AK Gençliğin Buluşma Noktası
Osmanlı Tarihi (AK Parti) Osmanlı Devleti ve Osmanlı kültürü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-14-2009, 20:46   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart BİR ABDÜLHAMİD EFSANESİ DAHA ÇÖKÜYOR: Reval safsatası
Tam yüz yıl önce bugünlerde Balkanlarda olağandışı bir hareketlilik yaşanıyordu. Estonya’nın Reval şehrinde bir araya gelen İngiltere Kralı VII. Edward ile Rus Çarı II. Nikola arasında Makedonya’nın, hatta Osmanlı Devleti topraklarının paylaşıldığına dair haberler “bir kısım” dış basında boy göstermekte ve dedikodusu bile Abdülhamid rejimine nicedir diş bileyen İttihatçıları acilen harekete zorlamaktaydı.
Güya Karadeniz ve Boğazlar Rusya’ya bırakılıyor, Mısır, Sudan ve Basra körfezine kadar Irak İngiltere’nin oluyor, Fransa ise Suriye ile Lübnan’ı alıyormuş.
Bu dedikodular o kadar büyütülmüş ve yaygınlaşmıştı ki, haberi duyan Resneli Niyazi’nin gözlerine tam üç gece uyku girmemişti. Neden acaba? Birazdan anlayacağız bunu. Ancak şimdi Meşrutiyet’in ilanına giden yolun kırılma noktasını tekil eden bu haberin doğru olup olmadığını sorgulamamız gerekiyor.
Bir kere, konu üzerinde Tarih ve Toplum dergisindeki (Sayı: 24, Aralık 1985, s. 16-19) öncü makalesiyle yol açan Orhan Koloğlu’nun dediği gibi, hadi Çar belki kendi kafasından böyle bir oldu bittiye girişebilirdi ama Kralın, hükümetçe onaylanmadan bu derece hayati önemde bir siyasî kararı alması, alsa da uygulatabilmesi çok zayıf bir ihtimaldi. Kaldı ki, Kral, Reval’e Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nı yanına almadan müsteşarlarla vs. gitmişti. Yani “Kral Edward’ın yanındaki uzmanlar arasında siyasal karar verecek nitelikte kimsenin bulunmaması bu açıdan önem taşıyordu.”
İki. Görüşme, uzun zamandır zeminini Fransa’nın döşemekte olduğu bir Antant’ın (İtilafın) son halkasıydı. 1870’de Sedan’da Almanya karşısında yerle bir olan Fransa, Almanya’yı bu birliğin dışında tutabilir ve kin tuttuğu rakibini bir çember içine alabilirse kendisini güvencede hissedecekti. Dolayısıyla hedef, Osmanlı değil, Almanya idi. (Kaynak verip başınızı şişirmek istemiyorum ama meraklılara H.A.L.Fisher’in “A History of Europe” adlı Avrupa tarihinin cilt 2, sayfa 1084 vd. ile W. Kay Wallace’ın “Thirty Years of Modern History” adlı eserinin 48-50. sayfalarına bakmalarını öneririm. Diğer kaynakları, www.mustafaarmagan.com.tr adresinde bulacaksınız.)
Reval görüşmesinin bir başka sebebi ise uzun zamandır Rusya ile yakınlaşmakta olan Avusturya’ya Abdülhamid’in ustaca attığı kancadır. Uzun zamandır istedikleri demiryolu imtiyazını vererek Avusturya’yı tarafsız kalmaya zorlayan Abdülhamid’in bu adımı Rusya’yı karıştırmış, İngiliz ve Fransızların Almanya’yı yalnız bırakma ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nu yanlarına çekme girişimlerine darbe indirmişti. Reval’den sızan haberlere bakılırsa Almanların Rusya ile yakınlaşma çabaları İngiltere ve Fransa tarafından bitirilmiş görünüyordu.
İşte Avusturya ve Alman basınında, Reval buluşmasının gizli gündeminin Makedonya’nın ve Osmanlı Devleti’nin paylaşılması şeklinde yansıtılmasını masumca bir girişim olarak değerlendirmek için İttihatçılar kadar saf olmak gerekiyordu. Burada düpedüz bir istihbarat savaşının içine düşmüştük ve Türkiye kamuoyunu herkes kendi açısından ifsat etmekle meşguldü. Koloğlu, Alman ve Viyana basınından alıntılarla gazetelerin, Reval’de ekonomik çıkar ve saygınlıklarının nasıl yara aldığı ve bir anti-Alman cephenin oluşturulmakta olduğu ısrarının altını çiziyor.
