|
![]() |
#1 |
![]() Geçtiğimiz hafta jandarma istihbaratından, Akşam grubunun sahibi Mehmet Emin Karamehmet’in Levent Ersöz’le görüşme kayıtlarının ortaya çıkması, zaten sicili pek temiz olmayan bir kısım medyayı bir kez daha sarstı.
Daha önceleri de “kartel” gazetelerinin ve yöneticilerinin, çıkar amaçlı ya siyaset ya da asker kanadıyla birçok “andıçlı organize işleri” ortaya çıkmıştı. Söz konusu grup, andıçların kendilerinin ayıbı olduğunu ve o hadiseden ders çıkarttıklarını deklare etmişti. İlerleyen zamanda sözlerinde durmadıklarına kamuoyu bizzat şahit oldu. Bu dönemde de direk ya da dolaylı ETÖ ile temaslarının olduğu gün yüzüne çıkmıştı. Mesela Aydın Doğan, ETÖ’nün kasası Bedrettin Dalan’a önceden haber vererek, Dalan’ın yurt dışına kaçmasını sağlamıştı. Böylelikle Dalan, Doğan sayesinde kurtulmuştu. Şimdi de Ersöz, ETÖ’nün istek ve taleplerini bir bir sıraladıktan sonra, M.Emin Karamehmet’i gerektiğinde fırçalayarak, yayın politikasının kendileri lehine belirlenmesini teminat altına alıyor. Yapılan görüşmeyi kameralara kaydettikten sonra görüşmenin yazılı dökümünü de çıkartmayı ihmal etmiyor. Daha önce de ETÖ zanlısı Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un, yine Ergenekon şüphelisi Ankara Temsilcisi Balbay’ın da söz konusu subayla yapılan görüşmeleri ve kamera kayıtları ortaya çıkmıştı. Maalesef, ülkemizde medyanın büyük bir kesiminin içinde bulunduğu durum, işte böyle içler acısı! Ülkemizde okuyucunun çoğu kere olup bitenden haberi bile olmadan patron anlaşmalar yapıyor, istihbaratlı derin organizasyonlarla okuyucusunun objektif haber alma özgürlüğünü ipotek altına alıyor. Abartılı, planlı ve maksatlı yayıncılıkla okuyucusunu aldatarak yönlendirmeye çalışıyor. Zerre kadar ülkenin ve halkın çıkarları hesaba katılmadan, tamamen kendi plan ve menfaatlerine hizmet edecek yayınları yapıyorlar. Peki, bu olumsuz durumu ortadan kaldırmanın yolu-yöntemi yok mu? Elbette var. Ülkemizde millî ve manevi değerleri önceleyen, bağımsız, bağlantısız, okuyucusuna doğru haber ulaştırmaktan başkaca maksadı olmayan gazetelerimiz var. Halkımız bu sağduyulu medyaya daha fazla sahip çıkarak, çıkarcı medyayı cezalandırabilir. Bir de daha önce Doğan Grubu’nda, birkaç ay öncesine kadar da Karahmehmet Grubu’nda medya yöneticiliği yapan ve önemli bir “tanık” olarak addedeceğimiz Serdar Turgut, söz konusu her iki grup için, içinde bulundukları durumu dışa vuran, tarihe not düşülecek ifşaatlarda bulunmuş ve bir de çağrı yapmıştı. Türkiye’de her kurumun temizlenme sürecine girdiğini, bir tek medyanın kendi geçmişiyle hesaplaşmaya yanaşmadığını, bu ülkenin temizlenmesi ve aydınlık bir geleceğe doğru yürümesi, medyasının da temizlenmesiyle mümkün olabileceğini savunmuştu: “… Bu ülkede bir dönemde en ahlaksız ilişkileri siyasetçilerle kurmuş olan başka işadamları hakkında komplolar düzenleyen gazetelerin patronları ve yöneticileri, kendi geçmişleriyle yüzleşmemek için büyük yüzsüzlük sergileyip o geçmiş hakkında çıkan haberlere saldırıyla cevap veriyorlar… … Geçmişle hesaplaşılırsa medyada da temizlenme sürecinin başlatılacağına inanıyoruz… … Bunun, Türkiye’nin temizlenme süreci ile alakalı olduğunu düşünüyorum çünkü… … Kirliliğin ana oyuncuları da bu gerçeğin farkındalar. Sıranın kendilerine gelmekte olduğunu anladılar, korktular. Birkaç gündür yazdıklarına bakıyoruz; korku ve panik her satırlarından damlıyor.” Biz o zamanlar habervaktim.com olarak Serdar Turgut’un çağrısının önemine atıfta bulunmuş, aslında o çağrının söz konusu iki grubun gırtlaklarına kadar kirlendiklerinin ve “Gelin bizi temizleyin!” manasına geldiğini belirterek, “Bu bir fırsattır. Aydınlık bir gelecek, aydınlık bir Türkiye, temiz bir toplum için; işi birbirlerine ‘sıra kimde?’ aymazlığına kadar götüren bu odaklara neşter atmanın zamanı geldi de geçiyor bile” demiştik. Hâlâ iş işten geçmiş değil. Eğer ülkemizin normalleşmesini istiyorsak, bu karanlık odaklarla birlikte, bu kirli medyanın da temizlenmesi şart. Bu iş bir “Beyaz Eller” operasyonu ile mi olur, yoksa sağduyulu Anadolu insanının ferasetiyle mi olur; zaman gösterecek. Ne de olsa bizim gibi ülkelerde vakit her şeye ilaç!
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|