AK Gençliğin Buluşma Noktası
Önden Giden Atlılar Önlerinde okyanus, Kızgın bir çöl arkada, Asıl içlerindedir, Zaptedilmez bir deniz, Önden giden atlılar...



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-24-2009, 01:47   #1
Kullanıcı Adı
Jurnal
Standart İbn-i Sina Kimdir ?
İbn-i Sina ( 980 - 21 Haziran 1037 )
Hicrî 370, milâdî 980 senesi Ağustos ayında, günümüzde Afganistan sınırları içerisinde bulunan Belh şehrinde dünyaya geldi. O tarihlerde Belh, Sultan Gazneli Mahmud’un yönetiminde idi. Daha sonraki yıllarda ise Selçuklu İmparatorluğu’nun hâkimiyetine geçti. Şehrin sâkinleri, 20 yüzyılın başında, yakınlarında kurulan Mezar-ı Şerif’e göç edince, Belh, küçük bir kasaba hâline dönüştü.
Belh, muhteşem bir şehir durumunda iken, İslâm kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunan pek çok ilim adamının yaşadığı bir yerleşim merkezi idi. Hazret-i Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî’nin babası olan ve 1160 – 1231 yılları arasında yaşayan Sultânü’l – Ulemâ (âlimlerin Sultânı) Bahaeddin Veled, 711 – 783 yılları arasında yaşayan İbrâhim Edhem Hazretleri ve 980 – 1037 yılları arasında yaşayan İbn-i Sînâ… ve diğerleri gibi.
Eserlerini Arapça yazdığı için İbn-i Sînâ’nın Arap milletinden olduğunu söyleyen batılı yazarlar vardır. Bazı eserlerini de Farsça kaleme aldığı için ülkemizde yayınlanan bâzı ansiklopedilerde, İranlı olduğu belirtilir. Batılılar O’nu Avicenna ismi ile anarlar. Yalnız doğuda değil, Orta Çağ Avrupa’sında da en büyük tıp bilgini olarak kabul edilir. En meşhur eseri: el – Kanun fî’t – Tıp adı ile kaleme aldığı beş ciltlik tıp kitabıdır. Bu eser, on ikinci asırda Lâtince’ye, on yedinci asırda Fransızca’ya çevrilerek üniversitelerde mecbûrî ders olarak okutuldu. Kitap, on sekizinci asırda Türkçe’ye çevrildi.
İbn-i Sînâ, yalnız tıp alanında değil; felsefe, İslâmiyet, matematik, mantık, astronomi, farmakoloji olarak adlandırılan ilâçlarla canlılar arasındaki etkileşimi inceleyen ilim dalında, fizik, kimya, jeoloji, musîkî ve edebiyat sahasında, âlim mertebesinde bilgi ve söz sâhibi idi.
Henüz on yaşında iken Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. Değişik hocalardan fıkıh, kelâm ve felsefe üzerine dersler aldı. Farâbî’nin eserlerinden yararlandı. On yedi yaşında iken, dönemin Buhara Prensi Sâmânoğlu Nuh’u, yakalandığı amansız hastalıktan kurtardı. Bu başarısı sebebiyle saray kütüphânesine memur olarak tâyin edildi. Her türlü ihtiyaçları karşılanacak şekilde maaşa bağlandı. Tefekküre vakit ayırıp, akıllara durgunluk veren enerjisi ve ısrarlı didinişleri ile daha yirmi beş yaşında iken âlim mertebesine yükseldi.
İrfan sahasının genişliğini gösteren eserleri incelendiğinde O’nun âlim bir doktor, sistemler koyan bir filozof, keşifler yapan bir farmakolog, müthiş bir riyâziyeci, kudretli bir mantıkçı, engin bir din âlimi olduğu anlaşılır.
İbn-i Sînâ, ilmi ile olduğu kadar ahlâkı itibariyle de mümtaz bir şahsiyettir. İftiralar sebebiyle hayatının bir bölümünü hapishânelerde ve sürgünlerde ezâ ve cefâ içerisinde geçirdi. Kendisine yapılan haksızlıkların intikamını alma imkânlarına sâhip olmasına rağmen, buna tenezzül etmedi. Bilgisini, ilmini ve mâhâretini, insanların iyiliği ve huzuru yolunda cömertçe kullandı. Akıl hastaları o devrin Avrupa’sında, karanlık mağaralarda öldüresiye dövülmek suretiyle tedâvi ediliyordu. İbn-i Sînâ, dünyada ilk defa bu metodun yanlış olduğunu, insanca muâmele etmenin daha faydalı sonuçlar doğuracağını iddia ve ispat eden kişidir.
İbn- Sînâ, başta İmam-ı Gazâli olmak üzere, bâzı İslâm âlimleri tarafından sapkın olmakla, dîne aykırı davranışlar içerisinde bulunmakla suçlandı. Ömrünün son dönemlerinde bu düşünce ve davranışlardan vazgeçtiği, tövbe ettiği bilinmektedir. O’nun bu hâlini, “olağan üstü zekâsının (dehâ ile cinnet arasındaki) med – ceziri” olarak değerlendirmek mümkündür.
Kısa ömrünün son dönemlerinde yazdığı eserlerde, şu cümlelere yer vermiştir: “Biz beşeriz. Sen bizim tövbemizi kabul et Ya Rabbi !” - “ Kalbinde, senin azâmetinden başka sevgi bulunduran kalp, hastadır.” - “Ya Rabbi ! Fitneden sana sığınırım. Senden yüz çeviren kalpleri kendine çevir. Eğer nefslerimizin hastalığını ve körlüğünü sen iyi edip şifâya erdirmez isen, Senden başka kime mürâcaat edebiliriz ki ?”
Batılı âlimler, bir türlü yenemedikleri sahte gururları ile hurâfeler içinde boğulup bâtıla meylederken O, ilimde ilerledikçe mutlak kudrete yaklaşıyor, O’na teslim oluyordu.
Elli yedi yıllık hayatında iki yüz elliden fazla eser kaleme aldı. Eserlerinin çoğu günümüze ulaşmamıştır. Günümüze ulaşan eserleri büyüklüğünü ve tâkip ettiği yolu anlamak için yeterlidir. Doğuda; tıp, felsefe ve ilâhiyat alanlarında İbn-i Sînâ’nın çağlar boyunca süren ağırlığı, İslâm düşüncesinde bu gün canlı bir şekilde devam etmektedir.
O’na göre bütün varlıkları tek ve en yüce güç olan Allah (cc) yaratmıştır. Cenab-ı Allah, bütün vasıflarıyla tektir. Ölüm; bedenlerin, kendilerini yaradana dönüşüdür. Ruh bir mânevî cevherdir, yok olmaz. Bedenin ölümünden sonra da varlığını sürdürür.
İbn-i Sînâ’ya göre psikoloji; metafizikle fizik arasında bağlantı kuran bir ilim dalıdır. Metafizik, asla ait olan en temel konuları inceler. O’na göre düşünen nefs, faal akıl yoluyla Allah’a bağlanır.
Himâyesine girdiği hükümdar Alâü’d – Devle ile birlikte çıktığı sefer sırasında hastalandı. Kendi kendini bir müddet tedâvi etti ise de bağırsaklarındaki mikrobik hastalığın gelişmesini önleyemedi. Günümüzde, İran sınırları içerisinde bulunan Hemedan şehrinde toprağa verildi.
Ülkemizde, beş adet büyük hastahâne, İbn-i Sînâ adını taşımaktadır. O’nun adı aynı zamanda yüzlerce okulun da adıdır.

 

Jurnal isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta