02-28-2009, 12:05 | #1 |
O Bir Genelkurmay Başkanı ve O bir Darbeci
Bütün darbelerde vardım
Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale, Encümen–i Daniş ve Dostlar Meclisi'ni konu alan ilk üç kaydın ardından internet sitelerine düşen 4. kasette darbelerle ilgili bölümler yer aldı. 28 Şubat sürecinin 12. yıldönümüne denk gelen kayıtta, Karadayı olduğu ileri sürülen kişi, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta aktif görev aldığını anlatıyor. Refahyol hükümetinin nasıl düşürüldüğü, Mesut Yılmaz'a iktidarın altın tepside nasıl sunulduğu ayrıntılı şekilde aktarılıyor. Ortam dinlemesi yoluyla elde edildiği anlaşılan 19 dakikalık kasette, konuşan kişi kendisi için, "Sabıkalıyız yani, sicili bozuk bir adamım." ifadesini kullanıyor. 12 Eylül döneminde Mamak tugay komutanı olduğunu, planlama grubunda yer aldığını ve darbe öncesinde çocuklarını Antalya'da bir kampa gönderdiğini vurguluyor. "12 Eylül hazırlığı bir yıl önce başladı. Kritik yerlere atamaları ben yaptım." cümlesi dikkat çekiyor. 28 Şubat süreciyle ilgili bölümde ise özetle şu ifadeler yer alıyor: "Hoca'yı Demirel'le konuştum; mutlaka gitmesi lazım... Hoca'ya 'ayrıl' dedim, ayrıldı. Partiyi kapattık yav./ Onur Öymen, Dışişleri müsteşarıydı, birlikte çalışırdık. Haberimiz olmadan hiçbir şey yapmaz./ Mesut Bey, size altın tepside iktidar teslim ediyoruz. Bunu iyi değerlendirin, dedim. Sekiz yıllık eği- tim, milletvekili dokunulmazlığı, 7 tane şey saydım. Hepsini sırıtarak dinledi. Mesut Yılmaz da kaypak." 1-) İlk kaset, 367 tuzağını açığa çıkardı Eski Genelkurmay Başkanı Karadayı'nın medyaya düşen ilk ses kaydında Köşk seçimlerinin perde arkası vardı:"Ben Erkan Mumcu'ya cumhurbaşkanlığı seçimine girme dedim. Girmedi. Abdullah Gül olmadı, gaye oydu. Gül olmayınca seçime gidecekti. Fakat bu, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini istiyorum dedi. Zaten teklifi yapan pez... k kendisi. Bize hava yapmak için bunu teklif etti, AKP de üzerine atladı... Teşekkür ettim Sabih Kanadoğlu'na, gece konuştuk 45 dakika kadar. Valla kötü istikamete gidiyorlar dedi. Ancak dedi bazı şeyler olabilir. Genelkurmay'ın düşünmesi lazım. Bu işi bir tek şey, Silahlı Kuvvetler temizler artık." 2-) Cumhuriyet mitingleri ülkenin kaderini değiştirecek Bizden kaç tane bakan var Encümen'i Daniş'te, Mustafa Aysan falan yazı yazıyordu, makaleler yazıyordu Radikal'de. Eski iktisat bakanıydı, bizim Encümen Daniş'te üye. Girmek kolay değil oraya bir kişi el kaldırmasa giremez. Fethi Çelikbaş var, eski başbakan, Meclis başkanı, başbakanlık da yaptı. Bülent Ulusu, Murat Karayalçın, İlter Türkmen, Mustafa Aysan, Oğuz Gökmen, Sefa Reisoğlu, Kamuran Evliyaoğlu var. Necdet Üruğ, Necdet Öztorun var, ben varım, Hüseyin Kıvrıkoğlu var, bir de Şener Paşa onu da ben istedim. Şener Paşa çok değerli bir çocuk. O ilk toplanmaları o akıl etti. Yani ülkenin kaderini değiştirecek bu iş. İnşallah başarılı oluruz. 3-) Encümen-i Daniş ve Dostlar Meclisi 3. kasette Encümen-i Daniş'te üyeyim, ondan sonra Dostlar Meclisi'ne üyeyim. Her yaz haziran mayıs sonunda en son toplantı olur, o konuşmaları ben dinlerdim, banda alırdım. Dostlar Meclisi aşağı yukarı Encümen-i Daniş gibi. Ama onun havasından tamamen farklı. Normal toplantılar Baltalimanı'nda, üniversitede, orada hem yemek yeriz hem de özel bir oda tahsis edilir... 367 meselesinin konuşulduğu toplantıda söz aldım, 'Demokrat Parti iktidarı kazandı 14 Mayıs'ta, Haziran 28'de Türkçe ezanı Arapçaya çevirdi' dedim. Oradan başladım taa ileri doğru, ondan sonra Necmettin Karaduman, 'maalesef bizlerin de suçları oldu, bu konuda çok hatalarımız oldu' dedi. 4-) Eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya ait olduğu iddia edilen yeni bir ses kaydı internet sitelerine düştü. Daha önce Karadayı'nın sanal ortama 3 ses kaydı düşmüştü. Eski Genelkurmay Başkanı, kayıtta 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'ta aktif görev aldığını anlatıyor. Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın iktidardan nasıl düşürüldüğünü, Mesut Yılmaz'a iktidarın altın tepside nasıl sunulduğunu açıklıyor. Karadayı, 10 dakikalık ortam kayıtta kendisinin sicili bozuk bir adam olduğunu, kritik yerlere yapılan atamalarda rol aldığını itiraf ediyor. Kayıtta yer alan "27 Mayıs'ta da ben vardım. Davutpaşa'daydım. Üniversiteler partilere karşıydı. Polis tuttuğunu bize getiriyordu. yemek yedirip, top oynayıp arka kapıdan salıyorduk. Kemal Alemdaroğlu, onu da almış götürmüşler. Davutpaşa'da iş bittikten sonra irtibat bürosuna aldılar. Büro Yassıaada'daydı, devamlı gittim geldim . O davalara falan girerdim. Yıllar sonra Alemdaroğlu ile karşılaştım. 'Komutanım, saldıklarınız arasında ben de vardım' dedi." cümleleri ile 1960 darbesinin olduğu dönemi anlatıyor. Karadayı, 12 Eylül darbesinde neler yaptığını da anlatıyor. O dönemde Mamak tugay komutanı olduğunu, darbe öncesinde çocuklarını Antalya'da kampa gönderdiğini ifade eden Karadayı, planlama grubunda yer aldığını aktarıyor. "Sabıkalıyız yani. Sicili bozuk bir adamım." sözleri, ses kaydında dikkat çekiyor. 12 Eylül darbesine ilişkin olarak da, "12 Eylül hazırlığı bir yıl önce başladı. Kritik yerlere atamaları ben yaptım." şeklinde konuşuyor. Ses kaydında Erbakan hakkında da şu cümleler sarf ediliyor: "Hoca'yı Demirel ile konuştum, dedim mutlaka gitmesi lazım... Ne dersem onu yaparlardı. Hoca'ya ayrıl dedim, ayrıldı. Biz partiyi kapattık yav. Onur Öymen, dışişleri müsteşarıydı, birlikte çalışırdık. Haberimiz olmadan hiçbir şey yapmaz." Dönemin başbakanı Mesut Yılmaz da ses kaydına yansıyor: "'Mesut Bey, size altın tepside bir iktidar teslim ediyoruz. Bunu iyi değerlendirin' dedim." Konuşmanın devamında bazı taleplerin olduğu belirtilerek şunlar sıralanıyor: "Siyasi Partiler Kanunu'nu değiştireceksiniz. Seçim Kanunu değişecek. Sekiz yıllık eğitimi sağlayacaksınız. Milletvekilliği dokunulmazlığını, kürsü dokunulmazlığına çevireceksiniz... Ondan sonra 7 tane şey saydım, siyasi parti kanunu. (...) 8 tane, 7 tane şey söyledim, hepsini sırıtarak dinledi." Kayıtta eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller hakkında da şöyle deniliyor: "Demirel'le ilişkilerimiz fevkalade iyiydi. Hatta bir gazeteye beyanat verdi, 'Darbeyi Karadayı önledi falan' diye. Çiller beni görevden alacaktı. Yazısını, koruması çekmecesinden çalıp bana getirdi." Onur Öymen'le ilgili bölümde ise, "Ben Genelkurmay başkanı iken o dışişleri bakanı müsteşarıydı. Devamlı birlikte çalışırdık. Bizim gizli karargahta, bizim ikinci başkan oradaydı. Gider gelirdi, irtibat sağlardık ve birbirimizden haberimiz olmadan hiçbir siyasi şeylik yapmaz. O zaman çok iyi işledi işler." diyor. İstanbul, Zaman ZAMAN 28 Şubat 2009, Cumartesi
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|