![]() |
#1 |
![]() Mazlumder Genel Başkanı Seçildi
Mazlumder 9. Olağan Genel Kongresi’nde genel başkanlığa 22. Dönem Adıyaman eski milletvekili Ahmet Faruk Ünsal seçildi. Derneğin son genel başkanı Ömer F. Gergerlioğlu’nun aday olmadığı seçimlere Ünsal tek liste ile katıldı. 31.05.2009 ![]() İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği 9. Genel Kurulu'nu Tes-İş Sendikası'nın konferans salonunda yaptı. Sinevizyon gösteriminin ardından konuşan MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, görev yaptığı sürede gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlattı. Büyük medeniyetlere beşiklik eden, çok büyük acıların, sorunların yaşandığı bir ülkede bulunduklarını öne süren Gergerlioğlu, insan haklarının, farklı ideolojideki hak savunucusu dernekleri birbirine yaklaştırdığını söyledi. "Türkiye'de ağır insan hakları sorunları bulunduğunu" iddia etti ve "Dün 'Kürt' diye bir ırk tanınmıyordu. Hala bürokratik direniş var. Biz bunların da yıkılacağına inanıyoruz" diye konuştu. ![]() Ahmet Faruk Ünsal'ın, dernek genel başkanlığı için tek aday olduğu ve şübelerden delege ve üyelerin katıldığı Mazlumder'in 9. Genel Kongresi'nde, divan heyetinin oluşturulması, faaliyet ve denetleme raporlarının okunmasının ardından seçimler yapıldı. Ahmet Faruk Ünsal, 22 Dönem AK Parti Adıyaman milletvekili idi. 25 Kasım 2007 tarihinde yapılan Mazlumder Olağanüstü Genel Kongresi'nde de GYK üyeliğine seçilmiş, ayrıca İHH Dış İlişkiler Koordinatörlüğü'ne getirilmişti. 31 Mayıs 2009'da yapılan olağan kongre ile Genel Başkanlık görevini Ömer Faruk Gergerlioğlu'ndan teslim alan Ahmet F. Ünsal, seçimlerden önce Vakit gazetesine yaptığı açıklamalarda şu görüşlerini beyan etmişti: DAHA ETKİLİ OLACAĞIZ "Mazlum-Der gündelik hayatı denetleyen çalışmalarının dışına çıkmalıdır.Yeni dönemde biz bunun için mücadele edeceğiz. Daha etkili eylemler ortaya koymak ve mutlaka yeni bir insan halkları dili oluşturmak zorundayız. Çok daha aktif hâle gelmeliyiz ve dünyaya açılmalıyız. Bu yeni süreçte bütün bu açılımları gerçekleştirmek için ekip halinde üzerimize düşeni yapacağız. Sadece batıda üretilmiş metinleri, konseptleri kullanmak yerine çalışmaları daha da derinleştirmek için elimizden geleni yapacağız." AK PARTİ, SİVİL ANAYASA İÇİN GÜCÜNÜN FARKINA VARMALI "Bu ülke artık sivil ve özgürlükçü anayasaya kavuşmak zorundadır. Darbe anayasasının üzerinde ufak tefek yapılacak düzenlemeler problemleri çözmez, aksine var olan iradeyi zedeler. Bu anayasa ülkenin önünde en büyük engeldir. Artık bu engeller aşılmalı ve baştan aşağı yapılacak bir anayasa bu ülkeye hediye edilmelidir. Halk tadilat anayasası değil yeni bir anayasa istiyor. Anayasa temel haklar çerçevesinde mutlaka yeniden dizayn edilmelidir. Anayasa'da insanların inanç özgürlükleri de mutlaka koruma altına alınmalıdır. AK Parti bunu yapacak güçtedir. Şimdi AK Parti kendi gücünün farkında olarak milletin iradesine sahip çıkmalıdır." ERGENEKON'A UCU KİME VARIRSA VARSIN DOKUNULMALIDIR "Ergenekon davasında asla taviz verilmemeli ve savcılara sonuna kadar sahip çıkılmalıdır" dedi. "Biz bu ülkede haklının yanında duran savcıların başlarına geleni gördük, yaşadık" diyen Ünsal, "Ancak şimdi durum farklı. O günler geçmişte kaldı. Bir grubun siyasi iradeyi indirebilmek için göze aldığı planlar karşımızda. Bunu görmezden gelemeyiz. Bu davada sonuna kadar gidilmeli, ülkenin geçmişine ışık tutulmalı, geleceği ise güvence altına alınmalı. Ucu kime varırsa varsın asla taviz verilmemelidir. Mahkemeye de hiçbir şekilde müdahale edilmemeli ve olaya hükümetin davası olarak bakılmamalıdır." MAYINLI ARAZİDE