AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda savunmasını yapan tutuksuz sanık Hayrullah Mahmut Özgür, savcı Zekeriya Öz'ün Ergenekon soruşturmasını yapmak için yeterli olmadığını ileri sürdü.





Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda savunmasını yapan tutuksuz sanık Hayrullah Mahmut Özgür, 19 yıllık gazeteci olduğunu, Star Gazetesi'nin Ankara temsilcisi ve başyazarı olarak görev yaptığını söyledi.

AKP'nin vurgunlarını deşifre ettiği için sanık olduğunu iddia eden Özgür, savcısı Zekeriya Öz'ün Ergenekon soruşturmasını yapmak için yeterli olmadığını ileri sürdü.

Devlete karşı suç işlemediğini iddia eden Özgür, "AKP'ye karşı suç işlemiş isem hesabını veririm." dedi.

Ergenekon davası sanıkları arasında 2,5 dakikayla ifadesini en kısa sürede bitiren kişi olarak kayıtlara geçen Özgür'ün çapraz sorgusu ise hayli uzun sürdü. Özgür'ün anlattıklarının Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin ek klasörlerinde yer alan CD içeriklerine ilişkin olması, mahkeme başkanının ikinci iddianameye ilişkin soru sorulmaması konusunda sık sık uyarıda bulunmasına rağmen savcıların soruların çoğunluğunu ikinci iddianameden sorması dikkat çekti.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Özgür'e Ergenekon ve Ultra Türkler başlığı altında yazdığı yazının detaylarını sordu. Yazının içeriğine bakıldığında Ergenekon yapılanmasında kişileri gördüğü ve örgütün yapılanmasıyla ilgili olarak düzenlenen dokümanlarla anlattıklarının örtüştüğünü belirten savcı Pekgüzel, bu konuda ayrıntılı bilgi vermesini istedi. Özgür, 1 Mart tezkeresinin oylanmasının ardından Türkiye'nin aldığı karara karşılık olarak 11 Türk askerinin kafasına çuval geçirildiğini hatırlattı. Böyle bir ortamda Postacı filmindeki gibi bir umut olsun diye bu yazıyı kaleme aldığını belirten Özgür, "Sadece e-mail grubuyla yayıldı. Bir yerde de yayınlanmış değildir." şeklinde konuştu.

Stratejik danışmanlık yapan tutuklu sanık İsmail Yıldız'ın SESAR adlı şirketinin internet sitesinde sorulan bir üzerine yazdığını kabul eden Özgür, "Bundan da gurur duyarım." açıklamasını yaptı.

Savcı Pekgüzel, Özgür'e bu yazıyı yazmadan önce bir brifinge katılıp katılmadığını, kendisinden bu yazının yazılmasının istenip istenmediğini sordu. Önce bir brifinge katılmadığını, kimsenin kendisine bir yazıyı yazması yolunda diktede bulunamayacağını belirten Özgür, daha sonra Atilla Uğur, Levent Göktaş ve İsmail Yıldız'ın da katıldığı bir toplantıya katıldığını, 1 Mart tezkeresinin meclisten geçmemesi üzerine ABD'nin talimatıyla Uzan grubuna el konulduğunu ifade etti.

Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan seçilmeden önce ABD Başkonsolosluğu'nda 26 dakika süren bir görüşme yaptığını anlatan Özgür, "Bu görüşmenin MOSSAD tarafından kayıt altına alındığını düşünüyorum. Bu görüşmenin ardından Erdoğan ABD'ye gitti. Görüşmenin hükümeti yıkacağı belirtilerek görüşmenin sesli ve görüntülü kaydının yer aldığı CD'si 50 milyon dolara satılmak istendi. Durumu Cem Uzan'a bildirdik. Ancak Uzan 'para ile olmaz' dedi. Daha sonra öğrendik ki Uzan bu CD'yi 20 milyon dolara alıp hükümetle pazarlık yapmış. Hatta bu dönemde komşularımın evine dahi hırsızlar girdi. Sadece belge arandı. Anladım ki bir istihbarat savaşının ortasında kalmışım." ifadesini kullandı.

Özgür, Ergenekon ikinci iddianamesinin sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un kendisini çağırttığını belirterek yazdığı kitaplar hakkında konuştuğunu ve ardından da ABD Başkonsolosluğu'nda kaydedilen Erdoğan'ın görüşme CD'sinin kendisinde olup olmadığını sorduğunu anlattı. Aynı görüşmede dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın Musevi olduğunu, onun sinegogtan çıkarken görüntüsünün olup olmadığının da kendisine sorulduğunu belirtti.

