AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-31-2007, 17:17   #1
Kullanıcı Adı
waldo
Standart Harünnisa Gül'ün ailesi konuştu
11. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün eşi Hayrunisa Gül’ün ailesi evinin kapılarını ilk kez Vakit’e açtı. Gebze’deki evlerinde sorularımızı cevaplayan Ahmet ve Fatma Özyurt çifti, damatları Abdullah Gül ve kızları Hayrunisa Gül’ü anlattı. Abdullah Gül’ün 27 senedir damadı olduğunu söyleyen Fatma Özyurt, “Damadım 27 senede beni 27 saniye bile beni incitmedi. Çok mütevazi çok beyefendi bir insan. İnşallah çok başarılı olacak. Dualarımız onlarla” dedi. Baba Ahmet Özyurt ise Gül’ün üzerine aldığı görevi en iyi şekilde yerine getireceğine inandıklarını kaydetti. Özyurt, “Damadım milletvekili oldu, bakan oldu, başbakan oldu şimdide Cumhurbaşkanı oldu. Fakat hiçbir zaman bize karşı saygısından hiç birşey kaybetmedi. Türkiye layık olduğu Cumhurbaşkanına kavuştu.” şeklinde konuştu.

Röportaj: NAZİF KARAMAN / VAKİT

Öncelikle duygularınızı öğrenmek isteriz?
Ahmet Özyurt: Şükürler olsun, çok mutluyuz. Allah utandırmaz inşallah. Rabbim muvaffak eder etsin.

Hayrunisa Hanım nasıl bir çocuktu biraz anlatabilir misiniz?
Ahmet Özyurt: Kızım çok zeki, uyumlu bir çocuktu. Okulda gayet başarılı bir öğrenciydi. İstanbul’da doğdu ve fevkalade bir şekilde yetişti.

Siz ne iş yapardınız?
Ahmet Özyurt: Ben Kayseri İmam Hatip Lisesi’nin orta kısmını bitirdim. Orada 10 yıl muhasebecilik yaptım. Ardından 1964 yılında İstanbul’a geldik. Eminönü’nde esnaftım, ticaretle uğraşıyordum. Beşiktaş’ta oturuyorduk. Hayrunisa’da Yıldız’da dünyaya geldi. Sonra Beyazıt’a taşındık. Kızım burada eğitimine başladı. Abdullah Gül’le de burada otururken tanıştı.

Abdullah beyle tanışmaları nasıl oldu?
Fatma Özyurt: Benim ablamın oğluna Abdullah Bey’in halasının kızını almıştık. Hayrunisa da o zaman lise öğrencisiydi. Kayseri’ye bu düğün için gitmiştik. Adviye hanım bu düğünde kızımı görüyor. Adviye hanm bana ‘içime bir ateş düştü sanki bu benim gelinim olacak’ dedi. Biz yaşı küçük okuyacak diye kızımızı vermemek için İstanbul’a kaçtık. Abdullah bey’den hiçbir tereddüdümüz yoktu ama kızımız çok gençti, zekiydi ve okumak istiyordu.

Hayrunisa hanımın hedefi neydi?
Fatma Özyurt: Doktor olmak istiyordu. Çok başarılıydı, sürekli taktir alırdı. Zaten yapı olarak çok azimli, tuttuğunu koparan bir insan Hayrunisa.

Sonra evlilik nasıl oldu, nasıl karar verdiniz evlendirmeye?
Fatma Özyurt: Abdullah bey ileri görüşlü bir insan. ‘Ben kendisini okuturum’ diye bize söz verdi. Görüştüler Hayrunisa da onaylayınca oldu. Abdullah bey Sakarya’da öğretim üyesiydi, ailesi de Kayseri’nin çok soylu ailelerinden birisi olunca büyüklerimize de danışarak verdik. Çok saygın bir aile olduğu için reddedemedik. Bir süre nişanlı kaldılar, sonra evlendiler. İstanbul’a yerleştiler.

Nerede oturdular?
Fatma Özyurt: Erenköy’de kendilerine ev açtılar. Büyük torunum burada dünyaya geldi. Abdullah bey kızım büyük torunuma hamileyken hocası Prof. Nevzat Yalçıntaş’dan aldığı bir davet mektubu ile Cidde İslam Kalkınma Bankası’na çalışmaya gitti. Kızım burada doğumu bekledi ve çocuk 3,5 aylıkken o da Cidde’ye gitti. 9 sene orada yaşadılar.
Ahmet Özyurt: Ciddeye hocası Prof. Nevzat Yalçıntaş’in davet üzerine, onu kıramayarak gitti.
Fatma Özyurt: Yalçıntaş hocadan iş daveti mektubu gelince Abdullah beyin ‘Bu mektup milyonlara değer’ dediğini hatırlıyorum. Kendisi çok onurlandı. Bizde hiç itiraz etmedik.

Hayrunisa hanım neden okuyamadı? Abdullah bey mi sözünü tutmadı yoksa başka sebepler mi vardı?
Fatma Özyurt: Yok Abdullah bey sözünü tuttu. Evlendikten hemen sonra imtihanlara girip okulunu bitirmek istedi fakat 12 Eylül dönemiydi eşarp yüzünden bu mümkün olmadı. Başörtüsü yasağı bir dönem dinince okulunu dışardan bitirdi. Abdullah bey benim kızımı eğitim noktasında çok destekledi. Cidde’de İngilizce ve Arapça kurslarına göndererek dil öğrenmesini sağladı. Kızım şuanda çok akıcı İngilizce konuşabiliyor.

Hayrunisa hanım Abdullah bey ile evlendikten sonra onun zoruyla kapandığı yönünde söylentiler var. Doğru mu?
Fatma Özyurt: Bu kesinlikle yalan. Kızım daha evlenmeden kapandı. Bana haber vermeden babasını aramış çok güzel bir pardüse gördüğünü söylemiş ve gidip almışlar. Ben bir gün evde yoktum geldim baktım bızım başını örtmüş. O günden bugüne kapalı. Çocuklarımıza hiçbir zaman baskı yapmadık.

Birde üniversiteyi kazandı evlendikten sonra galiba?
Ahmet Özyurt: Abdullah Gül’ün yeni milletvekili olduğu sırada 3 çocuğu olmasına rağmen dershaneye, kursa gitmeden üniversite sınavını kazandı. Okumayı nasip etmediler kızıma, önünü kestiler.

Damadınız ile ilişkileriniz nasıl? Nasıl bir insandır kendisi?
Fatma Özyurt: Abdullah bey’den Allah razı olsun. Benim 27 yıllık damadım. 27 saniye bile üzmemiştir, beni hiç incitmemiştir. Azıcıkta olsa bir kırıcı lafını duymadım. Ben kendisini çok severim ve ondan çok razıyım. Sürekli duacısıyım. Bize karşı çok saygılı bir insan. Belki de bu saygısı sevdiriyor. Bugün bile elimde bir şey görse koşar alır. Bunca yük altında biz, eşini hiç ihmal etmedi. Kızım bile bazen bana sitem eder Abdullah’tan avukatlık parası mı alıyorsun diye.
Ahmet Özyurt: Hiçbir zaman kibirli olmadı. Benlik yok Abdullah’ta. Mütevazi ve çok saygılıdır. Ben Başbakan oldum, cumhurbaşkanı oldum gibi kibir yok. Bizi her zaman arar sorar. Çok olgundur. Bu kadar sıkıntının arasında Beraat Kandili’nde yine aradı kandilimizi kutladı. Şimdi gelse emin olun şu bahçede eline kürek alır çalışır. Ayrıca hizmet adamıdır. Kendisini insanlığa adamıştır. Halkın içinde yetişmiş millet adamıdır.

Çok sevindiniz mi damadınız Cumhurbaşkanı oldu diye?
Fatma Özyurt: Anormal bir sevinç olmadı. Çünkü kendisi hak ediyor. Ama guru duyduk tabiî ki. Layık bir insan o makama sonuçta.