HASSASİYETLER DİKKATE ALINMALI "Suriye mayınlarını temizleyebildiyse elbette biz de bu mayınlardan kurtulacağız. Suriye ve Türkiye büyük bir parçanın yani Osmanlı'nın devamıdır; ama taraflar arasında sınırlar var. Parçalanan aileler, dostluklar, akrabalıklar var. Mayınlı tarlalar ve tel örgüler sosyal dokuyu yıkacak duruma gelmiştir." AB ÜLKELERİ SINIRLARINI YOK EDERKEN BİZ BEKLEYEMEYİZ "Avrupa bütün sınırlarını açıyor. Pasaportsuz bir şekilde bir İngiliz vatandaşı Bulgaristan'a kadar sadece kimliğini göstererek gidebiliyor. Avrupa'da 25 devlet kendi ilişkilerini güçlendirip bütünleşme içine girerken, bizde ise halen sınırlarımız mayınlı ve tel örgülü. Sadece Suriye sınırı değil Ortadoğu'ya açılan bütün sınırlarda engeller yok edilmeli. Ülkelere geçişler serbest olmalı. Spekülasyonlardan uzak durulmalı ve oradaki insanların hakları dikkate alınmalıdır." KÜRT PROBLEMİNİN ÇÖZÜM YERİ TBMM'DİR "Kürt sorunu hakkında karşımızda küçümseyemeyeceğimiz kadar maddi ve manevi büyük bir mesele var. Darbe lideri Kenan Evren bile hata yaptığını kabul ederken, geldiğimiz süreçte atılan ya da atılacak adımlar iyi değerlendirilmelidir. Cumhurbaşkanı Sayın Gül'ün ifadeleri bundan sonra artık işlerin eskisi gibi olmayacağını gösterdi. Cumhurbaşkanı'nın probleme eğilmesinde hayır vardır ve çözüme yönelik atılan en ciddi adımdır. Bu meseleyi çözüm yeri TBMM'dir" dedi. ORTADOĞU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI "Yapılan bu açılım bölgede büyük sevinçler meydana getirdiği gibi, Ortadoğu'da yansımaları da görülecektir… Biz bölgeye örnek teşkil etmeliyiz. Türkiye, tarihi, ekonomisi, nüfusu, birikimiyle görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir ülke... Kendi problemlerini çözecek bir Türkiye'nin dünyaya vereceği mesaj çok anlamlı olacaktır. Ülkenin verdiği mesajlardan Mısır da, Irak da, Suriye de, İran da etkilenir. Türkiye'yi yönetenler sadece Misak-ı Millî sınırları içersinde değil bütün dünyaya örnek olmanın dikkati içerisinde davranmalıdırlar. Çözüm iradesi devletin en üst makamından gelmiştir ve bu açılım bütün siyasiler tarafından değerlendirilmelidir. Mecliste olan ve olmayan siyasiler bu meselenin çözülmesine destek sağlamalıdırlar." EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ HER TÜRLÜ ENGELLEME GASPTIR "Katsayı adaletsizliği bu ülke insanlarına yapılan çok büyük bir haksızlıktır. Devlet kendi korkuları ile yüzleştiği zaman aslında korkulacak bir şey olmadığını görecektir. Aslında devlet bunu görmeye de başladı. Artık devlet geçmişi ile yüzleşmeli ve hatalarını kabullenmeli. Milyonlarca meslek liselinin kâbusu olan katsayı engeli çözülmelidir. Eğitim haktır. Eğitimin önündeki her türlü engelleme ise gasptır." DEVLETİN KILIK KIYAFETE KARIŞMA HAKKI YOK "Başörtüsü yasağı maalesef kangrenleşmiş durumda" diyen Ünsal, "Devletin vatandaşa 'Sen böyle giyineceksin' demeye hakkı yok. Hele hele 'Bu giysi çağdaşlıktır bu ise gericilik...' demeye hiç hakkı yoktur. Bunu kabul etmek devlete vatandaşa üniforma giydirme hakkını vermek anlamına gelir." TEMEL HAKLAR PAZARLIK KONUSU YAPILAMAZ "Devletin görevi insanların özgürlüğünü korumaktır. İnsanlar inandığı gibi giyinebilmeli ve kimseye bu konuda hesap vermek zorunda kalmamalıdır. Devlet artık bunu aşmak zorundadır. Yasakçı tutumunda direnmemelidir. Bu yasak derhal son bulmalıdır. Temel haklar pazarlık konusu yapılamaz. Dünyaya gelirken bu haklar doğuş ile birlikte insanlara armağan edilmiştir. Kamuoyu vicdanı ve meclis aritmetiği bu problemleri aşacak güçtedir. Aşılması için biz de mücadelemizi sürdüreceğiz." Haksöz
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|