02-17-2009, 16:44 | #1 |
bayram hocadan bayanlara sohbet...
Muhtereme Müslümanlar!
Allah’ın bahtiyar kulları. Muhammed Mustafa’ya (sallahualeyhivesellem)Kurban olan cemaati müslimin,damarlarında Hz.Hadice’nin Hz.Aişe’nin,Hz.fatıma’nın kanını taşıyan Allah’ın bahtiyar kulları.Yavuz Sultan Selim’in öksüz ve yetim torunları. …… * Biraz evvel salatüsselam getirdim.Rasülüllah’a salatüsselam getirin deyince Hepimizin salatüsselam getirmesi lazım .Rasülüllaha salatüselam getirince kabrinin başında bulunan melek hemen o salatı alıp Rasülüllah’a ulaştırırlar. Bir Hadis-i şerif te Buyruluyor ki; Ey ümmetim!Cuma günleri bana daha çok salavatı getiriniz.Çünkü ümmetimin cuma günleri getirmiş olduğu salavatı şerife bana arz olunur.Kim ki bana salavat-ı şerife getirirse bana daha çok yakın olur. * Başka bir hadiste de; En faziletli gününüz Cuma günüdür.O gün bana daha çok salatüsselam getiriniz.Çünkü salatüsselamlarınız bana arzedilir.Sahabeler; -Ya rasülallah !bizim salatüsselamımız sana nasıl arzedilir?Sen çürümüş olursun . * Diye sorunca RAsülüllah onlara: “Allah-ü teala peygamberlerin cesetleriniyemeyi toprağa haram kılmıştır.”diye cevab verdi. * Topraklar bayram hocanın cesedini çürütür ama Rasülüllah’ınkini çürütmez.Siz şerefli insanlar bu derslere geliyorsunuz. * İmam-ı ebu Yusuf’un oğlu vefat etti.Kendisin de İmam-ı azam’ın dersine gitmesi gerekiyordu.Cenazenini kalkma işini havale etti ve dedi ki;Arkadaşlar şu saatte İmam-ı azam ikindi namazından sonra falanca camide ders veriyor.Siz benim oğlumun cenazesini yıkayın defnedin.Eğer ben bugün İmam-ı Azam’ın dersine gitmezsem,İmam-ı Azam da bugün benim şimdiye kadar hiç duymadığım bir meseleyi anlatırsa* *O zaman benhayatımın sonuna kadar kahrolurum.Sonra* ben bu ilmi duymamanın acısını nasıl gideririm.Evlat tatlı bir şeydir.Yürekten kopan bir parçadır ama insan ikinci bir evlat sahibi olmakla evlat hasretini giderebilir.ilim ise böyle değildir. * Sizin ilim aşkınız da bunlara benziyor.imam-ı ebu yusufun karakterini gösteriyorsunuz.Ben sizin üzerinize vaaz edecek insan değilim.Siz melekleri de kıskandıranlarsınız. * Fatih müderrislerinden Hüsrev Efendi vardı.1965 de vefat* etti.Talebelerine buhari dersi okutuyordu.Derse her defasında neşeli giderdi.Bir sabah derse acele acele gitti.Eski neşesi yok.Talebeleri yüzüne baktı,rengi sapsarı,ona dediler ki;”hocam,her defasında derse gelirken yüzünüz neşeli idi.Bugün ise yüzünüzde bir özlem var.hayrola bir derdiniz mi var?O da; “Benim 18 yaşında bir kızım vardı .3 gündür ateşler içinde idi.Şimdi* yolda gelirken vefat haberi bize ulaştı.Ben derse kıyamadım,gelin şu dersi okuyalım da ondan sonra hep beraber cenazeye gidelim.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|