AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Afganistan'ın İstanbul Başkonsolosu Azim Naseer Zia'dan ülkesindeki duruma yönelik çarpıcı açıklamalar..."Afganlar, oradaki generaller ve Batı, hepimiz aynı geminin içindeyiz. Eğer bu gemi batarsa hepimiz batarız. Amerikalıların bu gemiyi rahatsız edecek bir şeye kalkışacaklarını sanmıyorum. Gemi batarsa, onlar da batarlar..."
Bu sözleri söyleyen Afganistan'ın İstanbul Başkonsolosu Azim Naseer Zia, daha önce Afganistan gemisinin birkaç defa battığını görmüş bir insan ve Amerikalıların, Afgan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin ağustos ayında yapılacak seçimler için yeniden aday olmasından hoşnut olmadığı yönündeki iddiaları tutarlı bulmadığını söylüyor. Sovyet işgalini, Taliban ihtilalini ve Kral Zahir Şah'ın ülkeye dönüşünü yaşayan Zia, Loya Jirga'nın, yani Millet Meclisi'nin 2002 Temmuz'unda kurulmasından sonra Afganistan'ın İstanbul'daki ilk başkonsolosu olarak atanmış.
Başkonsolos Zia, Karzai'nin, ülkesindeki Amerikan askerî varlığını eleştirdiği yönündeki gözlemleri de abartılı buluyor. Ona göre Başkan Karzai'nin eleştirisi bazı özel durumlarda Amerikan askerlerinin nasıl davrandığıyla alakalı. "Gereksiz can kayıpları yaşandığı oldu. Eleştirdiği şey bundan ibaretti" diyor Zia.
Başkonsolosun medyadan dert yandığı bir konu da Afganistan'ın adeta kaybedilmiş bir ülke gibi sunulması. "Amerikalılar savaşı kayıp mı ediyorlar?" yönündeki soruyu sevmiyor Zia ve şöyle cevap veriyor: "Bir defa ortada konvansiyonel anlamda bir savaş yok. Taliban bir isyan hareketinden ibaret ve ülkenin sadece belli bir bölgesinde etkin olabiliyor. Ülkenin çoğu bölgesinde hayat normal seyrinde devam ediyor. Ülkenin kuzey, batı ve bazı doğu bölgelerinde hayat kontrol altındadır." Ona göre Taliban'ın Afganistan'da kontrol ettiği herhangi bir bölge de bulunmuyor: "Taliban bir kontrol ve yönetim tesis etmiyor. Bu bir isyan hareketi. Eskiden kısıtlı bir bölgede kontrol tesis etmişlerdi. Bugün buna tevessül bile etmiyorlar. Tek yaptıkları zarar vermek. Buna kontrol diyebilir misiniz?"
Azim Naseer Zia, Taliban'ın verebileceği zararlardan birinin de ağustos seçimlerinde bazı bölgelerde süreci sekteye uğratmak olduğunu söylüyor, ama bu zararın hiçbir zaman seçimin sağlığını sorgulatabilecek boyutlara ulaşamayacağını düşünüyor: "Taliban orada, Taliban problem çıkarıyor, ama seçimlerin yapılmasına engel olacak boyutlarda kontrolü elinde tutuyor denilmesini kabul edemem." Yine de seçimlere kadar geçen süreçte güvenlik şartlarının iyileştirilmesini ümit ettiğini ifade ediyor. Seçimin mayıs ayından ağustos ayına ertelenmiş olmasının güvenlikle hiçbir ilgisi olmadığının özenle altını çizse de ertelemenin bu anlamda da faydası olacağını düşünüyor. Afgan diplomat, şöyle konuşuyor: "Seçimin ertelenmesi tamamen seçmen kayıtlarıyla alakalı. Afganistan'daki zor kış şartları sebebiyle pek çok insan seçmen kayıtlarını yaptıramamıştı. Dahası seçim uluslararası bir grup tarafından finanse ediliyor ve o grup da finansmanı henüz bulamamıştı. Yani erteleme sebepleri sıralanacaksa eğer, güvenlik listenin en sonunda gelir."
Türkleri yabancı görmüyoruz
Seçimlere bakan yönüyle güvenlik meselesi öncelikli olmasa da Afganistan'ın sorunlarına kalıcı çözüm için güvenliğe ihtiyaç olduğunu belirten Zia, "Daha fazla asker Afganistan için çözüm değil ama gerekli. Çünkü gerekli politik ve ekonomik çözümleri gerçekleştirebilmek için güvenlik lazım. O da ancak askerle olur. Bunlar birbirini sağlayan şeyler. Asker gelecek, güvenlik gelecek, büyüme gelecek, ekonomi hareketlenecek ki insanlar isyana değil, işyerine gidecekler." diye konuşuyor. Türkiye'yle Afganistan'ı her konuştuğunda daha fazla asker isteyen Amerikalılara da bir mesajı var Afgan Başkonsolos'un: "Türkiye ile Afganistan'ın ilişkileri hem çok eski hem çok yönlüdür. Çanakkale'de Türkiye için savaşmış Afganlar vardı. Türkiye Cumhuriyeti, Afganistan'la askerî ve sivil eğitim alanında daha 1930'larda işbirliği yaptı. Şimdi de Afganistan'daki en başarılı okullar Afgan-Türk okullarıdır. Türkler Afganistan'da yabancı olarak algılanmıyorlar ki sadece asker göndermeleri konuşulsun."

dünyabülteni