Cumhurbaşkanlığı sürecinde kendisinin ve kıznızın üzerine çok gelindi. hak etti mi sizce bütün bunları.?
Fatma Özturt: Benim damadım bir pırlanta. Hiç hak etmedi bunları. Ona söylenen kötü sözler kurşun oldu yüreğime saplandı(Gözleri yaşıyor) O kadar kıyamadım. Güler yüzünü güldürmez ettiler. Bütün bu saldırılara layık bir insan değil kendisi. Layık olsa bu kadar üzülmeyiz zaten. Haksız sözler sebebiyle üzüntüden şeker hastası oldum. Benim damadım çok merhametlidir. Bakın size bir anısını anlatacağım. Abdullah bey in. Bir kış günü lokantada yemeğe gitmişler. Oradaki garson pardösüsünü çok beğenmiş ve bunu kendisine söylemiş. Abdullah beyde çıkarmış hemen o kış gününde garsona hediye etmiş o değerli pardösüyü. Yedeği araba da yokmuş. Bu kadar merhametli benim damadım.

Tahminen sizde zor günler geçirdiniz?
Ahmet Özyurt: Yapılanlar çok zorumuza gitti. Gerek kızımın gerekte damadımın hak etmediği şeyleri duyması çok gücümüze gitti. Anneye babaya dünyanın en dayanılmaz bir şeyi bu.
Fatma Özyurt: İnanır mısınız ben televizyondan seyrederken Abdullah beyi üzüp üzmediklerini anlayabiliyorum. Ona çok dua ediyorum. Bazen kendisini başına gelenler sebebiyle arayıp teselli etmek isterim, o beni teselli eder, ‘sıkma canını sen’ diye moral verir. Çok sabırlı bir inasandır, hayatımda ağzından kötü bir kelam duymuş değilim.

Bazı kesimler herkesin cumhurbaşkanı olamayacağını düşünüyor. Herkesi kucaklayabilecek yapıda mı sizce?
Fatma Özyurt: Biz de bir insanın açık kapalı olması çok önemli. Değil.(Yanında hayırlı olsun demeye gelen komşunu göstererek)Bakın bu benim komşum ve açık. Kendisi ile çok iyi anlaşıyoruz. Sorun kendisine bizi. Abdullah Gül derler başka bir şey demezler. Çok severler kendisini. Bizim kültürümüzde bütün insanlar birdir. Abdullah beyde öyle bir kültürde yetişmiştir. Herkesi kucaklayacaktır, eşit muamele edecektir. Türkiye ilerleyen günlerde buna şahit olacak. Şunu net olarak söylüyorum Abdullah Gül’ün bizim damadımız olması Allah’ın bize bir lutfuydu, şimdide Cumhurbaşkanı olması da Türkiye’nin bir şansıdır.

Cumhurbaşkanı olduktan sonra görüşebildiniz mi?
Ahmet Özyurt: Tabi ki hem kızımla hem damadımızla görüştük. Başarılar diledik. Sonraki günlerde Ankara’ya gitmeyi düşünüyoruz..

Arayan soran çok mu? Çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Ahmet Özyurt: Çok olumlu tepkiler var. Herkes çok memnun. Telefonlarımız susmuyor, gelip tebrik edenler oluyor. Bir anne babanın yaşayabileceği en güzel duygular bunlar olsa gerek.

Kızınızın Çankaya’ya çıktıktan sonra başörtüsünden taviz vereceği belirtiliyor. Bu dedikodular doğru mu?
Fatma Özyurt: Kızımın iradesi o kadar zayıf değil. Bu dedikodular beni çok üzdü. Böyle bir şey kesinlikle yok. Zorla kapanmadı ki böyle bir şey yapsın. Biz kendisine kapanması için hiçbir baskı yapmadık, kendi isteğiyle kapandı.

Kızınız Türkiye’yi dünyada temsil edebilecek bilgi, birikim ve yeteneğe sahip olarak görüyor musunuz?
Fatma Özyurt: Hayrunisa üniversiteyi başörtüsü sebebiyle okuyamadı. Önü kesilmeseydi kesinlikle çok başarılı olacaktı. Ama kendisini çok iyi yetiştirdi. Elinden hiç kitap düşürmez, araştırır kültürünü geliştirebilmek için çaba sarfeder. Daha öncede söylediğim gibi 2 dil biliyor. Dışişleri Bakanı olarak dünyada birçok ülkede gezdi, medeniyet gördü.


 

waldo isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-31-2007, 17:18   #2
Kullanıcı Adı
kobbal
Standart Harünnisa Gül'ün ailesi konuştu
allah sabır niyaz eylesin gül ve ailesine
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi