05-27-2008, 21:32 | #1 |
markalı altının yükselişi-türkiyede takı sektörü
Markalı altının yükselişi..2004 yılı, altın işleyenlerin altın yılı oldu. Kuyumculuk sektörü 2003 yılında 787 milyon dolar olan altın ve mücevher ihracatını geçen yıl 924 milyon dolara çıkartarak rekor kırdı. Sene başında hedeflerini 1 milyar dolar olarak açıklayan kuyumcular, yüzde 7.5 eksiği ile hedeflerini tutturdular. Dünyanın en büyük ikinci değerli maden ve mücevherat ihracatçısı olan Türkiye'nin hedefi artık dünya birinciliği.. Dünyanın en büyük değerli maden ve mücevherat ihracatçısı ise İtalya.. Şimdilik!
Kuyum kelimesini Türk Dil Kurumu sözlüğü “değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası” olarak tanımlıyor. Kuyum üreten veya satan kişilere de doğal olarak kuyumcu denmiş. Bu bir meslek adı olarak yerinde duruyor ama sektörün artık bir yeni adı var. Takı sektörü.. Altın ve altın işlemeciliği Anadolu'da hep gözde bir meslek oldu tarih boyunca. Altın da Türk insanı için önemini hep korudu. Altının Anadolu'daki tarihçesini, Lidya kralı Krezüs'ün M.Ö. 7. yüzyılda ilk altın parayı basmış olmasından alıp, Osmanlının altın işlemeciliğini bir sanat haline getirmesine, oradan bu mesleğin sembolü haline gelen Kapalıçarşı'ya kadar getirebilirsiniz. Hani neredeyse bir tutku halindedir altın biz Türklerde. Ne var ki, bu ilgi her dönemde ağırlıklı olarak bir iç tüketim konusu olarak kalmıştır. Altın bir yanı ile de geleneksel bir yatırım aracıdır. Hem takı olarak “dosta, düşmana” sergilenir hem de kötü günlerde bozdurulup hacet giderilir. Takı sektöründeki yapısal gelişmeler altının geleneksel yatırım aracı olma özelliğine yeni nitelikler kazandıracağa benziyor. 2000 yılından itibaren ivme kazanan gelişme süreci, geçtiğimiz yıl daha da hız kazandı. Peki, Türkiye'yi ihracatta dünya ikinciliğine taşıyan bu sıçramanın altında yatan giz nedir acaba? Bu sorunun tek bir cevabı yok kuşkusuz. Biz işe önde gelen cevaptan başlayalım. Altın ve mücevherat üreticileri tasarımı keşfetti..! En önemlisi bu.. Üretime yepyeni bir anlayışla eğilen firmalar kuyumculuğu bir esnaf meşgalesi olmaktan çıkarıp, kapsamlı bir sektör haline getirdiler. Atölyelerden fabrika düzeyine geçildi. Artık içinde yüzlerce kişinin çalıştığı altın işleme fabrikaları var. On yıl önce kuyumculuk sektöründe 70 bin kişi çalışıyordu, bu sayı günümüzde 250 bine çıktı. On yıl önce kuyumcu ustaları vardı.. Şimdi kuyumcu ustaları yine var ama yan masada metalürji mühendisleri de çalışıyor, makine mühendisleri de, tasarımcılar da. Yetenekli tasarımcılar kapanın elinde kalıyor. Sektördeki bu hareketlenmenin doğurduğu talep, eğitim alanına da yansıdı. Artık takı tasarımı eğitimi veren yüksek okullar var... Dokuz Eylül Üniversitesi'nin dört yıllık takı tasarımı bölümü, Marmara Üniversitesinin iki yıllık bölümü gibi.. 1994 yılında yani topu topu on yıl önce, kuyumculuk alanında çalışan tasarımcı sayısının yalnızca 3 olduğunu hatırlatırsak sanırız takı sektöründe nereden nereye gelindiği daha iyi anlaşılacaktır. Kuyumculuk ürünleri 1990 başına kadar enflasyona karşı paranın değerini korumak için bir araç olarak kullanılıyordu. İlk hareketlenme 1990 başına görüldü. Önce makine parkı yenilenmeye başladı. Yeni teknoloji ile çalışan makineler ithal edildi. Dünyayı inceleyen kuyumculuk sektörü, bu alanda dünya çapında söz sahibi olabilmek için klasik üretim metotlarının değişmesi gerektiğini fark etti. Örneğin telkari gibi geleneksel kuyumculuk sanatları son derece önemliydi ama dünya çapında olmak için yetmiyordu. Günümüzün büyük takı işleme fabrikalarının ilk örnekleri bu tarihlerde görülmeye başlandı. 1995'de ilk altın ve mücevher tasarımı yarışması yapıldı. Ancak genel olarak yapılan, bu sektörün lideri olan İtalya'nın ürettiği modelleri kopyalamaktan ileri gidememişti henüz. Bu dönem İtalya'nın öne çıkmaya başladığı dönemdi. Kapalıçarşı'nın Ermeni ve Rum altın işleme ustaları da, birer ikişer İtalya'nın yolunu tutuyorlardı. Bu ustalar İtalya'nın bu alandaki liderliğine büyük katkıda bulundular. 1990'ların sonuna doğru bir gerçek fark edildi. Başka ülkelerin tasarımlarını kopyalamak atılım yapmaya yetmiyordu. Bu noktada başlayan yeni arayışlar, takı sektöründe yeni bir dönemin de başlangıcı oldu. Takı sektörü özgün modeller tasarlamaya, koleksiyonlar üretmeye yöneldi. Günümüzde belki de dünyanın en büyük tasarım ordusu Türkiye'de çalışıyor. Altın ve mücevher tasarımcılığı en itibarlı ve aranan meslekler arasına girdi. Büyük firmalar artık günde 10 yeni model üretebiliyorlar. Bilgisayar programlarının da katkısıyla yılda binlerce farklı model üretiliyor. Dış pazarlarda rekabete giren takı üreticileri Osmanlı desenlerini yaygın olarak kullanmaya başladılar. Hatta Hellenistik çağ dönemi takılarında kullanılan motifler günümüzün beğenilerine uygun olarak modernize edilmeye başlandı. Roma, Selçuk desenleri üzerinde sentezler yapıldı. Türk firmalarının başarısının bir başka nedeni ise tanıtım konusunda gösterdikleri büyük çabaydı. Günümüzde büyük markaların hepsinin ABD ve Ortadoğu da ofisleri var. Dünyadaki bütün büyük fuarlarda yer alıyorlar ve bir başka avantajları da sipariş karşısındaki reflekslerinin hızı. Örneğin örneklerin hazırlanıp gönderilmesi, siparişin alınması ve ürünün tamamının hazırlanıp gönderilmesi bir ayda tamamlanıyor. Ulaşılan bu hız sektör lideri İtalya'nın iki katı.. Türk takı sektörünün üretici firmaları dünyada tanınıyorlar. Ancak bu tanınma henüz profesyonel çevrelerde. Batı dünyasının tüketicileri arasında doğrudan bir Türk markası olarak tanınma aşaması ise bir sonraki hedef. Bir başka deyişle batının sıradan tüketicisi arasında “Made in Turkey” anlayışı ve arayışı henüz yok. Ancak firma yetkilileri beş yıl içinde bunun da sağlanacağı konusunda son derece umutlu konuşuyorlar. Takı sektörünün markalaşması iç piyasada son derece hızlı. En önemli yenilik ise kuyumculuk sektöründe franchise yönteminin kullanılmaya başlaması. Bu konuda örnekler görülmeye başlandı. Takı üreticileri, marka oluşturma konusunda franchise yönteminin son derece önemli ve gerekli bir adım olduğu konusunda birleşiyorlar. Bu çabalar ile tüketicide marka bilincinin gelişmesinin yanı sıra, ürünlerin koleksiyonlara dönüşmesi, ürünlerin markalarına göre karakterlerinin farklılaşması bekleniyor. Temel değerlerine göre farklı kimlikler kazanması amaçlanan takı koleksiyonlarının, yurt dışına yönelik pazarlama stratejilerinde de önemli bir köşe başı olacağı anlaşılıyor. Bunlara özetle karakteri olan koleksiyonlar diyebiliriz. Takı ve mücevher sektöründeki bu gelişmeler, kuyumculuk makineleri adıyla bir başka iş alanının gelişmesine de yol açtı. Kuyumculuk mesleğinde kullanılan konvansiyonel makinelerin büyük çoğunluğu artık Türkiye'de üretiliyor. Sektörün bu kadar gelişmesinin ardında yatan bir diğer etken ise 1991 yılında döviz karşılığı altın piyasasının kurulması ve 1995 de altın borsasının kurulması oldu. Takı ihracatında önemli bir kota sorunu yok. Ancak tek başına ihracatımızın üçte birini yaptığımız ABD'de şöyle bir durum var. ABD gelişmekte olan ülkelere GSP adı verilen bir sistem uyguluyor ve bir ülkede bir sektör gelişinceye kadar ondan gümrük vergisi almıyor. Değerli maden ve mücevherat sektörü ABD de bu pozisyonunu henüz koruyor. Ancak 3-4 yıl sonra ABD'nin Türkiye'nin kuyumculuk sektörünü gelişmiş sayarak bu sistemden çıkarması beklenebilir. Özgün bir tasarımı olan takının katma değeri çok yüksek. Özgün bir tasarıma sahip bir takının maden