İsmail Yıldız'ın yazı yazması için Kıvanç Değirmenci isminde bir köşe açıldığı bilgisini veren Özgür, şunları söyledi: "Jandarma bu köşede yazan kişiyle görüşmek istedi. Köşede yazılanların ancak istihbari bilgilere sahip bir kişi tarafında kaleme alınabileceği anlatılarak bu yazıyı benim yazıp yazmadığım soruldu. Ben konuyu İsmail Yıldız'a anlattım. Ancak daha sonra Behiç Gürcihan, bu yazıları yazanın kendisi olduğunu söyledi. Yazı yazarken kendi aralarında iş bölümü yapıyorlarmış. Aralarında bu nedenle anlaşmazlık çıktı. Zaten jandarma da yaptığı görüşmede bu yazıları yazanın Gürcihan olmadığı kanaatine varmış."

Özgür, el konuluncaya kadar İsmail Yıldız'ın Uzan Grubu'na danışmanlık yaptığı bilgisini de verdi.

Tutuklu sanık Doğu Perinçek ise, Amerika Konsolosluğu'yla alakalı CD içeriğinde başka neler olduğunu sordu. Sanık Özgür de, "Anayasanın değiştirilmesi, büyük Ermenistan devletinin kurulması, büyük Kürdistan'ın kurulması gibi konular vardı. Anayasanın değişmesi halinde Türkiye zaten parçalanıyor. Büyük Ortadoğu Projesi'nin içinde Turkuaz denilen bambaşka bir devlet kuruluyor. Proje zaten buydu." cevabını verdi.

YOLDA KALDIĞI İÇİN ARACI DEĞİŞTİRDİK

Tutuksuz sanık Hayrullah Mahmut Özgür'ün çapraz sorgusunun ardından duruşmayı yarına erteleyen Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, kimsenin dışarı çıkmamasını rica ederek bir açıklamada bulunacağını söyledi.

Savunması sırasında tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in, mahkeme heyetine yeni bir araç tahsis edilmesine ilişkin daha sonradan açıklama yapacağını belirttiğini, mahkemenin, tahsis edilen bir arabayla bir tarafa yönlendirildiğine işaret eden Şengün, "Mahkeme başkanlarına koruması olan birer araç tahsis edilmiştir. Daha ziyade şehir içinde kullanılır. Ancak bu araçların birçoğu 500-600 bin kilometrededir ve miadını doldurmuştur. Bizim kullandığımız araç ile cezaevine geliş gidiş sırasında birkaç kez yolda kaldık. Fiat Albea bir otomobildi. Bunun üzerine biz de Başsavcılığa ve İstanbul Valiliği'ne dilekçe yazarak aracımızın bu yollarda kullanılamayacağını belirttik. Bu bahsi yapılan araç, dilekçeye mukabil verilen araçtır. Kafanızda böyle sorular oluşmasın. Biz bunları çoktan aştık." diye konuştu.

Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz, savunması sırasında mahkemeye yeni bir araç tahsis edildiğini belirterek, "Ancak biz mahkemenin bu aracı kabul etmemesini beklerdik." demişti.

Özgür hakkında iddianamede şu bilgiler yer alıyor: "Şüpheli Hayrullah Mahmud Özgür'ün gerek beyanları gerekse şüpheliler Bülent (Kod) İsmail Yıldız, Ergün Poyraz, Halil Behiç Gürcihan'la olan ilişkileri, yazdığı yazılar diğer şüphelilerle örgütsel talimatlar sonucu yazılan çuval olayı, Ergenekon ve Ultra Türkler başlıklı yazıları gerekse de örgütsel içerikli belgeleri özel kuvvetlerde çalışan şahıslardan aldığı hususları göz önüne alınarak, şüphelinin Ergenekon terör örgütünün üyesi olduğu, örgütün medyatik anlamda savunulması ve propagandasının yapılmak suretiyle örgütün eylem ve faaliyetlerinin sanki legal eylem ve faaliyetlermiş gibi gösterildiği, ayrıca çeşitli askeri şahıslardan alındığını iddia ettiği röportaj notlarında konuşan kişi olarak adlandırdığı kişinin beyanları göz önüne alınarak, şüphelinin kendi rızasıyla Ergenekon Terör Örgütü'nü legal bir kurum gibi göstermeye çalışıp propagandasını yaptığı, Özel şahıslarca kendisine Ergenekon terör örgütü hakkında brifing verilip bu brifingten sonra Ergenekon terör örgütü hakkında övücü yazılar yazması ve bu örgüte üye olanların büyük ve ulaşılmaz konumdaki insanlar olarak şüpheli tarafından kaleme alınan yazılarda lanse edilmesi hususları göz önüne alındığında şüphelinin örgüt ile organik bir bağ kurduğu anlaşılmıştır."

(CİHAN)