AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

Başarı deyince, şüphesiz herkesin aklına güzel ve olumlu şeyler gelir. Çünkü başarı doyum sağlayıcıdır. Başarı takdir edilme demektir. Başarı, iş ve sosyal yaşamda saygınlık demektir. Başarı kişisel saygıdır. Başarı sevilmektir. Başarı övünç kaynağıdır. Başarı motive edicidir. Başarı coşkudur, sevinçtir ve canlılıktır. Başarı mutluluktur. Başarı varoluşun gayesi ve hayatın kendisidir.

İşte bu gerçeği Itanry David Thoreau "İnsanlar başarmak için doğarlar, başarısızlık için değil." özdeyişiyle ifade etmiştir. Aslında insanlar, daha doğduklarında doğabilme başarısını göstermişlerdir. Daha sonra büyüme ve gelişme başarılarını... Tabii bu tür başarılar genel, herkesin sahip olduğu doğal başarılardır. Bir de kişisel başarı; gerek iş gerekse de sosyal yaşamda ulaşılmak istenen başarılar vardır ki, buların yolu başarıya inanmaktan geçer. Evet başarı yolunda atılması gereken ilk adım başarmaya inanmaktır.

Birkaç ay önce ailem bana bir görev vermişti. Ben, "Bu işi nasıl yapabilirim?" sorusunu kendime seslice sordum. Bunu duyan kardeşim yanıma yaklaştı ve şöyle dedi:

"Abi nasıl başaracaksın biliyor musun?" Bu soru dikkatimi çekmişti ve "nasıl" diye karşılık verdim. Kardeşim;

"İçinden başaracağım, başaracağım, başaracağım diyeceksin" dedi. Bunu derken yüzünde coşku vardı ve söylediklerini sıktığı yumruklarıyla destekliyordu. İlginç olan şu ki, bunları söylediğinde kardeşim sadece yedi yaşındaydı. Evet bu, belki de "BAŞARMAK İÇİN ÖNCE İNANMALISIN"ın çocukçasıydı yada en güzel örneği. Ama kesin olan bir şey vardı ki tamamen doğruydu.

İnanmayanlar yapamazlar. İnananlarsa inandıklarını yaparlar. Çünkü inanç, yapma gücünü harekete geçirir. Yapacağınıza kesin olarak inandığınızda, zihniniz tamamen yapacağınız işi yapmaya odaklanır. Nasıl yapacağınız konusunda fikirler üretmeye başlar. Bu fikirler sizin başarılı olmanızı sağlar. Fakat inanmazsanız zihniniz niçin yapamayacağınıza odaklanır. Niçin yapamayacağınız konusunda harekete geçer ve sizi başarısız kılacak bir sürü neden bulur. Endişeleri düşünürseniz başarısız olursunuz. Başarıyı düşünürseniz başarılı olursunuz.

İş hayatında ve çeşitli mesleklerde başarısız olanlarla konuştuğunuzda, başarısızlıklarıyla ilgili bir çok bahane duyarsınız. Konuşmaya devam ettiğinizdeyse;

"Aslında bu işin olmadığına pek şaşırmadım",
"İşin doğrusu ben zaten bu işin olacağını düşünmemiştim",
"Bu işin olmayacağını anlamıştım, ama yine de denedim",
"Zaten bazı endişelerim vardı"
veya "Böyle olacağını sezmiştim" gibi cümleler kullandıklarını görürsünüz. Deneyin ve bakın. Başarabileceklerine inanmamışlar ve başaramamışlardır.

Bir şirkette veya kurumda terfi etmek mi istiyorsunuz? İnanmalısınız!
Pazar payınızı arttırarak rakiplerinizi geride bırakmak mı istiyorsunuz? İnanmalısınız!
En iyisi olmak kalitenizi arttırmak mı istiyorsunuz? İnanmalısınız!
İyi bir yönetici, başarılı bir iş adamı mı olmak istiyorsunuz? İnanmalısınız!
Mesleğinizde yada dalınızda söz sahibi olmak mı istiyorsunuz? İnanmalısınız!
Başarınızın büyüklüğü, inancınızın büyüklüğüyle doğru orantılıdır.

Üniversiteye hazırlandığım yıllarda, benimle aynı durumda olan arkadaşlarım vardı. Son sınıftaydılar ve hem okul hem de dershaneyi birlikte yürütmek zorundaydılar. Bunlardan bazıları bu şartlarda üniversiteyi kazanma konusunda şüpheliydiler. Hatta bazıları bu yılı, hazırlanmaya devam edecekleri gelecek yıla hazırlık sayıyorlardı. Azimliydiler, çalışıyorlardı hem de çok çalışıyorlardı ama başarabileceklerine tam olarak inanmıyorlardı ve inanmadıklarından kendilerine güvenleri yoktu. Başaramadılar, çünkü inanmadılar. Unutmayın; siz kendi düşüncelerinizin ürünüsünüz. Siz kendinize inanmadıkça size kimse inanmaz. Ve siz de kendisine inanmayana inanmazsınız. Başarabilmek için başarabileceğinize inanmalısınız.

Başaracağına inanan herkes, arzuladığı sonuca tamamıyla ulaşamayabilir, fakat kesin olan bir şey var ki; başaran her insan önce inanmıştır…

Bir sonraki yazımızda başarıya inanmayı engelleyen engellerden bahsedeceğiz…

Başarı mutluluk ve huzur dolu günler dileklerimle üç şeyden asla vazgeçmeyin; SEVMEKTEN, GÜLÜMSEMEKTEN ve de HEDEFLERİNİZDEN...


alıntı,,,