Hayatın merkezine Allah alınınca...
O, ashabını yetiştirirken bir kusur görürse, bulunduğu mecliste kişiye özel değil, genel olarak onu söylerdi. Böylece herkes kırılmadan ondan kendisine bir pay çıkarırdı. O, ibadetlere, özellikle de namaza çok dikkat ederdi. Ona “gözümün nuru” demişti. Ashabı bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordu. Öyle ki; onlar namaz kılarken adeta kendinden geçecek gibi oluyorlardı. Namazın Allah’ın yanına çıkmak olduğunu hiç unutmuyorlardı. Hayat merkezine, adeta Kabe gibi Allah’ın her şeyin üzerinde tutan bir ideal insan olarak, elinden ve dilinden insanların emin olduğu gizli ve açık her türlü şirkten tamamen uzaklaşmış, nefsinin eğikliklerini çok iyi tanımış ve onları çok iyi arındırmış, Allah’tan ve O’nun yolunda mücadele etmekten malını ve canını asla sakındırmayan, Kur’an’ı çok okuyup düşünen, hikmete ve gayrete yönelen, onların Allah’ı sevdiği, Allah’ında onları sevdiği ideal bir nesil olarak yetiştirmişti. Ne mutlu onlara benzemeye çalışanlara…
Konu MelekTube tarafından (02-07-2009 Saat 22:03 ) değiştirilmiştir..
|