değeri ile satış değeri arasındaki fark 10, 20 kat olabiliyor. Takıya tasarım ve el işçiliği ile değer kazandıran bu nitelik, altını bir yatırım aracı olarak gören geleneksel altın tüketicisi için şimdilik bir handikap olarak görülüyor. Başı sıkıştığı zaman satmak üzere, bir güvence aracı olarak ziynet eşyası satın alan kesim, satış sırasında değer kaybına uğrayacağı endişesi ile klasik takı çeşitlerini tercih ediyor henüz. Bu nedenle takı konusunda iç piyasada henüz iki farklı müşteri tipi var. Geleneksel müşteri altın takının yatırım değerine daha fazla önem veriyor. Düğün, nişan vs. gibi sosyal gerekleri yerine getirme amacıyla satın aldığı altın takıda, ihtiyaç nedeniyle bozdurulabileceği ihtimalini gözden uzak tutmuyor ve bu sırada en az değer kaybına uğrayacak çeşitleri tercih ediyor genellikle. Merkez Kapalıçarşı kuyumcuları.. Takıyı süslenme amacıyla alan, bir itibar aracı olarak gören, tasarım zevkini ön planda tutan tüketiciler ise markalı ürünlere yönelmeye başladı. Bu konuda önemli bir potansiyel oluşmaya başladı iç piyasada da. Markalaşma yolundaki takı üreticileri ömür boyu garanti gibi çarpıcı pazarlama yöntemleri deniyorlar. Markalaşmanın getirdiği standartlaşma ve markaya olan güven, takının internet üzerinden satışı için bir avantaj olarak görünüyor. İnternet üzerinden yapılan satışlarda fiyatların biraz daha düşük olması, pahalı bir ürün olan takı için bu yöntemi cazip kılıyor. Kuşkusuz alış veriş edilecek olan sitenin güvenilirliği son derece önemli. İnternet satışlarında tüketiciler, takı üreticilerinin resmi sitelerini tercih ediyorlar daha çok.. Markalı takıların satışı konusunda bir önemli pazar da tatil yörelerindeki turistik oteller. Takı markaları Belek, Kemer, Bodrum gibi ünlü tatil beldelerinin otellerinde satış mağazası açıyorlar. Antalya 5M Migros'da markalı takı satılan bir bölüm olması, sanırız markalı takı pazarının hangi yöne doğru geliştiği konusunda ilginç bir örnek olarak alınabilir. —————————————————————— Altın çeşitleri: Yeşil altın % 75 altın + % 25 gümüş Sarı altın % 75 altın + % 12.5 gümüş + % 12.5 bakır Pembe altın % 75 altın + % 19 bakır + % 6 gümüş Kırmızı altın % 75 altın + % 25 bakır —————————————————————— Dünya altın üretimi (milyon ons) 1976-2000 Avustralya 122 Kanada 94 Güney Afrika 489 Rusya / Sovyetler Birliği 138 ABD 156 Diğer Ülkeler 456 Toplam 1455 1 ons = 31.1 gram —————————————————————— DEĞERLİ MADEN VE MÜCEVHERAT İHRACATI (2004): $ AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ 320.723.030 BIRLESIK ARAP EMIRLIKLERİ 95.588.697 İSVİÇRE 50.037.419 ALMANYA 43.925.785 RUSYA FEDERASYONU 39.420.573 İTALYA 37.008.233 LİBYA 34.340.260 ISRAIL 33.315.532 İSPANYA 27.582.529 LİTVANYA 26.309.724 İNGİLTERE 25.468.548 KAZAKİSTAN 13.699.839 MACARİSTAN 10.036.471 ROMANYA 9.840.709 POLONYA 9.504.783 —————————————————————— DEĞERLİ MADEN VE MÜCEVHERAT İHRACATI (2004): $ 1 ATASAY KUYUMCULUK SANAYI VE TICARET A.S. 73.326.740 2 ARPAŞ İHR. İTH. VE PAZ.AŞ. 51.007.751 3 NORMANDY MADENCİLİK A.Ş. 42.815.502 4 BOGAZICI HEDIYELIK ESYA VE EL SANATLARI SAN. VE TIC.A.S. 34.858.349 5 MIDOR DIS TIC.A.S. 32.440.394 6 ISTOR ALTIN MUCEVHERAT PAZARLAMA ITH.VE IHR.LTD.STI. 27.277.620 7 MİDAS HED.EŞYA SAN.VE TİC.A.Ş. 19.796.812 8 GÜNER KUYUMCULUK KALIP MAKİNE SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. 17.697.571 9 FAVORİ KUYUMCULUK SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ. 16.682.945 10 STAR GOLD KUYUMCULUK TICARET VE SANAYI A.S. 15.579.333
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-19-2009, 02:27 | #2 |
Fark var da, alaka yok...
HOLİGANLIK YAPMAYINBE KARDEŞİM, EGONUZU MU TATMİN ETEYE GELİYORSUNUZ BU SİTEYE ANLAMADIM Kİ! |
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|