İLK 'HACI VALİ' ÖLDÜ Adı Hazım Oktay Başer.
Konya Valiliği döneminde (24 Temmuz 1975-2 Mart 1978) hacca gitmesi dönemin gazetelerinde günlerce tartışıldı: "Türkiye Cumhuriyeti'nin Valisi nasıl hacca gider?"
Zamanla tartışmalar unutuldu gitti ve valiler ardı ardına hacı oldu.
Bugün hacı olmayan vali kalmadığı gibi...
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Hazım Oktay Başer emekli olunca Milli Gazete'nin genel müdürlüğünü de yapmıştı.
Başer, Cem Sultan’dan sonra Hacca giden ilk vali. Odatv.com
Çoook eskiden beri ismini duyarım, her zaman güzel şeylerle duydum.
dün de tv5'de valiliği, kaymakamlığı vs. dönemleri anlatıldı, süper bir insanmış.
Allah tekrar rahmet eylesin, rahmetiyle muamele eylesin.
**
Bu vesile ile mililgazeteden bir alıntı yapmak istiyorum.
Alıntı:
Önceki gün tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden "Vali Amcamız" Hazım Oktay Başer, dün Fatih Camiinde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi. 'Allah rahmet eylesin'
Başer'in cenazesine yurdun dört bir yanında büyük bir katılım oldu. Yardım ettiği, kol kanat gerdiği Kur'an kursu talebeleri, sevenleri, dostları ve Müslümanlar Fatih Camii'ni ve bahçesini erkenden doldurdu. "Dünyaya adalet ve barışı ancak İslam getirir" diyen Milli Görüş davasının önde gelen isimlerinden olan Başer, 22 yıl gazetemizin genel müdürlüğünü yapmış ve ömrünü İslam'a hizmete adamıştı.
Cenazede Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ile İstanbul İl Teşkilatının tam kadro hazır bulundu. Cenaze namazını gazetemizin yazarı Mehmet Talu Hoca kıldırdı. Millî Gazete ile Milsan yönetici ve çalışanlarının da katıldığı cenaze namazının ardından tekbirlerle uğurlanan Hazım Oktay Başer, Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.
Cenaze törenine katılanlar arasında eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, eski Devlet Bakanı Teoman Rıza Güneri, eski milletvekilleri, Merkez Valisi Memduh Oğuz, eski valiler, kaymakamlar, bürokratlar ve sevenleri ile çok sayıda Kur'an kursu talebesi dikkat çekti. Fatih Camii avlusunda taziyeleri Oktay beyin kardeşi Emin Başer kabul etti. Bir Valinin portresi
Milli Görüş davasının önde gelen isimlerinden ve Gazetemizin eski Genel Müdürü Hazım Oktay Başer'i dün son yolculuğuna uğurladık. Yıllarca davasına hizmet için gece-gündüz demeden çalışan Başer, arkasında kitaplara sığmayacak kadar büyük bir öykü bıraktı. Kaymakam olarak görev Urfa'nın Bozova ilçesine çıkınca çevresinden "Orada Kürtler var, gitme" sesleri yükseldi. O, "Varsın Kürt olsun, Müslüman değiller mi? Hepsi kardeşimdir" diyerek soluğu Bozova'da aldı. Çok seviliyordu
Hayatı boyunca İslam uğruna mücadele eden Başer, 'dünyada adalet ve barışı ancak ve ancak İslam getirir' diyen ve çevresinde 'Vali amca' olarak isimlendirilen bir insandı. Ömrünün son dakikalarına kadar hep Hakk'ı anlatma gayreti içinde olan Başer'in ani vefatı hem Millî Görüş camiasında hem de yakınlarında büyük üzüntüye yol açtı. Vali amca, herkese faydası dokunan, zor durumda olanlara el uzatması ile tanınıyordu. Hayırseverliğinin yanı sıra Kur'an kursları konusunda da çok hassas olan Oktay bey, bir çok Kur'an kursunun her türlü ihtiyacını karşılıyordu. O, ömrünü Kur'an'a hizmete adadı
Oktay bey, o günleri anlatırken, "Bir elimde hanım, bir elimde bavul İstanbul'a geldim. 1 Mayıs 1983 yılında yönetici olarak göreve başladım. 23 yıl Genel Müdürlük yaptım. Bu çok uzun bir süre. Kaymakamlık, Emniyet Genel Müdür vekilliği, Valilik... Hepsi 20 yıl. Millî Gazete'de ise 22 yıl geçti" diyordu. O, Türkiye'nin önemli bir dönemine tanıklık etti. Kur'an öğreniminin yasaklandığı dönemde gizlice Kur'an öğrendi. Türkçe ezanı duydu, Cenaze namazlarını kıldıracak imamların bulunmadığı günler gördü. Ve bunları yaşayan birisi olarak, ömrünü Kur'an'a hizmete adadı. Kur'an kursları açtı, onların ihtiyaçlarını karşıladı. Şimdi geride bıraktığı hayır kapıları, Hakk'a hizmet eden kurumların ışığı olacak.
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun... Bir valinin portresi
Milli Görüş davasının önde gelen isimlerinden ve Gazetemizin eski Genel Müdürü Hazım Oktay Başer'i dün son yolculuğuna uğurladık. Yıllarca davasına hizmet için gece-gündüz demeden çalışan Başer, arkasında kitaplara sığmayacak kadar büyük bir öykü bıraktı. Kaymakam olarak görev Urfa'nın Bozova ilçesine çıkınca çevresinden "Orada Kürtler var, gitme" sesleri yükseldi. O, "Varsın Kürt olsun, Müslüman değiller mi? Hepsi kardeşimdir" diyerek soluğu Bozova'da aldı. Halk ile kurduğu sıcak muhabbet ve bağ sebebiyle 2 yıl görev yapması gereken yerde 4 yıl görev yaptı.
1971 yılında Kars'ta Vali yardımcısı iken Millî Nizam Partisi'nin 12 Mart Muhtırası ile kapatılmasının ardından Ankara'ya geldi ve Necmettin Erbakan ile görüştü. Bir valinin, kalkıp ayağına gitmesi Erbakan'ı çok duygulandırmıştı. O günleri anlatırken, "Hocam, Allah ve Resulu'ne bağlı kaldıkça size bağlı kalacağım diyerek elini öptüm. Ona karşı duygularım aynıdır. Hocama, ilk günkü gibi aynı saygı ve heyecanımı taşıyorum" diyordu.
O, görevi başındayken Hacca giden ilk vali oldu. 1980 İhtilalinden önce Konya Valisi idi. Burada düzenlenen Kudüs Mitingi'ni teşvik edenler arasında yer aldı. Konya, tarihinde böyle bir miting görmemişti. Muhteşem kalabalık sebebiyle herkes ayaktaydı. Ancak bu miting, 12 Eylül darbesinin "gerekçe"lerinden birisi olarak gösterilmeye çalışıldı.
Darbenin ardından Başer Merkeze alındı.
Merkeze alınan valiler boş oturuyor, ama tam maaş alıyordu. Bu durum Hazım Oktay Başer'in içine sinmedi. Genç yaşta vali olduğu için emeklilik imkanı doğmuştu ve derhal emekli oldu. Erbakan, kendisini çağırarak "Milsan, Milli Gazete ve Yeni Devir sana teslim!" dediğinde Başer'e İstanbul yolu görünmüştü.