu hafta kısa çalışma ödeneğiyle ilgili düzenleme getiriyoruz. Bu kısa çalışma ödeneği sayesinde istihdamı korumayı amaçlıyoruz. 2009 yılına has bir düzenlemedir bu. Daha sonra düzelmenin olmasını bekleyeceğiz tabii. Aldığımız veriler ve izlenimler 2009 yılının son çeyreğinde olayların olumlu seyretmeye başlayacağı şeklinde. Umarız öyle gelişir.''


-SİVİL TOPLUM KURULUŞU TEMSİLCİLERİYLE TOPLANTI-


Çelik, Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yaptığı görüşmede de Berlin'deki temasları ve Türkiye'de çalışma ve sosyal güvenlik alanında yapılan yenilikler hakkında bilgi verdi.

Almanya'da yaşayan Türkler'in bilindik çok sayıda sorunu olduğunu, bunların da ancak birlikte yapılacak çalışmalarla çözülebileceğini belirten Çelik, bunun için Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle daha sık biraraya gelmelerinin de zorunlu olduğunu vurguladı.

Çelik, Türkiye'de de çok yoğun bir çalışma dönemini geride bıraktıklarını, sosyal güvenlik reformunun yasalaşması ve yürürlüğe girmesi için yoğun çaba harcadıklarını ve sonuçta SSK ve Bağkur mevzuatını Sosyal Birlik Mevzuatı adı altında tek bir mevzuat olarak yürürlüğe soktuklarını dile getirdi.

Sosyal güvenliğin, geleceğin planlanması anlamına geldiğini ifade eden Çelik, ''Sosyal devlette sosyal güvenlik açıkları olmamalıdır. Yani sosyal devlet bu açıkları karşılar. Ancak sürdürülebilir ise bu doğrudur. Size 2007 yılının rakamlarını veriyorum. 42 katrilyon prim tahsilatı yapıyorsunuz, 53 katrilyon emekli maaşı ödüyorsunuz. Bunlara sağlık giderlerini de koyduğunuzda bu fark 2007 yılı sonu itibariyle 25 katrilyonu buluyor. Sürdürülemeyen sosyal güvenlik anlayışından sürdürülebilir güvenlik anlayışına geçebilmek için uluslararası tüm verileri de dikkate alarak derli toplu bir sistem uygulamaya koyduk'' dedi.

İstihdam paketi çerçevesinde önemli kimi sorunları da çözdüklerini anlatan Çelik, İŞKUR'a sağladıkları büyük maddi kaynaklarla da bu kuruma işlevlik kazandırıldığını, Türkiye çapında meslek eğitimi seferberliği başlattıklarını, meslek eğitimi görenlere 330 milyon lira aylık verdiklerini, 30 bin kişinin meslek eğitimi yaptığını ve hedeflerinin 100 bin kişinin meslek eğitimi yapmasını sağlamak olduğunu söyledi.

Meslek eğitimi yapanların sertifikalarının uluslararası alanda tanınacağına da dikkati çeken Çelik, mesleki eğitim konusunun Türkiye'nin çok geç kaldığı bir konu olduğunu, ancak istihdam paketi çerçevesinde bunu gerçekleştirdiklerini bildirdi.

İşverenlerin üzerindeki yükleri de azalttıklarını belirten Çelik, şirketlerde çalıştırılan özürlülerin kontenjanlarını koruduklarını, ancak işverenin özürlü primini hazine olarak üstlendiklerini ve işveren primlerini de genel olarak azalttıklarını, böylece kayıtdışı ekonomiyi kontrol ettiklerini kaydetti.

Çelik, İş Sağlığı Güvenliği Yasası'nı hazırladıklarını ve Bakanlar Kurulu'na sevkettiklerini hatırlatarak, Sosyal Yardımlar Yasası ile de yoksulluğu ortadan kaldırmayı amaçlayan bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Çelik, yarın Kreuzberg Mesleki Eğitim Merkezi BWK'yı ziyaret edecek. Çelik'in, öğleden sonra Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.

timeturk