03-19-2009, 17:37 | #1 |
Ankara'da bomba senaryo/AK Partiye 2.Kapatma Davası!
Başkent'te bugünlerde kulaktan kulağa dolaşan bir senaryo var. Konu AK Parti... Ve ikinci bir kapatma davası... Zübeyir KINDIRA - İnternethaber Ankara kulisleri geleceğe dönük siyasi değerlendirmeler ile sürekli olarak çalkalanır. Bir çoğuna ‘senaryo’ der, es geçeriz. Ama bazı ‘güçlü’ kaynaklardan bazı ‘ayakları yere basan’ bilgileri es geçmek zor gelir. Senaryo olsa da; dikkate almak gerek!... İşte onlardan biri. Kaynak sağlam, bilgiler derli topluydu. Ama unutmayın bunlar bir kulis yazısı. Bir süredir Ankara’da çok önemli ağızlarda konuşuluyor: AK Parti’ye yaz sonu sonbahar başında ikinci bir kapatma davası açılması bekleniyor. Yargıtay Başsavcılığı ikinci dava için önemli bir hazırlık içinde. Bu hazırlık öylesine yoğun ki, hükümet de bundan haberdar oldu. Bunun için; Anayasa değişiklikleri apar topar yeniden gündeme taşındı. AB raporunda ‘Venedik Kriterleri’ denmesi, parti kapatmanın zorlaştırılmasının gerektiğine yapılan vurgu da kulislerde konuşulan bu senaryonun yan unsurları olarak sıralanıyor. Ki, ‘AB’den parti kapatmaya ilişkin bu isteklerin gelmesi bizzat AK Parti hükümetinin isteği ile oldu’ bile deniliyor. Peki soru şu: Kapatma kararı alınmadı ilk iddianame ile Dahası AK Parti kapatılırsa alternatif bir hükümet kuracak güçlü parti de görülmüyor ortada ve de ufukta öyleyse; AK’ye dava neden açılıyor ki? Yanıt olarak sadece ‘hukukun gereği yerine getiriliyor, herkes gibi Yargıtay Başsavcılığı da görevini yerine getiriyor” diye yanıt vermek safdillik olur. Yanıt senaryonun şu boyutunda gizli galiba. AK Parti iktidara geldiği tarihte AB ve ABD karşıtlığı yüzde 30’lar düzeyindeydi. Şimdi yüzde 80’lere dayanmış durumda. AB de rahatsız bu durumdan ama kimi açılardan işine de geldiği için yüklenmiyor Türkiye’ye. Ama ABD aynı konumda değil. Feci rahatsız bu durumdan. Sorumlu olarak ‘destek verdiği’ AK Parti’yi değil, AK Parti içinden bazı isimleri görüyor. Başta Başbakan Erdoğan ve yakın ekibi ile Bülent Arınç gibi isimler. Bu nedenle ‘partinin kapatılması yerine sorumlu bazı isimlerin siyasi yasak alması’ formülü işleniyor. Hükümet de bu hükmü hayata geçirmek için Anayasa değişikliğine gidiyor. Yani bir bumerang olabilir bu değişiklik, Erdoğan için… Peki plan ne? AK Parti kalacak. Merkeze iyice yerleşecek. Gül daha etkin olacak. Nasıl olacak bu? İşaretler Hillary Clinton’un gezisiyle verildi. Erdoğan ile görüştüğünün üç katı uzunlukta ve beş katı samimiyette geçen görüşme bir mesajdı. Ve Obama gelince de aynı eksende bir görüntü kaçınılmaz. Yani Gül ve ekibi daha etkin olacak, ülke ve de parti yönetiminde. İngiltere kraliçesinin ziyaretinde yaşanan Erdoğan-Gül arasındaki ‘şekerli’ hava, Obama ziyareti sonrasında bir kez daha ve de daha şiddetli yaşanabilir, yani. Yerel seçimlere kadar bir gerginlik hissetmeyeceğiz. Çünkü, seçim bu cenah için cihat gibidir. Seçim sonrasına kadar yumuşak geçse de siyasetteki güç kavgaları, 29 Mart sonrası, seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı havayı da içine alan yeni ve köklü siyasi değişikliklere yol açabilir. Başka işaretler de var: Obama ziyareti sırasında en net mesaj Ermeni açılımı üzerinde olacak gibi. Cumhuriyetçiler ve Demokratların ortak sözde soykırım yasa tasarısının askıda durmasının nedeni; Türkiye’nin Ermeni açılımıyla oluşan olumlu ortamı bozma kaygısı. Ve bu olumlu havaya yol açan; Gül’ün Ermenistan’da maç izlemesi. ABD yönetimi Gül’ün daha da ileri adım atmasını istemesi ve buna karşılık tasarıyı durdurması ile Gül’ün elini daha da güçlendirmesi sürpriz olmaz. Ama bu ziyaretin asıl hedefi; İran olacak. Gül ve Babacan’ın, İran temasları ve bundan sonra izlemeyi planladığı İran stratejisi ABD’nin istekleri ile örtüşüyor. Peki Erdoğan’ın İran’a bakışı ABD ile paralellik gösteriyor mu? İsrail’in İran rahatsızlığına Davos fatihi mi yoksa ılımlı devlet adamı görüntüsündeki Gül mü beklendiği şekilde yanıt verebilir? İşte kulislerde konuşulan, bu karışık gibi görülen aslında oldukça net ve fakat gerçekliliği elbette tartışılabilecek, senaryo… Seçim sonuçlarını, Obama ziyaretini, İran ve İsrail ilişkilerini, Gül-Erdoğan ilişkisini bir de bu açıdan izleyin. Bakalım yeni bir kapatma davası açılmasına kadar ulaşır mı? Erdoğan da tüm bunları görüp; önlem alabilir. Belki de görmüştür bile ve o nedenledir merkeze iyice çekilmek ve de Arınç'ın sözlerine destek verecek en ufak bir imada bile bulanmamak... Diğer HaberlerKürt cephesi karıştıZeynep Dağı: "YSK sandığa engel koydu"3 Büyükşehirde son anketOrdudaki çatlakCNN Türk'ü şaşırtan transferApo ile barış istediIrak'ta savaşın 6. yılında durum"Şimdi de 'Derin PKK'ya dikkat"Hipnozcu Rıdvan Paşa'ya 11 soruSu Forumu ve propaganda...Krizden çıkabilmekTV8'de istifa depremi!Sirmen Baybal'ı savundu ama...Bedelli askerlik imkanı niye tanınmıyor?Dev kutlama ve yeni TRT kanalı
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
ak parti, davası, kapatma |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|