Halbuki Reval tutanakları yayınlandığında görüldü ki, Kral-Çar görüşmelerinde ayrıntıya girilmemiş, dostluk mesajları verilmiş, Almanya ile ilişkiler, bir de Baltık-Kuzey Denizi sorunları ele alınmıştı. Ayrıntılar müsteşarlar düzeyinde ele alınmakla birlikte Sir Hardinge’in tuttuğu zabıtlardan Makedonya sorununun tartışıldığını, bir formül arandığını fakat karara varılamadığını görürüz. Bundan sonra İran, Afganistan, Girit, Avusturya’ya verilen demiryolu imtiyazı gibi konular görüşülmüştür.
Yani zabıtlarda Makedonya ve Osmanlı topraklarının paylaşılacağına dair bir “anlaşma” asla yoktur. Rusya, İngiltere’yi kendi çizgisine çekmeye çalışmışsa da, İngiltere hiçbir vaatte bulunmadan görüşleri dinlemekle yetinmiştir! Bu kadar.
Bu kadar mı? Değil henüz. Asıl sarsıcı bilgi bundan sonra.
Peki işin aslı buydu da, İttihatçılar neden birdenbire celallendiler Reval’i duyunca? Onun cevabını, Koloğlu’nun, “Times”ın Viyana muhabiri Steed’in kitabından yaptığı bir alıntıda buluyoruz. Beraber okuyalım:
“Almanya ve Avusturya-Macaristan’ın Alman Yahudisi basını, Çar ile Kral Edward’ın görüşmesini statükoya (mevcut duruma) karşı bir komplo olarak nitelemeyi ve burada Padişah’ın hükümranlığına ve toprakları üzerindeki otoritesine karşı bir saldırı şeklinde görmeyi tercih ettiler. Selanik ve Makedonya’nın Abdülhamid karşıtı Genç Türk suikastçılarına toplanma yeri hizmeti gören BÜTÜN ÖZEL MASON LOCALARINDA Reval buluşmasının Avusturya-Alman versiyonu yayıldı ve Osmanlı İmparatorluğu’nu tehdit eden felakete karşı hazırladıkları eylemi hızlandırmaları öğütlendi.”
Demek ki neymiş? Birincisi, İttihatçılarımızın kafası, güvenli diye toplandıkları Mason localarında bir güzel yıkanıyormuş. İkincisi, çoğu Reval’i yabancı gazetelerden ve Makedonya’daki konsolosluklardan öğreniyorlarmış. Bir de aralarına karışan ajanların faaliyetini sayarsanız tablo aşağı yukarı tamamlanır.
İşte 3 gece uykusuz kaldıktan sonra 3 Temmuz 1908 günü tabur kasasındaki paraları ‘ödünç’ alarak dağa çıkan Niyazi Bey’i günlerdir uykusuz bırakan haber böyle bir dezenformasyonun eseriydi. Zaten o sırada Mekadonya Mali Komisyonu’nun Fransız delegesi M. Steeg İttihatçıların Makedonya’nın ıslahatıyla değil, Abdülhamid rejiminin devrilmesiyle ilgilendiklerini söylerken bize bir ipucu uzatıyordu aslında: İttihatçıları ateşleyen asıl neden dışta değil içerideydi.
Tam da Reval görüşmelerinin gerçekleştiği günlerde Abdülhamid’in hafiyeleri bu gizli cemiyetin şifresini çözmüşler ve merkeze doğru hızla ilerliyorlardı. Muhtemelen birkaç gün sonra cemiyet deşifre edilecek ve seri tutuklamalar başlayacaktı. (Niyazi Bey’in hatıratında Selanik’e gelen bu ‘müfsidler’den nefretle bahsetmesi boşuna değil.) Ya yakayı ele verecekler ya da dağa çıkacaklar ve ‘hürriyet’ isteyeceklerdi. Hürriyet istiyorlardı zira hürriyet gelirse hafiyelik bitecek ve müthiş takipten yakayı sıyıracaklardı.
Reval bahaneydi yani…
Sevgili okurlarımız!
Bu haftadan itibaren yeni bir uygulamaya başlıyoruz. Bundan sonra Mustafa Armağan’ın köşe yazılarında yer darlığından ve okuyucunun ilgisini dağıtmamak için veremediği kaynaklar listesini sitemizin ana sayfasında bulabileceksiniz. Böylece hem sitemizi daha yakından tanımak imkanını bulacak, hem de yazarımızın yazı içine sıkıştırmak zorunda kaldığı ve birçok okura bıktırıcı gelen dipnotları burada kolaylıkla bulabileceksiniz. Ayrıca bir gün sonra bu defa yazının dipnotlu halini yine sitemizden okuyabileceğinizi de müjdeleyelim.
Amacımız, hakikatlerin daha berrak bir şekilde ortaya çıkmasıdır.
Galib Vardar (Anlatan), İttihâd ve Terakkî İçinde Dönenler, (Yazan: Samih Nafiz Tansu), İstanbul 2003, Yeni Zamanlar Yayıncılık, s. 85.
Orhan Koloğlu, “Reval’de Osmanlı Devleti gerçekten paylaşıldı mı?”, Tarih ve Toplum, Sayı: 24, Aralık 1985, s. 16-19.
François Georgeon, Sultan Abdülhamid, Çeviren: Ali Berktay, İstanbul 2006, Homer Kitabevi, s. 455-456.
Vahid Çabuk, Osmanlı Siyasi Tarihinde Sultan II. Abdülhamid Han, İstanbul tarihsiz, Emre Yayınları, s. 192.
İlber Ortaylı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Alman Nüfuzu, İstanbul 1998, İletişim Yayınları, s. 124.
Aykut Kansu, 1908 Devrimi, 2. baskı, İstanbul 2001, İletişim Yayınları, s. 117-122.
Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya: XVIII. Yüzyıl Sonundan Kurtuluş Savaşına Kadar Türk-Rus İlişkileri (1789-1919), s. 140.
Ahmet Bedevi Kuran, İnkılâp Tarihimiz ve İttihad ve Terakki, İstanbul 1948, Tan Matbaası, s. 244.
H. A. L. Fisher, A History of Europe: From the Beginning of the 18th Cemtury to 1937, London 1949, Eyre & Spottiswoode, cilt 2, sayfa 1084 vd. William Kay Wallace, Thirty Years of Modern History adlı eserine (London 1926, George Allen & Unwin Ltd.-New York: Macmillan Company, s. 48-50.
B. Ignatyev, “XIX. yüzyıl sonu ile XX. yüzyıl başında Rus-Türk ilişkileri (Gerçekleşmeyen yakınlaşma tasarıları)”, Türk-Rus İlişkilerinde 500. Yıl, 1491-1992, Ankara, 12-14 Aralık 1992, Ankara 1999, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 156.
F. R. Bridge, “Habsburg monarşisi ve Osmanlı İmparatorluğu, 1900-1918”, Editör: Marian Kent, Osmanlı İmparatorluğu’nun Sonu ve Büyük Güçler, Çeviren: Ahmet Fethi, İstanbul 1999, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, s. 42.
Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, cilt V, Ankara 1998, Türk Tarih Kurumu Yayınları, s. 25.
Tahsin Paşa’nın Yıldız Hatıraları: Sultan Abdülhamid, İstanbul 1999, Boğaziçi Yayınları, s. 350-351.
Feroz Ahmad, İttihat ve Terakki, 1908-1914, Çeviren: Nuran Yavuz, 6. baskı, İstanbul 2004, Kaynak Yayınları, s. 17-18.
Fikret Adanır, Makedonya Sorunu, Çeviren: İhsan Catay, İstanbul 2001, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, s. 265-266.
Hâtırât-ı Niyâzi, İstanbul 1326 (M. 1910/1911), s. 83.
Sina Akşin, 100 Soruda Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İstanbul 1980, Gerçek Yayınevi, s. 73. A.Şükrü Esmer, Siyasi Tarih, İstanbul 1944, Maarif Matbaası, s. 332.
Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, cilt 7, İstanbul 1978, Ötüken Yayınevi, s. 216.

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi