03-17-2009, 13:12 | #1 |
CHP’de post Kemalizm dönemi!(Taha AKYOL)
YEREL seçimler genel seçim havasında gidiyor. A&G’den Adil Gür’e göre, şu andaki eğilimlere bakıldığında, AKP açık ara önde ama krizin etkisiyle yüzde 40’ın altına bile düşebilir!
MHP’nin oyları 2-3 puan artarak yüzde 17’ye yaklaşıyor. CHP’nin oyları 4-5 puan artarak yüzde 26’yı bulmuş. Gerçi seçimlere hâlâ çok uzun iki hafta var, puanlar değişebilir ama sonuçların AKP’den ziyade CHP için önemli olacağını şimdiden söylemek mümkün. Çünkü AKP iktidarı devam edecek ve krizin etkileri bakımından 2011 seçimlerine kadar uzun bir zamana sahip olacaktır. CHP ise bu seçimlere ciddi bir politika değişikliğiyle girmiştir. Seçimlerden sonra CHP’nin nasıl bir yol tutacağı bakımından bu seçimler belirleyici olacaktır. Kemalist CHP CHP, 2007 seçimlerine laiklik kavgasıyla girmiş, bu kavganın simge isimlerini, Necla Arat’ları, Nur Serter’leri, Derviş Günday’ları aday yapmış, miting kürsülerine çıkarmıştı. Anayasa, türban ve Çankaya kavgalarını CHP hep “laikliğin kalesi” mantığıyla yürütmüştü. Bunlar klasik “Kemalist” politikalardır. Bu seçimlerde ise ne bu isimler var ne de bu politikalar! CHP laikliği, irticayı falan ağzına almıyor, aksine, “çarşaf açılımı” yapıyor! Laiklikten, irticadan değil, yolsuzluktan, işsizlikten, ekonomik paketten bahsediyor. Baykal çıkıyor, 1930’larda Âşık Veysel’i kıyafetinden dolayı Ankara’ya sokmayanları eleştiriyor! Kemal Kılıçdaroğlu “Türban irtica simgesi değil, başörtülü vatandaşlarımızda irtica görmedim” diyor! Bunlar klasik “Kemalist” politikalar değildir. Bunlar “post Kemalist” politikalardır; yani ‘Kemalizm karşıtı’ değil ama ‘Kemalizm sonrası’ politikalar... Teorisi yapılmamış, 1970’lerdeki “Ortanın Solu” gibi fikren işlenmemiş, ama hayatın ve siyasetin doğal dinamikleriyle oluşan perakende açılımlar... Ve sonrası... CHP bu seçimlerde başarısız olursa Necla Arat’ın Baykal’a yönelttiği “reddi miras” suçlaması güç kazanacak, önümüzdeki ekonomik kriz yıllarında da CHP o bildik laiklik, irtica falan savaşlarını sürdürecek... Ama CHP başarılı bir oy artışı sağlarsa, bu açılımlar doğrulanmış olacak ve partide o yönde bir iç dinamik gelişecek... Hele de İstanbul’da CHP Türkiye ortalamasının üstünde bir oy artışı sağladığında, iki şey kanıtlanmış olacak: - Yeni yüzlerin gerekliliği; ki Kemal Kılıçdaroğlu bunun bir örneğidir. - Halka açılımın doğruluğu; ki bakın Kılıçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin laiklik, irtica kavgası yapmıyorlar, yolsuzluktan, işsizlikten bahsediyorlar. Bu “post Kemalist” politikalar sosyal demokrat anlayışa daha yakındır; 1970’lerdeki gibi iktidar alternatifi bile olabilir zamanla. Bu politikalar seçime çeyrek kala ve perakende olarak devreye sokulduğu için pek inandırıcı olamadı; AKP’nin devam eden cazibesinde bunun da payı vardır. Ama 2011 seçimlerine kadar Türkiye “ekonomi” ve “demokrasi” ile yatıp kalkacaktır. Öyle bir süreçte CHP eski kavgaları mı sürdürecek?.. Yoksa şimdiki seçimlere çeyrek kala attığı “post Kemalist” adımları sistemli bir açılıma dönüştürerek sosyal demokrat bir alternatif haline mi gelecek?.. Yoksa bazen öyle, bazen böyle bir parti olarak mı kalacak? Sanıyorum 29 Mart’ın en önemli sonucu bu konuda vereceği ipuçları olacak. Taha AKYOL MİLLİYET
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|